KURBANIN TARİHÇESİ (2)
(İlahi Dinlerde Kurban )
Dini anlamdaKurban: Allahın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle dinen belirli şartları taşıyan bir hayvanın Allahın ismi anılarak usulüne göre kesilmesidir.
Rabbimiz Allah Kur’anda; Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini doğru olarak anlat. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden(Hâbil) kabul edilmiş, diğerinden (Kâbil) kabul edilmemişti..” (Maide-27) buyurduğu gibi yeryüzünde ilk Kurban; ilk insan ve ilk peygamber Hz.Âdemin iki oğlunun Allaha sundukları Kurbandır.
Bu aynı zamanda ilahi dinlerde ilk Kurbandır. Ancak, bu kurbanın mahiyeti hakkında Kur’anda kesin bir bilgi olmadığı için İlahi dinlerde hayvan olarak kesilen ilk Kurban; Kur’anda anlatılan Hz.İbrahim (a.s) kıssasında Hz.İbrahimin kestiği Kurbandır. İslamî kaynaklara göre İbrahim aleyhisselamın uzun zaman çocuğu olmuyordu. Hz.İbrahim Allaha duâ etti ve bir oğlu olursa onu Allaha kurban edeceğini adadı.
O zamanlarda böyle adaklar adamak âdetti.Yıllar sonra Rabbimiz Allah, Ona eşi Hacer’den İslmail adında bir oğul ihsan etti. İbrahim aleyhisselam zaman içerisinde daha önce Allaha verdiği sözü unuttu. Oğlu doğduktan sonra oğlu yedi- sekiz yaşlarına gelince Hz.İbrahim bir gece rüyasında oğlu İsmâili Allaha Kurban ettiğini gördü. Hz.İbrahim bu rüyayı üst üste üç gün gördü ve geçmişte Allaha verdiği sözü hatırladı. Hz.İbrahim konuyu önce hanımı Hacer’e açtı ve rüyasını ona anlattı. O da: “Eğer bu Rabbi’nin emriyse onu hemen yerine getirmelisin. Çünkü O, bizi bu güne kadar hiç mahrum ve mahcup etmedi.” dedi. Rabbimiz Allah Kur’anda: “(İbrahim) ‘Ey Rabbim, bana salihleden bir oğul bağışla’ dedi.
Biz de ona uysal bir oğul (İsmaili) müjdeledik. Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Bu konuda sen ne dersin?” buyurduğu gibi Hz.İbrahim, bu durumu oğluna da açmak ve onun da fikrini almak ve gereğini yapmak için oğlu İsmâili yanına alarak gezintiye çıktı ve yolda ona şöyle dedi: ‘Oğulcuğum! Ben rüyamda seni (Allah için) boğazladığımı gördüm.
Bak, düşün bakalım sen ne dersin?” (Saffat-102) İsmâil, küçük yaşına rağmen Allaha olan güçlü imanı ve babasına olan itaatiyle şöyle dedi: “Babacığım! Sana emredilen şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” (Safat-102) Nihayet her ikisi de Allahın emrine tam bir teslimiyetle boyun eğdiler.
Hz. İbrahim onu boğazlamak için yan üstü yere yatırınca (Saffat-103) Allahtan şu vahiy geldi: “Ya İbrahim! Gördüğün rüyaya sadık kaldın ve gereğini yaptın.” (Saffat-105) Bu vahiyle birlikte aynı anda bir melek, Allahın izniyle Hz.İbrahime bir koçla geldi ve oğlu İsmailin yerine onu kesmesini söyledi. Başka bir rivayete göre ise Koç oraya kendiliğinden geldi. Hz.İbrahim oğlunu bağışladığı için Rabbine bir kez daha şükretti ve getirilen Koç’u “Bismillahi Allahü Ekber” diyerek Besmeleyle kesti ve Allah için kurban etti..
Yüce Allah bu hadiseyi Kur’anda şöyle haber verir: “Vaktaki bu suretle her ikisi de Allah’ın emrine teslim oldular. İbrahim çocuğu kurban etmek üzere yanı üzerine yıktı. Biz de ona şöyle nida ettik; ‘Yâ İbrahim! Sen rüyanda senden isteneni hakkıyla yerine getirdin. Şüphe yok ki biz, güzel amel işleyenleri işte böyle mükafatlandırırız. Muhakkak ki bu, apaçık bir imtihandı.
Biz İbrahime oğluna karşılık Ona kurbanlık olarak semiz bir Koç’u fidye verdik.” (Saffat-103-106) Bu bağlamda diyebiliriz ki, İlahi dinlerde Allah için hayvan keserek Kurban etme âdeti, ibadeti yukardaki olay ile yani Hz.İbrahim ile başlar ve günümüze kadar devam eder. Kıyamete kadar da devam edecektir. Rabbimiz Allah Hac suresinde: “Biz, Allahın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye her ümmete kurban kesmeyi meşrû kıldık. (Hac-34) buyurduğu gibi Rabbimiz Allah her ümmete bir Kurban ibadeti belirlemiştir. Bu ayete göre tüm ilahi dinlerde Kurban ibadeti vardır. Ve yıllar sonra Rabbimiz Allah, Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamdan da Kurban kesmesini istedi.
Ve Hicretin ikinci yılında (Miladi 624) şu ayetle peygamberimize emredildi. “(Rasûlüm!) Şüphesiz biz sana Kevseri (Cennette bir havuz-her türlü nimeti) verdik. O halde Rabbin için Namaz kıl ve Kurban kes!” (Kevser suresi-1,2) Bu vahiyle birlikte peygamberimiz vefat edinceye kadar her sene Kurban Bayramında usulüne göre Kurbanını kesmiş ve ashabına da öğütlemiştir. Mâli bir ibadet olan Kurban ibadetinin dünyevi ve uhrevi pekçok faydaları vardır. Kurban kesen bir kimse öncelikle Allahın emrini yerine getirdiği için büyük bir sevap kazanır.
Ayrıca kesilen Kurbanın etinden başta Kurbanı kesen kimsenin kendisi ve ailesi olmak üzere insanlar ondan müstefid olurlar. Bu da bir iyilik ve bir sadaka olarak o kişiye Allahın rızasını, sevgisini ve mükafatını kazandırır. Bu nedenle Kurban ibadeti çok önemlidir.
Gelecek yazımızda İslamda Kurban ibadeti ve Faziletini anlatacağız inşaallah.
(muallimosman
























































Yorum Yazın