RAMAZAN AYI İYİLİK ve İNFAK AYIDIR
Takva sahibi müminlerin Allaha olan imanları ve dostlukları sayesinde kendilerinde yeşeren güzel hasletler özellikle mübarek gün ve gecelerde daha çok tezahür eder. Bu bağlamda iyilikler, ikramlar ve infaklar; on bir ayın sultanı olan mübarek Ramazan ayında daha çok yapılır. Bunun nedeni de Ramazan ayında yapılan ibadet, tesbihat, duâ ve salih amellerin Allah katında daha çok ecir ve mükâfata nâil olacağıdır. Gönüllerin ve keselerin sonuna kadar açıldığı, açların, yoksulların, fakirlerin, kimsesizlerin ve muhtaçların en çok doyurulduğu ve ihtiyaçlarının giderildiği ay; Ramazan ayıdır. Zekatların, sadakaların en çok verildiği ay; Ramazan ayıdır.. Varlığın ve sağlığın zekatı ve oruç ibadetinin makbuliyet vizesi olan Fıtır sadakası da bu aya mahsus bir infak ibadetidir.
Ramazanda oruç tutan bir müslüman, oruçlu iken, açlığın ve susuzluğun kendine verdiği zorluğu yaşar, görür ve bilir. Böylece çevresindeki muhtaç, yoksul ve fakir insanların çektiği sıkıntıları daha daha iyi anlar. Bu da mü’minde zaten var olan sevgi, şefkat ve merhamet duygularını daha çok harekete geçirir ve çevresindeki fakir, yoksul ve muhtaç insanları arayarak onlara yardım ve ihsanda bulunur. Bu meziyet Ramazan ayında hemen, hemen her müslümanda tezahür eder. Bu güzel davranışlar vesilesiyle Ramazan ayında insanların gönlünde, işinde ve aşında büyük bir bereket ve bolluk meydana gelir. Düşüncelerinde, sözlerinde ve davranışlarında büyük bir güzellik ve erdemlilik görülür. Böylece mü’minler, Ramazan ayında Allah’ın rızasını ve sevgisini daha ziyade kazanarak Allah’ın sâlih kulları arasına girmeyi başarır. Ve Yüce Allah, Kuranda: “Onlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emreder kötülükten sakındırırlar ve hayır işlerinde yarışırlar. İşte onlar, Allah katında sâlih olan kimselerdir..” (Âli İmran-114) buyurduğu gibi muttaki müminler bu ayda ikram ve iyilikte daha çok bulunarak Allahın rahmet ve mağfiretinden, ecir ve mükafatından daha çok hissedar olmak için âdeta birbirleriyle yarışırlar. Ancak bu sene tüm dünyayı saran Korona virüs hastalığı nedeniyle ülkemizde alınan sosyal tedbirler kapsamında bu Ramazan ayında yapılması arzulanan pek çok iyilik ve ikramlar bu Ramazan ayında kısıtlanmıştır. Ancak buna rağmen müminler Yüce Rabbimizin rızasını ve rahmetini kazanmak ve Ramazan ayının feyiz ve bereketinden hissedar olmak için bereket ve kardeşlik tezahürü olan iyilikleri, ikramları ve infakları yine de değişik yollardan yaparak Allahın ecir ve mükafatından hissedar olabilirler. Bu Ramazan ayında mevcut fakir ve muhtaç kardeşlerimizin yanında yukardaki hastalık ve tedbirler nedeniyle geçici olarak işini kaybeden, içten çıkarılan veya iş yerini kapatmak zorunda kalan, sağlığını kaybeden ve dolayısıyla mali durumu bozulan pek çok mümin kardeşimiz bulunmaktadır. Bu Ramazanda bu durumda olan yakınlarımızı, komşularımızı, dostlarımızı ve çevremizdeki diğer muhtaç durumda olan insanları gözeterek ve arayarak, bu sene daha çok iyilik, ikram ve infakta bulunalım, onlara bu kötü günlerinde destek olarak, onların hayır duâlarıyla birlikte Rabbimizin iyilik ve infakla ilgili ecir ve mükafatından daha çok hissedar olmaya çalışalım. Bu bağlamda; Ramazan ayında iftar vaktinde sofralarımıza yapamadığımız iftar daveti yerine bu sene maddi yardıma muhtaç olanların ailelerine veya kendilerine nakit veya yiyecek olarak iftar infakları yaparak Ramazan ayının iftarla ilgili feyiz ve bereketinden hissedar olabiliriz. Yine zekat, sadaka ve fitrelerimizi ihtiyaç sahibi olan mümin kardeşlerimize ulaştırarak Rabbimizin iyilik ve infakla ilgili ecir ve mükafatında hissedar olalım. Öyle sanıyorum ki, bu Ramazan ayında ihlasla yapılan iyilikler ve infakların ecir ve mükafatı önceki Ramazanlara göre daha ziyade olacaktır. Çünkü bu Ramazanda Korona virüs salgın hastalığı nedeniyle muhtaç durumda olan insanımız daha çok. Ve yine mü’minler önceden olduğu gibi iftar vakitlerinde veya sahurda pişirdikleri çorbadan veya yemekten veya evlerine aldıkları tatlılardan ve ikram türü şeylerden bir tabağını veya daha fazlasını yakınlarına ve komşularına göndererek Ramazan ayının iyilik ve infakla ilgili feyiz ve bereketinden hissedar olabilirler. Bir gün Peygamberimiz Ebu Zer'e şöyle buyurdu: "Ya Ebâ Zer! Çorbanı kaynatırken suyunu bolca koy ve ondan komşuna da ver." Şunu unutmayalım!. Ramazan ayında ve diğer zamanlarda başkalarına yapacağımız her iyilik, yardım ve infak mutlaka bir gün bize iyilik ve mükâfat olarak geri döner. Bu Rabbimizin vaadidir. İmanınız kavi, ibadetleriniz ve orucunuz makbul, Ramazan ayınız feyizli ve bereketli, ömrünüz huzurlu ve sağlıklı olsun!..
(muallimosman)
Yorum Yazın