Reklamı Geç
Mehmet Akçay Petrol
Nuri Restaurant
culha gold
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

KİM BİR FİDAN DİKERSE O FİDAN O KİŞİ İÇİN SEVABI VE BEREKETİ ARTAN BİR İYİLİK OLUR

 

KİM BİR FİDAN DİKERSE O FİDAN O KİŞİ İÇİN

SEVABI VE BEREKETİ ARTAN BİR İYİLİK OLUR

 

Yüce Allah Kur’anda: “Asmalı, asmasız bağları ve bahçeleri, çeşit çeşit renk ve tatlarda Hurmaları, Ekinleri, Zeytinleri ve Narları, kimi birbirine benzer, kimi benzemez biçimde yaratan Allahtır.

Ürün verdikleri zaman onların ürününden yiyin; mahsulü toplandığı gün fakirlerin hakkını verin. Fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” (Enâm-141) buyurduğu gibi Rabbimiz Allah sonsuz cömertliğiyle bizlerin faydalanması için birbirinden farklı çeşit çeşit meyvesiz ve meyveli ağaçlar, bağlar ve bahçeler yaratmış ve bizlere ihsan etmiş. Bizler de onlardan faydalanmaktayız. Öyle değil mi? Bu bağlamda diyebiliriz ki; yediğimiz, içtiğimiz birçok meyvenin ve gıdanın kaynağı ağaçtır. Gölgesinde gölgelendiğimiz ve dinlendiğimiz birçok gölgelikler ağaç gölgesidir!.. Kullandığımız birçok eşyanın ham maddesi ağaçlardır. Soluduğumuz temiz hava ve oksijenin deposu ağaçlardır. Çeşitli sel felaketlerini ve toprak kaymalarını önleyen; ağaçlardır.

Ağaçlar, yer yüzünün canı, süsü ve bereketidir. Ağaçlar; hayatımızın ve sağlığımızın hayat sigortasıdır. Ve Sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “Kim bir ağaç diker de insanlar ve canlılar o ağacın meyvesinden ve gölgesinden faydalandıkları müddetçe o kişiye sadaka sevabı vardır.” buyurduğu gibi dikilen her ağaç ve her fidan için o ağacı dikene Allah katında feyizli bir sadaka sevabı vardır. Dinimizde buna “Sadakayı Câriye” (sevabı devamlı artan iyilik) denir. Bir gün hükümdar Hârun Reşid yolda giderken yaşlı bir kadının fidan dikmekle meşgul olduğunu görünce, merak eder ve atından iner kadının yanına gider ve şöyle der: “Ey Anacığım! bu yaşlı halinle ne diye fidan dikmek için uğraşıp duruyorsun?

Senin ömrün bu ağacın meyvesini yemeye yetecek mi? Bu uğraşın, bu çaban nedir böyle?” Harun Reşidin kim olduğunu bilmeyen yaşlı kadın Ona şu cevabı verir: “Ey oğul! Bizler bugün, bizden öncekilerin diktiği ağaçların meyvelerini yiyoruz.. Ben de bu fidanları dikiyorum ki, yarın bizden sonra gelenler meyve yiyebilecek bir ağaç bulabilsinler!.” Yaşlı kadının bu sözü, Harun Reşid’in çok hoşuna gider ve ona bir kese altın verir. Keseyi alan yaşlı kadın Harun Reşide şu latifeyi yapar: “Bak oğul!.. Gördün mü, benim diktiğim fidanlar daha şimdiden meyvesini vermeye başladı bile!”

Yaşlı kadının bu sözü Harun Reşidin daha çok hoşuna gider ve kadına bir kese altın daha verir ve kolaylıklar dileyerek oradan ayrılır. İşte, bu ibretli hadisede de gördüğümüz gibi dikilen her fidan; sevabı bol feyizli bir iyilik ve bereketli bir gelecektir. Öyleyse sevgili dostlar, Peygamberimiz bir hadisinde: “ Yarın kıyamet kopacağını bilseniz dahi, elinizde dikilecek bir fidan varsa ve onu dikmeye gücünüz yetiyorsa onu hemen dikin.” buyurduğu gibi bugünden tezi yok, bulduğumuz her fırsatta biz de enaz bir ve birden çok fidan-ağaç dikelim ki, bu dünyada bizim de diktiğimiz enaz bir ve birden çok fidanımız, ağacımız olsun. Bizlerin de bu dünyada sevabı devamlı artan bir iyiliğimiz olsun. Bu kendi bahçemiz olabilir, bir okul bahçesi, bir cami bahçesi, bir park bahçesi, bir yol kenarı, bir mezarlık, bir dağ eteği olabilir..v.s.

Yüce Allah Kur’anda: “Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ı tesbih eder.” (Teğabün -1) buyurduğu gibi ağaçların bir özelliği de bizler gibi her dâim Allahı tesbih etmeleridir. Sizin de Allahı tesbih eden bir fidanınız olsun istemezmisiniz!. Bir bahar günü talebeleri, hocaları Mahmut Hüdâi Hazretlerine birer demet çiçekle gelirler. Ama talebelerinden biri eli boş gelir. Bunu gören Mahmud Hüdâi Hazretleri talebesine latifeyle şöyle der: “Ne o, sen koskoca yeryüzünde bana getirecek bir çiçek bulamadın mı?” Talebesinin verdiği cevap mânidardır: “Hocam! çok çiçek buldum, ama gördüm ki; elimi uzattığım her çiçek Rabbimiz Allahı tesbih ediyor, kıyıp da onları koparamadım.” der. İşte sevgili dostlar, çiçekler ve ağaçlar bu kadar çok önemli ve çok değerlidir.

Dolayısıyla çiçek ve ağaç fidanı dikmek de çok önemlidir. Allah katındaki sevabı ve mükafatı ise; artarak bereketlenen bir sadakadır. Ve kim bir ağaç dikerse büyük bir cömertlik yapmış olur ve sevabı kıyamete kadar devam edecek olan bir hayır işlemiş olur ve Allah katındaki mükafatı da o kadar değerli olur. Bir insan düşünün! Doğduğu her yaş günü için bir ağaç dikmeyi imani bir görev saysa ve her yıl bir ağaç dikse, hem çevresini güzelleştirmiş olur, hem de güzel bir hayır işlemiş olur ve o ağaçtan insanlar ve canlılar faydalandığı müddetçe o kişi hem insanların duâsını kazanır, hem de Allahın rızasını ve mükafatını kazanır. Hem de gelecek nesillere güzel bir davranış örneği ve güzel bir miras bırakmış olur. Öyleyse sevgili dostlar, bizler de gücümüz yettiğince ve imkanımız olduğunca ağaç ve fidanlar dikelim ve bizim de şu dünyada dikili bir iyilik ve hayır ağacımız olsun!

(muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel