Reklamı Geç
Nuri Restaurant
Mehmet Akçay Petrol
Zeno Mobilya
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

SAĞLIK ALLAHIN BİZE BİR NİMETİDİR

SAĞLIK ALLAHIN BİZE BİR NİMETİDİR

ONUN DA BİR ŞÜKRÜ VE HESABI VAR

 

Yüce Allah’ın insanlara bahşettiği nimetlerin başında “Sağlık” gelir. Çünkü insan dünyevi ve uhrevi hayatı için elde ettiği kazanımların çoğunu sağlıklı iken elde eder. Bu nimet için Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Ama şunu da bilelim ki, Rabbimiz Allah verdiği her nimeti nerede ve nasıl kullandığımızın hesabını da soracaktır. Bu bağlamda sağlık nimetinin de hesabını soracaktır. Bu nedenle insan sağlıklı olmak, sağlıklı yaşamak ve sağlığını korumak ve onu en güzel bir şekilde değerlendirmekle mükelleftir. Ama Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: "İki nimet vardır ki, bunların kıymetini anlamada insanların çoğu aldanmıştır. Bunlar; Sağlık ve Boş zaman’dır." buyurduğu gibi insanların çoğu sağlığın kıymetini bilmez, sağlığını korumaz veya sağlıklı ve ölçülü yaşamaz veya sağlıklı iken, genç iken yapması gereken birçok iyilikleri, güzel işleri ve ibadetleri geleceğe erteler ve ilerki zamanlarda sağlığı bozulunca veya yaşlanınca onları yapamaz duruma gelir. İşte o zaman sağlığın kıymetini anlar ama iş işten geçmiş olur. Ve yukarda peygamberimizin de buyunruğu gibi aldananlardan olur. Bu nedenle insan sağlığın kıymetini iyi bilmeli, sağlığını korumalı, yemesinde, içmesinde, çalışmasında, uyumasında ve dinlenmesinde ölçülü, dengeli ve sağlıklı bir hayat yaşamalıdır. Herşeyin bir ölçüsü olduğu gibi sağlığın da bir ölçüsü var. Çok kazanma hırsıyla çok çalışıp bedeni aşırı derecede yormak doğru değildir. Çünkü aşırı yorgunluk insan direncini ve insan sağlığını bozar. Hiçbir şey yapmayarak devamlı oturup yatmak da insan sağlığını bozar. Çalışmayı da dinlenmeyi de ölçülü yapmak gerekir. Rabbimiz Allah Kur’anda: “Geceyi dinlenmeniz için bir örtü kıldık. Gündüzü de geçiminiz için yarattık.” (Nebe-10,11) buyurduğu gibi insan geceleyin uyuyup dinlenmeli, gündüz de çalışıp geçimini sağlamalı. Sağlık için dikkat edilecek en önemli hususardan biri de “Temizlik” tir. Bir hadisinde: “Temizlik imandandır” buyuran sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed (a.s) temizliği imanın bir şartı olarak görür. Bu bağlamda; Kalb ve ruh temizliği, Beden temizliği, elbise temizliği, çevre temizliği, yiyecek ve içeceklerin temizliği, söz ve davranışların temizliği, huy ve ahlak temizliği insan sağlığı açısından çok önemlidir. Peygamberimiz yemeklerden önce ve sonra ellerini yıkardı. Namazlardan önce dişlerini misvaklardı (fırçalardı). Rabbimiz Allah Kur’anda: “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınıza mesh edip her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin.” (Maide-6) buyurduğu gibi “Namaz abdesti” ve “Boy abdesti” (Gusül) de sağlıklı olmak için Rabbimizin bizlere emrettiği bir temizlik ibadetidir. Rabbimiz Allah Kur’anda: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin!..” (Bakara-168) buyurduğu gibi sağlıklı olmanın bir kuralı da yediğimiz ve içtiğimiz şeylerin temiz ve helâl olmasıdır. Haram ve temiz olmayan gıdalar vücuda hastalık bulaştırır, vücudu mikroplu ve hasta kılar. Temiz ve helâl yiyecekler ve içecekler ise vücudu sağlıklı ve zinde kılar. Sağlığı korumanın bir kuralı da yemede, içmede ve diğer davranışlarda haddi aşmamaktır, aşırılıktan ve israftan kaçınmaktır. Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurur: “Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” (Âraf-11) Sağlığı korumanın bir kuralı da çevreyi ve doğayı temiz tutmaktır. Çünkü insan sağlığını tehdit eden pekçok mikrop ve bulaşıcı hastalıklar kirli çevrelerde bulunur!. Çevre ne kadar temiz olursa orada yaşayan insanlar da o kadar temiz ve sağlıklı olur. Sağlıkla ilgili hususlardan biri de “Tedavi” dir. İnsan sağlıkla ilgili her türlü tedbiri almasına rağmen her hangi bir nedenle hastalanabilir, salgın bir hastalığa yakalanabilir. Bu durumda, insan, Peygamberimizin: “Tedavi olunuz. Çünkü Allah, şifasını vermediği hiçbir hastalık yaratmamıştır.” buyurduğu gibi mutlaka Hekim’e Doktora gidip tedavi olmalıdır. Peygamberimiz zamanında bir bölgede Vebâ hastalığı salgını görülmüştü de Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: “Bir yerde Tâun (veba) hastalığı yayılmışsa, kimse o şehre girmesin. O şehirde olanlar da (hastalık geçinceye kadar) o şehirden çıkmasın.” Bu da sağlık için önemli bir tedbirdir. Günümüzde buna “Karantina” diyoruz. Eyyüb aleyhisselam da amansız bir hastalığa (cüzzam) yakalanmıştı da çevresine zararı dokunmasın diye yaşadığı beldeden uzak bir dağ eteğindeki bir mağaraya yerleşmişti. Ve burada on yıl kadar kaldıktan sonra Rabbimizin şifasıyla şifalı bir su ile yıkanarak iyileşmişti.. Sözlerimizi peygamberimizin şu hadisiyle bitirelim: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölmeden önce hayatın, meşguliyetten önce boş vaktin, hastalıktan önce sağlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin, fakirlikten önce varlığın kıymetini bilin.” (muallimosman) NOT: Bu vesileyle sağlığımızı emanet ettiğimiz tüm Doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutlar, hizmetlerinde kolaylıklar ve başarılar dilerim.

Diva Otel

Makale Yorumları

  • Fatih Çağrı GÜLER15-03-2022 10:17

    Çok faydalı bir yazı olmuş. Sağlığımızi korumanın önemini anladım.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener