Reklamı Geç
Haas Taş Sanatları
Güneyler
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

Önce; Tedbir ve Tedarik Sonra; Azim ve Gayret, Sonra; Ümit, Sabır ve Duâ ile Allaha Güven İŞTE TEVEKKÜL BUDUR

Önce; Tedbir ve Tedarik Sonra; Azim ve Gayret,

Sonra; Ümit, Sabır ve Duâ ile Allaha Güven

İŞTE TEVEKKÜL BUDUR

 

Bir gün bir adam peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselama gelerek bir türlü yoksulluktan kurtulamadığından şikayet etti. Peygamberimiz de ona: “Demek ki sen Allah’a tam tevekkül etmedin, Eğer Allah’a gerektiği şekilde tevekkül etmiş olsaydın Allah’ın kuşlara rızkını verdiği gibi sana da verirdi. Bak, onlar her gün sabah erkenden mideleri aç olarak giderler, akşam da karınları tok olarak yuvalarına dönerler. Hem de gagalarında yavruları için yem taşıyarak, Sen o kuşlar kadar olamazmısın!” dedi. Adam söze devamla; Her gün Medine çarşısını dolaştığını fakat iş bulamadığını söyledi. Peygamberimiz ona; “O zaman başka bir tedbir alacaksın.” dedi. Adam: “Ne yapabilirim ki?” dedi. Peygamberimiz ona: “Mesela; Bir balta alıp dağlardan odun toplayarak Medine çarşılarında satabilirsin.” dedi. Adam: “Param yok.” dedi. Adamın bahanesi bitmiyordu. Peygamberimiz ona pazardan bir balta alıverdi, biraz da yiyecek tedarik ediverdi Aradan epey bir zaman geçti. O adam pazarda peygamberimize rastladı. . Hemen yanına gitti ve şöyle dedi: “Anam, babam sana feda olsun Ey Allahın Rasûlü! sözlerini tuttum, Bana verdiğin baltayla her gün dağa gittim odun yapıp sırtımda taşıdım ve Medine çarşısında sattım. Elde ettiğim kazançla bir de merkep satın aldım. Şimdi odunlarımı onunla taşıyorum. Çok şükür şimdi rahat geçiniyoruz. Ayrıca kazancımdan ihtiyacı olanlara da yardım ediyorum.” dedi. Peygamberimiz: “İşte şimdi Tevekkül etmişsin” buyurdu. Bakınız peygamberimiz ne buyuruyor: “Bir kimse samimiyetle Allah’a tevekkül ederse, Allah onun her işine yetişir. Hiç ummadığı yerden onun rızkını verir.” Yoksa insan hiçbir şey yapmadan gereken tedbirleri almadan, tedarikleri temin etmeden, çalışıp gayret göstermeden hayırlı bir rızık veya hayırlı bir netice elde etmeyi düşünürse bu düşünce akıllı bir davranış olmaz. Bu, cahillik ve ahmaklık olur. Siz Yağmurlu bir havada şemsiye veya yağmurluk almadan yola çıkar mısınız? Veya kendinizi savunmak için bir düşman karşısına silahsız çıkarmısınız? İşte yapacağımız her işte alınması gereken tedbirleri ve yapılması gereken tedarikleri önceden yapmamız gerekir. Zira Yüce Allah şöyle buyurur: “İnsan için kendi çalışmasıyla elde ettiğinden başkası yoktur.” (Necm-39) İnsanın inancı, çalışması, ameli ve gayreti ne ise elde edeceği şeyler; mutlaka insanın lehine veya aleyhine olarak tekrar kendine geri döner. Bu dünya için de böyledir, âhiret için de böyledir. Bunu asla unutmayalım! “Kim zerre miktarı iyilik –iyi şeyler- yaparsa, mutlaka karşılığını mükafat olarak görecektir. Kim de zerre miktarı kötülük yaparsa-kötü şeyler- yaparsa o da karşılığını azab olarak görecektir.” (Zilzal suresi ayet: 7,8)

Size peygamberimizin şahit olduğu başka bir hadise nakledeyim. Peygamberimiz bir gün Mescidin önünde oturuyordu. İhtimal ki ya bir namaz vaktinin girmesini bekliyordu veya namazdan sonra orada sohbet ediyordu. Bu iki davranış peygamberimizin adetlerindendi. Peygamberimiz bir gün mescidin önünde oturuyordu. Bir adamın devesinin yularını başı boş bırakarak mescide girdiğini gördü. Onu çağırdı ve: “Niçin deveni bağlamadın?” dedi. O da: “Allah vekil.” dedi. Peygamberimiz ona: “Önce deveni bağla sonra ‘Allah vekil’ de.” buyurdu. Bu bağlamda mümin hem dünyevi hem de uhrevi işlerinde hayırlı, bereketli ve feyizli şeyler elde etmek istiyorsa mutlaka tevekkülünü iyi yapması gerekir. Yani işini sağlam yapması gerekir. Bu da yukarda makale başlığında sıraladığımız şekilde olur. İnsan Tevekkülünde Allahın yardımını istemeyi de unutmamalı. Bu da; başarmamız gereken bir işte tüm tedbirleri alıp gerekli tedarikleri hazırladıktan sonra işe koyulurken samimi bir duâ ile Rabbimiz Allah’tan yardım istemektir. Zira Yüce Allah bize şu öğüdü verir: “Bana dua edin ki, duanıza icabet edeyim” (Mümin-60) Tabi ki duâ hem sözle olmalı hem de icraatla olmalı. Eğer böyle yaparsak Rabbimizin Kur’anda: “Eğer mü’min iseniz Allah’a tevekkül edin.” (Maide-23)- “Sen her zaman diri ve canlı olan Allah’a tevekkül et! Allah sana yeter.” (Ahzab-3) öğütlerine hakkıyla inanmış oluruz. Aksi halde hem ziyan edenlerden hem de hüsrana uğrayanlardan oluruz, hem de Allaha karşı ve kendimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz, sorumsuz, suçlu ve günahkar oluruz. Bunu da unutmayalım!. İmanınız kavi tevekkülünüz ihlaslı, ameliniz sâlih, işleriniz sağlıklı, feyizli ve bereketli olsun! (muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler