KORONAVİRÜS-20 NİN BİZE VERDİĞİ MESAJLAR
6-Haklarınızı Kullanırken Ölçülü ve Âdil olun
Dünyayı kasıp kavuran ve binlerce insanın ölümüne neden olan Koronavirüs-20 salgın hastalığıyla mücadele ettiğimiz şu günlerde bu hastalığın bizlere verdiği ders ve mesajlardan biri de şudur; “Haklarınızı Kullanırken Ölçülü ve Âdil olun” Bu yazımızda bu konu üzerinde duracağız inşallah.
Önce “Hak” kavramını tanımlayalım. Hak: Bu evrende var olan her varlığın yaratılış gayesine uygun olarak varlığını devam ettirebilesi için sahip olduğu veya sahip olması gerektiği maddi ve manevi nimetler ve değerlerdir. Bu hakların en başında da “Yaşama Hakkı “gelir. Ve Yüce Allah Kur’anda: ”Gerçekten biz insanı en güzel şekilde yarattık” (Tin suresi ayet:4) - “Yemin olsun ki biz, Âdemoğulları'nı asâletli, şerefli ve saygıya lâyık kıldık, İyilikte bulunduk. Onları karada ve denizde yürüttük. Onlara helâlinden, ve temizinden rızıklar ve servetler verdik. Onları yarattığımız birçok varlıklardan üstün kıldık.” (İsra-70) buyurduğu gibi Rabbimizin lütfuyla bu Hakları bu evrende en üst düzeyde kullanan biz insanlarız. Öyle değil mi?. Yüce Allah, arz ve semada sayısız nimetler yaratmış ve biz insanların temiz, sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir ömür yaşamamız için onları bizlerin emrine bir Hak olarak vermiştir. Ancak, Yüce Allah, bu hakları kullanırken ölçülü ve âdil olmamızı istemiştir. İsrâfı, zulmü, aşırılığı, haddi aşmayı ve başkalarının hakkına saygısızlığı ve tecavüzü yasaklamış, suç ve günah saymıştır. Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’ın sizin için helâl kıldığı temiz nimetleri haram etmeyin ve haddi aşmayın. Muhakkak ki Allah, haddi aşanları sevmez.” (Mâide-87)
Şunu bilmeliyiz ki; Kullanılan her Hakkın belli bir ölçüsü ve bir sınırı vardır. Herkes kendi Hakkını kullanırken o ölçüyü ve sınırı aşmaması gerekir. Aksi halde başkalarının hakkına tecavüz etmiş olur. Öyle olursa da beşeri ve dünyevi düzen bozulur. Kötülükler, düşmanlıkla, hastalıklar, felaketler ve musibetler toplumu ve dünyayı sarar. Bu da insanlara kötülükler, belalar, musibetler felaketler ve hastalıklar olarak geri döner ve bundan da en çok insan zarar görür.. Tıpkı bu günlerde yaşadığımız Koronavirüs hastalığı gibi.. Bu nedenle insanlar “Hak” kullanımında mutlaka ölçülü ve âdil olmaları gerekir. Haddi aşmamaları gerekir.. Şunu biliniz ki, Yüce Allah Kur’anda: “Elbette bu dünyada size verilen nimetlerden (Haklardan) o gün hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür-8) “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını (mükafat olarak) görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa o da karşılığını (azab olarak) görecektir.” (Zilzâl-7,8) buyurduğu gibi her insan kullandığı Hakları nasıl kullandığının hesabını verecektir. Mükafatı ve azabı da ona göre olacaktır. Bu nedenle insan Hakları ve nimetleri kullanırken ahiret hesabını da unutmamalı.. Çünkü Hakların ve nimetlerin çoğu müşterektir. Herkes kendi nasibi ve yeteri kadarını kullanmalı ve haddi aşmamalıdır. Geçmişte bir TV programında yabancı bir otomobil fabrikası sahibiyle yapılan bir röportajı izlemiştim O kişiye fabrikasında o kadar yeni araba üretildiği halde niçin yirmi yıldır aynı arabaya bindiği sorulduğunda, O kişi şu cevabı vermişti: “Araba bir ihtiyacı gidermek içindir. Bu araba benim ihtiyacımı görüyor mu? Görüyor. Öyleyse!..” Bir de Müslümanız diye övünen bizim insanlarımıza bakın her yıl arabayı yenileme hastalığı. İşte, bu da bir Hak israfıdır, Hak ihlalidir. Yüzyirmi km hızla gidilmesi gereken oto yolda ikiyüz km hızla gitmek de bir Hak ihlalidir.. Kendinize ve çevrenize bakarsanız, bu örneklerde olduğu gibi olumlu ve olumsuz binlerce örnek bulabilirsiniz..
