ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL
Rabbimiz Allah Kur’anda: “O Allah, hanginizin daha güzel işler yapacağınızı sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, azizdir, bağışlayandır.” (Mülk-2) buyurduğu gibi Rabbimiz Allah ölümü ve hayatı kimin daha güzel işler yapacağını imtihan için yaratmıştır. Bu bağlamda her insan yaptığı her şeyden sorumludur. Ve Rabbimiz Allah Kur’anda: “Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını mükafat olarak görür, kim de zerre kadar kötülük yaparsa o da karşılığını ceza ve azab olarak görür.” (Zilzal-7,8) buyurduğu gibi kim; iyi, güzel ve faydalı iş yaparsa dünyevi ve uhrevi faydasını ve mükafatını görür. Kim de kötü, çirkin ve zararlı iş yaparsa onun da hem kendine hem de çevresine zararı olur. Hem de Allah katında hesabı, cezası ve azabı vardır. Bu nedenle insan yaptığı her işi doğru, iyi, güzel ve sağlam yapmalı ki, o şey hem kendisi için hem de çevresi için faydalı olsun, hem de Allah katında bir değeri ve mükafatı olsun!
Bu bağlamda yapılan işlerin sağlam, sağlıklı, doğru, iyi, güzel, faydalı ve feyizli olması için yapılması gereken şeylerden biri de “Tedbir” dir. Pekî Tedbir nedir? Tedbir; yapalacak bir iş ve eylemin, bir çalışmanın temiz, sağlam, sağlıklı, faydalı ve feyizli olması için ihtiyaç olan şeylerin önceden hazırlanması, varsa eksiklerin giderilmesidir, meydana gelebilecek veya doğabilecek kazalara ve tehlikelere karşı gerekli koruyucu hazırlıkların da önceden yapılmasıdır. Kısacası Tedbir; bir işi başarmak veya bir tehlikeden korunmak için yapılan ön hazırlıktır. Meselâ yolculuğa çıkacak birinin yola çıkmadan önce yolculuk esnasında kendisine lazım olacak şeylerin önceden hazırlaması gibi!. Veya Namaz kılacak birinin Namazdan önce temizlik yapması, abdest alması gibi.Veya okula giden bir öğrencinin o günkü ders kitaplarını önceden hazırlayıp çantasına koyması gibi. Veya olabilecek fırtına, yangın, deprem, sel baskını gibi âfetlere ve diğer tehlikelere karşı gerekli korunma hazırlıklarının önceden yapılması gibi. Mesela hastalıklara karşı aşı olmak gibi. Meselâ yangın tehlikesine karşı araçlarda yangın söndürme tüplerinin bulunması gibi.. Bu örnekleri hayatın her alanına yayabiliriz. Tedbir başarmanın yarısıdır. Diğer yarısı da güzel bir gayret ve güzel bir çalışmadır. Tedbir; Tevekkülün ilk basamağıdır, ilk şartıdır. Bu nedenledir ki, “Tedbir” hem insani hem de dini bir sorumluluktur.
Aslında “Tedbir” ve “Tevekkül” Rabbimiz Allahın emridir. Bakınız Rabbimiz Allah ne buyuruyor: “Ey iman edenler! tedbirinizi alın ve savaşa öyle gidin..” (Nisa-71) - “...İş konusunda onlarla istişare et. Karar verdiğin zaman da artık Allah’a güven ve O’na tevekkül et. Şüphesiz Allah, kendisine tevekkül edenleri sever.” (Ali imran-159) Rabbimiz Allah, Kur’anda misal verdiği gibi Yâkup aleyhisselam çocuklarını Mısıra erzak için gönderirken onlara şöyle demişti: “Oğullarım! Şehre hepiniz birden aynı kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin!” (Yusuf 67) bu, onların güvenliği için bir emniyet tedbiriydi... Peygamberimiz zamanında bir gün bir adam devesinin yularını başı boş bırakarak Mescide giriyordu. Peygamberimiz o kişiye seslendi ve şöyle dedi: “Deveni kime emanet ettin? Adam dedi: “Allah Vekildir.” Peygamberimiz buyurdu: “Deveni önce sağlam bir kazığa bağla sonra Allahı vekil kıl.” Yine peygamberimiz zamanında bir beldede Veba salgını olmuştu. Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Bir yerde “Veba” varsa kimse o beldeye girmesin ve o beldede olanlar da oradan çıkmasın!” İşte bütün bunlar birer Tedbir örneğidir. Bu örnekleri de çoğaltabiliriz.. Ve biliniz ki; güzel, faydalı ve feyizli kazanımlar güzel tedbirlerle elde edilir. Bir kanaat önderi şöyle der; “Tedbir akıldır” Bunun anlamı şudur. Akıllı olan insanlar veya akıllarını doğru kullanan insanlar tedbirli olurlar. Tedbirsiz ve sorumsuz olanlar akıllarını kullanmayanlardır. Ve Rabbimiz Allah Kur’anda: “Başınıza gelen her bir musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınızdan dolayıdır. O, yine de çoğunu affeder.” (Şura 30) buyurduğu gibi tedbirsizlik nedeniyle gerek ferdi olarak ve gerekse toplum olarak insanlar pek çok felaket ve musîbet yaşarlar, ama nedense hiç ders almazlar ve aynı hataları ve yanlışları yapmaya devam ederler ve bu yüzden de pekçok felaketi kendi tedbirsizlikleri nedeniyle yaşarlar.Tarih bunun acı örnekleriyle doludur. Bu nedenle sevgili dostlar, gerek Rabbimizin ve peygamberimizin öğütlerini ve uyarılarını ve gerekse bilgili ve tecrübeli insanların bilgilerini ve tavsiyelerini ve Rabbimizin bizlere bahşettiği aklımızı ve bilgilerimizi doğru ve yerinde kullanalım. Rabbimizin de öğütlediği gibi işlerimizi birbirimizle istişare ederek ve gerekli tedbirleri önceden ve zamanında alalım ki, hem tehlikelere ve kazalara karşı korunalım, hem de işimiz doğru, sağlam, iyi güzel, faydalı ve feyizli olsun. hem de Allah katında bir değeri ve mükafatı olsun! (muallimosman)
Yorum Yazın