ÖLÇÜLÜ OLMAK ÖLÇÜLÜ YAŞAMAK
İnsan; Allah tarafından akıl ve irade sahibi olarak yaratılan hür bir varlıktır.
Ama bu çerçevede her insan kendisine, ailesine, çevresine ve Allah’a karşı görev ve sorumluluğu olan bir varlıktır. Bu nedenle insan; hayatını yaşarken, varlıını sürdürüken ölçülü olmak ve ölçülü yaşamak zorundadır. Çünkü, bu âlemi ve bu nizamı yaratan yüce Allah, her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Bu nedenle yarattığı insanı ve insanın hayatını da bir ölçüye göre yaratmıştır. Çevrenize şöyle bir bakın! Güneş her gün doğudan doğup batıdan batıyor. Gündüz geceyi, gece gündüzü takip ediyor. Mevsimler belli zamanlarda oluşuyor. Akar sular dağlardan ovalara, göllere ve denizlere dökülürken belli bir istikamete göre akıp gidiyor. Güneş ve Ay, yıldızlar ve diğer gezegenler uzayda kendi mecralarında belli bir ölçüye göre dönüyor. Hareket ediyor. İşte, evrende gördüğünüz her şey bir ölçüye göredir!. İnsan da, insanın hayatı da bir ölçüye göredir!..
Pekî, ölçü nedir? Ölçünün kaynağı nedir? Ölçülü olmak ne demektir? Ölçü; Bir şeyin yaratılışı, varlığı ve yaşaması için belirlenen kurallardır. Ölçünün ana kaynağı ise Kur’an ve Sünnettir. İnsan için de ölçü bdur. Örneğin: “Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz. Zira Allah, israf edenleri sevmez.” (Âraf- 31) “Bir dere kenarında dahi abdest alıyor olsanız suyu israf etmeyiniz.” (Hz.Muhammed) Bu iki örnek dahi insan için insan hayatı için bir ölçüdür. Ölçülü yaşamak; İnsanın duygu ve düşüncelerinde, söz ve davranışlarında, iş ve işlemlerinde; Kur’an ve Sünnet ölçeğine uygun yaşaması, haddi aşmaması ve aşırıya gitmemesidir. Yapılan her işte, doğruluğun, dürüstlüğün, adaletin, sadeliğin, helâlin, temizin, iyinin, faydanın ve faziletin gözetilmesidir. Yalandan ve yanlıştan, israf ve haramdan, haddi aşmaktan ve aşırılıktan uzak durmaktır. Başka bir ifadeyle ölçü; nefse hâkim olmaktır. Yüce Allah, Kur’anda şöyle buyurur: “Size verdiğimiz nimetlerin helâlinden ve temizinden yiyin! Fakat bu hususta haddi aşarak taşkınlık etmeyin. Sonra azabım üzerinize iner. Kimin üzerine de azabım inerse o helâk olur.”(Tâha-81) Yüce Allah başka bir ayette de şöyle buyurur: “O Mü’minler ki, harcadıkları zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar. İkisinin arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan -67) Buna rağmen insanlar, Allahın koyduğu ölçüyü bozarlar islâmın emir ve yasaklarını, helâl ve haramlarını dikkate almazlar, şeytana, nefis ve ihtiraslarına uyarak, ölçüyü kaçırırlar, düzeni bozarlar, haddi ve sınırı aşarlar. Böylece; hem kendilerine, hem de başkalarına zarar verirler. Bir çok felaketlere sebep olurlar. Haram ve günah bataklığına dalarak kendilerini mahvederler. Bu konuda Yüce Allah Kur’anda insanları şöyle uyarır: “Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için yapmış olur; kim de doğruluktan (ölçüden) saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü (şuçunu) üslenmez...” (İsra-15)
Ölçülü olmak ve ölçülü yaşamak insanı, öncelikle şeytanın, nefsin ve ihtirasların kötü tuzaklarından korur. Düşüncesinde, söz ve davranışlarında; doğru olmayı, dürüst olmayı, nazik ve hoşgörülü olmayı, saygılı olmayı, temiz olmayı, tutumlu olmayı, faydalı olmayı öğretir. İnsanı kötülüğe, israfa, aşırılığa ve gösterişe kapılmaktan korur. Ölçülü olmak; insanı düzenli, temiz ve güvenilir kılar. İnsanın hayatını düzenli kılar. Böylece insan Allah’ın razı olduğu huzurlu ve faziletli bir insan olur. “Nefsini kötülüklerden arındıranlar kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere sürükleyenler ise zarardadır.” (Şems-9) Şunu iyi biliniz ki; Kim ölçülü olur ve ölçülü yaşarsa, faydası öncelikle kendinedir. Kim de ölçüden saparsa zararı da yine öncelikle kendinedir. Şunu unutmayınız; Dünyada her yanlışın bir doğrusu, her ölçüsüzlüğün bir ölçüsü vardır. Meselâ; “Birine eziyet etmek” , “Zulmetmek” yanlıştır, ölçüsüzlüktür, günahtır. Ama birine İyilik etmek” “Merhamet etmek” bir ölçüdür, doğrudur, fazilettir, sevaptır. “Hasetçilik”, “kindarlık”, “Kavgacılık” ölçüsüzlüktür, aymazlıktır, haramdır, günahtır. “Hoşgörülü olmak”, “Mütevâzi olmak”.”Merhametli olmak”,”Sabırlı olmak” bir ölçüdür, erdemliliktir, fazilettir.sevaptır. “Yalan söylemek ve yalan şahitlik” yanlıştır, büyük günahtır. Ama “Doğru sözlü olmak” bir ölçüdür, güzeldir, fazilettir. “Cimrilik ve israf” bir ölçüsüzlüktür. “Cömertlik ve tutumluluk” ise bir ölçüdür, fazilettir. “Hırsızlık ve hilekârlık” bir ölçüsüzlüktür. “Doğruluk, dürüstlük, Kanaat ve şükür” ise bir ölçüdür, fazilettir. Bu misalleri çoğaltmak mümkündür.
Müslümana düşen görev; Kur’an ve Sünnet ölçüsünde doğruları ve iyileri, helâl ve temizleri bulmak, ölçülü olmak ve ölçülü yaşamaktır.
Haddi aşmamaktır.
(muallimosman)
























































Yorum Yazın