Yine şunu iyi bilmeliyiz ki; biz insanların Hakları olduğu gibi çevremizde bulunan her varlığın da kendisi için Rabbimiz tarafından belirlenen Hakları vardır. Mesela; İçtiğimiz ve kullandığımız suyun da hakkı var. Suyun temiz ve ölçülü kullanılması suyun bir hakkıdır. Peygamberimiz buyuruyor ki; “Bir dere kenarında dahi abdest alıyor olsanız suyu israf etmeyin.” Çevre’nin temiz ve düzenli kullanılması ölçüsünün ve güzelliğinin bozulmaması çevrenin bir Hakkıdır. Allahın bizler için yarattığı ve teneffüs ettiğimiz Hava’nın temiz ve ölçülü kullanılması onun hakkıdır. Toprağın verimli ve temiz kullanılması onun bir hakkıdır. Aslında bütün bunlar Rabbimizin Hakkıdır. Eğer onların haklarına tecavüz edersek, Haklarını korumadan kullanırsak, biliniz ki, onlara verdiğimiz zararın daha fazlasını ve daha ağırını bizler görürüz. Bunu da bela ve musibetlerle, hastalıklarla, ekonomik ve sosyal sıkıntılarla öderiz.
Nitekim bu günlerde yaşadığımız Koronavirüs hastalığı da bunlardan biridir. Ve bu konuda tek sorumlu biz insanlarız. Çünkü Allah insanı akıl, ilim, düşünce ve irade gibi üstün vasıflarla donatarak o nimetlerin, o Hakların Hakça ve âdilce ve ölçülü olarak kullanılmasını ve bölüşülmesini insanın sorumluluğuna vermiştir. Şunu bilmeliyiz ki, bizim başkalarının üzerinde haklarımız olduğu gibi başkalarının da bizim üzerimizde hakları vardır. En basitinden karşılaştığımız birine selam vermek onun bizim üzerimizde bir hakkıdır. Veya Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “Komşusu açken kendisi tok sabahlayan bizden değildir.” buyurduğu gibi komşumuzu görüp gözetmemiz onun bizim üzerimizde bir hakkıdır. Veya bu günlerde olduğu gibi hastalığı bulaştırmamak için maske takmak ve sosyal mesafeyi korumak zorunlu ise buna uymak toplumsal bir Haktır.
Tüm insanların birbirlerinde olan bir hakkıdır. Bunları unutmayalım ve Haklarınızı kullanırken mutlaka sorumlu, ölçülü ve âdil olalım ki, hayatımız sağlıklı, huzurlu ve feyizli olsun. (Gelecek konumuz şu olsun; “İnsanlar sorumluluklarını bilirse Hayat Huzurlu Olur.” Hz.Ömer şöyle der: “Eğer Dicle kenarında bir kurt bir koyunu kapsa, gelir de adli ilahi Ömer’den sorar onu.” Bir koyunun bile hakkı olduğunu unutmayın!. İmanınız kavi ameliniz sâlih, ömrünüz sağlıklı, huzurlu ve feyizli olsun!. (muallimosman)
Yorum Yazın