KORONAVİRÜS -20 BİZE HANGİ MESAJLARI VERİYOR
Dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs hastalığıyla mücadele ettiğimiz bu günlerde, geçen günlerde bir iftar sonrasında çayımı yudumlarken TV. Kanallarını şöyle bir taradım ve gördüm ki, İnsanlar fert, fert veya toplum olarak bu musibetin nedenleri üzerinde; “Nerde hata yaptık ki bu vahim hastalık ve bu vahim musibet başımıza geldi? diye düşünüp tefekkür edip bu musibetten ders alıp yaşadığı ölçüsüz, düzensiz ve doyumsuz hayatına ve davranışlarına çeki düzen verme yerine insanların pek çoğunun, daha hastalık atlatılmadan dahi öteden beri alışık olduğu bencil ve egoist dünyevi zevklerini ve dünyevi saltanatını ve dünyevi eğlencelerini devşirmeye, devam etmekte ve yine birbirleriyle çekişmeye ve birbirlerini karalamaya ve birbirleriyle kavga etmeye, zulmetmeye devam etmekte veya devam etme arzusundalar!
Siz de çevrenize bir bakarsanız; bunu hemen görür ve anlarsınız. Bir de sosyal çevrede dillendirilen ve dillerde sepenek haline gelen, ama bence içi bomboş olan şu söz dikkatimi çekiyor: ”Koronavirüs’ten sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yeni bir dünya düzeni kurulacak!” Eğer bu söz insanların düzeleceği, mutlu ve huzurlu olacağı anlamında söylenmişse, boş bir söz. Neden mi? Çünkü tarihe bakarsanız geçmişte yaşanan her musibet esnasında aynı sözler söylenmiş, ama o musibetlerin arkasından olumlu yönde değişen hiçbirşey olmamış. Ve insanların ölçüsüzlüğü, sorumsuzluğu, haddı aşması, azgınlığı, zulmü ve doyumsuzluğu artarak devam etmiş. Ve bu bağlamda Rabbimiz Allah Kur’anda: “Muhakkak ki, Biz sizi biraz korku, biraz açlık ve biraz mallardan, canlardan ve ürünlerden eksilterek sizi imtihan ederiz. Sen sabredenleri müjdele!” (Bakara-155) buyurduğu gibi insanların yaptığı hataların karşılığını Allah bize zaman zaman bazı musibetler ve hastalıklarla tattırmış ki, ondan ders alarak hayatımızı ve davranışlarımızı düzeltelim diye.. Ama maalesef bu uyarıları da bugüne kadar pek dinleyen olmamış ve insanlar Koronavirüs benzeri bulaşıcı ve ölümcül hastalıkları ve diğer birçok musibetleri yaşamışlar. Ve maalesef bizler de yaşamaktayız. Zaten atalar ne demiş; “Eğer tarihten ders alınsaydı tarih hiç tekerrür eder miydi?” Bakın tarihe; bu tür musibetler hep yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Çünkü insan, Kur’an ifadesiyle; azgın ve nankör bir varlıktır, pek azı iyi hâl üzeredir. Ve tarih asrımızın bu günlerinde yine tekerrür etmiş ve insanlık büyük bir felaketle karşı karşıya!.. . Bakalım bu defa insanlar ders alacaklar mı?..
Bugün tüm dünya insanlığı 2020 yılında “Koronavirüs-20”- “Koronavirüs” gibi isimlerle adlandırılan ve önce bir hayvandan insana bulaşan ve ardından insandan insana bulaşan ve hızla yayılarak yüz binlerce insanın hastalanmasına ve pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olan ve tedavisi oldukça zor olan bir hastalıkla hem mücadele etmekteyiz ve hem de bu hastalıkla ilahi bir imtihandan geçmekteyiz!. Ve eğer bu iki sınavı da kazanamazsak hayırlı ve mutlu bir sonuca ulaştık diyemeyiz..
Sevgli dostlar, Ben derim ki, Yüce Rabbimizin Kur’anda: “O Allah, hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir ve çok bağışlayandır .” (Mülk-2) buyurduğu öğüdüne kulak verelim ve daima güzel ve faydalı işler yapalım ki, hem ilahi imtihanı kazanalım hem de güzel, sağlıklı ve huzurlu bir hayat yaşayarak dünyevi ömrümüzü sağlıklı ve iyi bir kul ve iyi bir insan olarak tamamlayalım. Rabbimizin şu uyarısına da kulak verelim. Bakınız Rabbimiz Allah ne buyuruyor: “Kim zerre miktarı iyilik (iyi işler) yaparsa karşılığını mutlaka görür. Kim de zerre miktarı kötülük (Kötü işler) yaparsa o da karşılığını mutlaka görür.” (Zilzal7,8) Şunu biliniz ki başımıza gelen Koronavirüs-20 hastalığı belası da inanın ki yaptığımız kötülüklerin, kötü işlerin sonucu ve karşılığıdır…
Peki ne yapalım?. Bu sorunun karşılığını hem Yüce Rabbimiz Allah bizlere Kur’anda öğütler halinde bildirmiş, hem de Rabbimizin bizlere verdiği akıl, ilim ve iradeyle bunun nasıl yapılması gerektiğinin yollarını göstermiştir. Bize düşen bu yolu bulmak ve bu yolda yürümektir. Pekî bunu nasıl yapacağız?. Bunun cevabını çoğumuz biliyor. Ama “Tekrar etmek , güzeldir velev ki, yüz seksen kere dahi olsa” sözünü kıstas alarak konuyla ilgili düşüncelerimizi Kur’an ve bilim ölçeğinde yazımızın devamında inşallah sizlerle paylaşmayı ümid ediyorum. Bu konuda güzel fikirleriniz olursa beklerim. Çözüme ilk önce “Nefis Muhasebesi”yle başlayalım.Ne dersiniz!.. İmanınız kavi, işleriniz güzel ve faydalı, hayatınız ölçülü ve sağlıklı, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.. Cumanız mübarek olsun! 08.05.2020-muallimosman.
Yorum Yazın