Reklamı Geç
Diyor Pastanesi Umut Vural
HM yapı İnşaat Mustafa Karadeniz
Tulpar
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

ÖMÜR BİR GAYE İÇİN YARATILMIŞTIR

 

ÖMÜR BİR GAYE İÇİN YARATILMIŞTIR

 

Yüce Allah tarafından yaratılan her şeyin bir gayesi vardır.

Ve dolayısıyla yaratılan her ömrün de bir yaratılış gayesi vardır.

Ve yaratılan her şey, mutlaka yaratılış gayesine uygun olarak ömür sürer. Güneşin yaratılışı dünyaya ısı ve ışık vermektir!. Bulutların yaratılışı insanlar için yağmur yağdırmaktır!.. Bal arısı, ömrünü insanlara bal üretmekle geçirir!.. Yaratılanlar arasında üstün bir değeri ve kıymeti olan insanın ve ömrünün de bir yaratılış gayesi vardır. İnsanın yaratılış gayesi de Allaha iman etmek, O’na kul olmak ve Allahın öğütlediği ölçüler içinde güzel ve feyizli işler yapmaktır. Ve Yüce Allah her kuluna onun yaratılış gayesine göre bir ömür takdir etmiş ve bu ömrün gayesini de şöyle özetlemiştir. “O Allah, hanginizin daha güzel işler yapacağınızı sınamak için ölümü ve hayatı (ömrü) yaratandır.” (Mülk-2) Demek ki, Yüce Allah tarafından insanlara bahşedilen ömür; gelişigüzel yaşanan ve sonra da yok olup giden, boş ve gayesiz bir hayat değildir!.. Ömür; anlamsız ve gayesiz bir yaratılış ve yaşayış olmadığı gibi, ölüm de sonu hiç olan gayesiz bir yok oluş değildir!.. Ömür; Allah’a iman, ibadet ve kulluk içerisinde hayırlı, güzel ve faydalı işlerin yapıldığı feyizli ve bereketli bir hayat sürecidir!.. Ölüm ise; yaşanan ömür sürecinde yapılan iyi veya kötü fiillerin, amellerin hesabının verileceği ebedî aleme, âhirete geçiş evresidir. Biliniz ki; Yüce Allah, Kur’anda: “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını (mükafat olarak) mutlaka görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa o da karşılığını (azab–ceza olarak) mutlaka görecektir.” (Zilzal-7,8) buyurduğu gibi dünya hayatında yapılan hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır. Ve insan dünyada yaşadığı ömrün ve yaptığı şeylerin hesabını âhirette Allaha mutlaka verecektir. Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam bir hadisinde şöyle buyurur: “İnsan, şu beş şeyin hesabını Allah’a vermeden mahşer yerinden ayrılmayacaktır. Bunlar; 1-Ömrünü nerede ve nasıl yaşadığı, 2-Gençliğini nerede ve nasıl geçirdiği, 3-Malını ve servetini nasıl kazandığı, 4-Kazancını nerelere harcadığı, 5-Bilgisiyle amel edip etmediği.” Bu nedenle Müslüman, ömrünü mutlaka yaratılış gayesine uygun olarak iman, ibadet ve sâlih amellerle, güzel ve faydalı işler yaparak geçirmelidir ki, yukarda Rabbimizin de buyurduğu gibi ömrünün semeresi; mükâfat olsun.

Rabbimiz Allah, bunun yolunu bizlere kısaca şöyle göstermiştir: “Allah’ın sana verdiği nimetlerle ahiret yurdunu kazan. Dünyadaki nasibini de unutma. Allah sana iyilikte bulunduğu gibi sen de iyilik yap. Ve yeryüzünde bozgunculuk yapma! Muhakkak ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas-77) Bu itibarla insan, öncelikle temiz bir kalb ve samimi bir niyetle kendisini yaratan Yüce Allah’a iman etmeli, yalnızca O’na ibadet etmeli ve yalnızca O’na kulluk etmeli, ömrünü insanlara ve çevresine iyilik ve faydalı işler yaparak ve sâlih ameller işleyerek geçirmelidir. Eğer İnsan; ömrünü bu minval üzere geçirirse, biliniz ki o insan, ömrünü yaratılış gayesine uygun olarak geçiriyor demektir!.. Aksi halde Yüce Allah Kur’anda: “Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğrayanlardır. Nihayet o saat (Hesap günü) onlara ansızın gelince ve günahları sırtlarına yüklenince; ‘Yazıklar olsun bize! dünyada bunları mı yapmışız?’ derler. O yüklendikleri yük ne kötüdür.” (En'am-31) buyurduğu gibi ömrünü kötülüklerle, haksız ve haram kazançlarla, haksızlıklarla ve günahlarla geçirenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Bu anlamda, öyle insanlar görürsünüz ki, onlar ömür sermayelerini sadece dünyanın geçici zevk ve eğlencesine harcarlar, haramların, günahların ve kötülüklerin içine dalıp giderler ve âhiret azığını günahla doldururlar. İşte bunlar, ömürlerini gayesine uygun olarak geçirmeyen ve zararda olan insanlardır.. Ve Yüce Allah Kur’anda böyle insanlar hakkında şöyle buyurur: “Her kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, şüphesiz ki onun varacağı yer Cehennemdir. Orada ne ölür, ne de yaşar.” (Tâha-74) Orada sadece acıklı bir Cehennem azabı vardır. Ama yukarda da ifade ettiğimiz gibi bu dünyada ömrünü feyizli ve bereketli yaşayan öyle muttakî insanlar da görürsünüz ki, onlar ömür sermayelerini, Hak ve hakikat yolunda iyilik ve fazilet yolunda harcarlar. İşlerinde; doğru, dürüst, âdil ve merhametli olurlar. Yaptıkları hayırlı ve güzel işlerle hem dünyada hoş bir sadâ bırakırlar, hem de ahiret azığını sevap ve hayırla doldururlar. İşte bunlar; ömürlerini gayesine uygun olarak geçirenlerdir. İşte bunlar, doğru istikamette olanlardır. Ve Yüce Allah böyle kullarını şöyle müjdeler: “İman edip sâlih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları Cennet köşklerine yerleştireceğiz.

Güzel iş yapanların mükâfatı böyle güzeldir.” (Ankebut-58) İmanınız kavi, ameliniz sâlih, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun, âhiretiniz ebedi saadet, mekanınız Cennet olsun!

(muallimosman)

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel