Reklamı Geç
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
HM yapı İnşaat Mustafa Karadeniz
Bambinoo Eda Güneşer
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

RAMAZAN ORUCA BAŞLIYORUZ ve BUGÜN ORUÇLUYUZ

RAMAZAN ORUCA BAŞLIYORUZ ve BUGÜN ORUÇLUYUZ

Sevgili müslümanlar, çok şükür bu sene de Ramazan ayına kavuştuk ve Rabbimizin biz Müslümanlara farz kıldığı (Bakara-185) bir aylık Ramazan orucuna başladık ve bugün oruçluyuz. Orucun dünyevi ve uhrevi pek çok faydası vardır. Oruç; bir yönden Allaha karşı yapılan bir kulluk görevi olduğu gibi bir yandan da insana pekçok güzel haslet, sevap ve mükâfât kazandıran feyizli bir ibadettir. Diğer yandan ise; insanın ruhunda ve huyunda bazı güzel değişimler meydana getirerek insana iyi ve güzel davranışlar kazandırır. İnsanı ruhi ve ahlaki yönden olgunlaştırır, faziletli kılar.

Bütün bu güzelliklerin elde edilebilmesi için tutulan oruçların makbul ve feyizli olması gerekir. Oruç ibadetinin makbul ve feyizli olabilmesi için orucun sadece mide ile değil, bütün azalarla birlikte tutulması gerekir. Yani tüm azaları kötülüklerden, haramlardan ve günahlardan uzak tutmak gerekir. Ancak bu şekilde tutulan oruçlar feyizli ve bereketli olur. Ecir ve mükâfatı da o anlamda yüksek olur. Zira bazı insanlar vardır ki, oruçlu oldukları halde bazı azalarını günahtan, haramdan ve fenalıklardan uzak tutmadıkları için orucun feyiz ve bereketinden sevap ve mükafatından gerektiği şekilde hissedar olamazlar. Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurur: “Birçok oruç tutan vardır ki, tuttuğu oruçtan aç ve susuz kalmaktan başka bir nasibleri olmaz.” Bu nedenle mü’min öncelikle oruca güzel bir iman ve hâlis bir niyetle başlamalı.. Oruçlu insan; Allah’ın hoşlanmadığı ve insana günah kazandıran şeyleri dinlemeyi ve izlemeyi terk etmeli. Son zamanlarda TV ekranlarında veya Bilgisayar ortamlarında yayınlanan küfürlü, kaba saba ve içi boş olan dizi ve eğlence programlarını izlemekten uzak durmalı. Boş zamanlarını ibadet, tesbihat, Kur’an tilaveti, duâ ve tefekküre geçirmeli. Oruçlu insan, dilini yalan, gıybet, dedikodu, iftira, hakaret, alay etmek gibi kötü sözlerden, haram ve faydasız konuşmalardan sakındırmalı., Peygamberimiz bir hadisinde:“Allah’a ve ahret gününe inanan kimse ya hayır söylesin ya da sussun.” buyurduğu gibi müslüman oruçlu iken mümkün olduğunca faydalı şeyleri konuşmalı, ya da susmalı. Oruçlu insan, el, ayak ve diğer azalarını her türlü kötülüğü ve fenalığı işlemekten uzak tutmalı. Başkalarına zulmetmekten, haksızlık etmekten, kul hakkı yemekten tutun da her türlü kötü ve zararlı eylemi yapmaktan kaçınmalı Oruçlu insan kimseye sataşmamalı, kendisine sataşan olursa Peygamberimizin: “Oruçlu iken biri size sataşırsa,. ‘Ben oruçluyum’ deyin.” öğüdüne uymalı ve “Ben oruçluyum” demeli, susmalı ve onunla sataşmaya girmemeli.

Oruçlu insan, kendisine günah kazandırmaktan başka bir işe yaramayan haram ve çirkin olan kötü sözlerden uzak durmalı. O sözleri hem dinlememeli, hemde söylememeli. Gıybeti, yalanı, dedikoduyu, edep ve âdaba muhalif küfürlü ve hayasız konuşmaları dinlememeli ve onlara iştirak etmemeli. Yüce Allah Kur’anda: Ey iman edenler! Eğer siz gerçekten Allaha kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.” (Bakara-172) buyurduğu gibi mü’min Allahın ilahi emrine uymalı orucunu temiz ve helal gıdalarla tutmalı. Sahurda ve iftarda midesini haram yiyeceklerden, haram lokmadan, fazla ve lüks yemekten, israftan korumalı. Son zamanlarda çok ve lüks tüketme alışkanlığı (oburluk) müslümanları da etkilemiş görünüyor. Müslümanlar da artık ölçüyü ve itidali terk ettiğinden iftar ve sahur sofralarını öyle çeşitlendiriyorlar ve öyle lükslendiriyorlar ki, dersiniz ki. Ramazan ayı sanki oruç ayı değil de, beslenme, semirme ayı, yeme ve içmede gösteriş ve yarış ayı!.. Halbuki Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurmaktadır: “Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” (Âraf-31) Bu bağlamda oruçtan maksad; çok ve lüks yemekler yemek, akşamları da gecelere kadar eğlenmek değildir. insanın, olabildiğince nefsini aşırı istek ve arzulardan ve zevklerinden uzak tutarak; hem açlığın ve susuzluğun, hem de fakirliğin ve yokluğun ne demek olduğunu anlayabilmesidir. Hem de Rabbi için yeme ve içmede ve yaşamada ölçülü, sabırlı ve mütevazi olabilmenin en güzel örneğini gösterebilmesidir. İnsanlığın mürşidi sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam, çoğu kez bir çeşit yemekle sahurunu yapardı ve bir çeşit yemekle iftarını yapardı. Hatta, iftarda sadece bir tek hurma ve bir tas su ile yetindiği günleri olmuştur. Ramazan ayının son on gününde Mescidde itikafa girer o günleri ibadet, tesbihat, duâ ve tefekkürle geçirirdi. Ya bizler ne yapıyoruz?. Bir düşünün bakalım!... . Unutmayın! Ramazan ayı oyun eğenlce ve bol bol yeme ve içme ayı değildir. Bu ay; ibadet, tefekkür, istiğfar, dua ve yakarış ayıdır, Oruç, tesbihat, ibadet ve salih amellerle nefsi terbiye etme ayıdır, Ahlakımızı güzelleştirme ayıdır. Yardımlaşma ve iyilik ayıdır. Hastaları, fakirleri, muhtaçları, yaşlıları ve kimsesizleri daha çok görüp gözetme ayıdır. Barış ve kardeşlik ayıdır. Niyetiniz hâlis, orucunuz ve ibadetleriniz makbul, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun!.. Ramazan ayınız ve orucunuz mübarek olsun!

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler