SİGARA MI? SAĞLIK MI?
Kâinatın efendisi, insanlığın son peygamberi ve ebedî mürşîdi sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunda aldanmışlardır. Bu iki nimet; Sağlık ve boş vakittir.” buyurduğu gibi insanların kıymetini ve değerini bilmediği nimetlerden biri Sağlık’tır. İnsanlar sağlığın kıymetini hastalandıkları veya yaşlandıkları zaman daha iyi anlarlar. Ama ne yazık ki, o zaman da çoğu kez geç kalmış olurlar. İnsanların sağlığını tehdit eden ve olumsuz yönde etkileyen zararlı maddelerden biri de Sigara’dır. Sigaranın içeriği tütündür. Tütünün içinde bulunan Nikotinin içinde ise insanı zehirleyen ve öldüren 4000’e yakın zehirli madde bulunmaktadır. Bu nedenle sigaranın hem içene öldürücü zararı vardır, hem de sigaranın dumanıyla çevreye yayılan zehirli maddelerin solunum yoluyla o ortamda bulunan insanların akciğerine girmesiyle onlara da mikrobik zararı vardır. Bu nedenle sigara içen kimse sadece kendine değil, ailesine, çocuklarına ve çevredeki insanlara da zarar vermekte ve büyük bir kötülük yapmaktadır. Başta akciğer kanseri ve damar tıkanıklıkları olmak üzere birçok hastalıklara neden olan sigaranın bin yıllık gibi kısa bir mazisi olmasına rağmen, insan ve toplum üzerinde yaptığı tahribat küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Ve her yıl dünyada yaklaşık iki milyon kişi sigaranın yol açtığı Akciğer Kanseri hastalığı ve diğer hastalıktlardan ölmektedir. Sigaranın yaptığı bu tahribatlara bakıldığında; bu gün sigara; insanlar için büyük bir tehlike ve büyük bir felakettir. Maalesef, bugün bizim insanlarımız da sigaranın tehdidi altındadır. Eskiden sigara alışkanlıkları genelde 20’li yaşlardan itibaren başlardı, bugün ise; ülkemizde sigara içme yaşı çok küçük yaşlara kadar inmiştir. Günümüzde yaşları 07 ile 14 arasında olan ilköğretim çağındaki çocuklarımız dahi sigara içmektedir. Bir başka üzücü hadise de son yıllarda sigara içme alışkanlığının kızlarımız ve kadınlarımız arasında da hızla yayılmasıdır!... Bir başka ürkütücü tespit ise; Ülkemizin sigara kullanımında dünya ülkeleri arasında üçüncü sırada yer almasıdır!... Yapılan son istatistiklere göre ülkemizde her iki liseli ve üniversiteli gençten biri sigara içmektedir. İlköğretim çağındaki çocukların sigara içme oranı ise % 25-30 civarındadır!.. Buna bir de son yıllarda ülkemizde hızla yayılan uyuşturucu kullanma alışkanlığını ekleyin. Sigara alışkanlığı olan büyüklerin aile içinde ve toplum içinde özendirici şekilde sigara içmeleri, birbirlerine sigara ikram etmeleri de gençlerimizi ve çocuklarımızı sigaraya özendirmektedir. Bütün bunlar ülkemiz adına çok ürkütücü bir tablodur!..
Sigara; ne zaman patlayacağı ve nasıl bir tahribat yapacağı önceden kestirilemeyen sinsi bir zehirli bombadır. Ama belli olan bir şey vardır ki; sigaranın eninde sonunda içeni hasta edip mahvedeceğidir!... Ya sakat bırakacaktır, ya da öldürecektir!... !” Şunu asla unutmayın! “Siz sigarayı sevseniz de sigara sizi asla sevmez!” Burada ülkemizin tanınmış ünlü iki şahsiyetinin sigara ile ilgili yaşadıkları olayları ibret için nakletmek isterim. Aşırı bir sigara tiryakisi olan sinema sanatçısı Erol Taş bu konuda şunları söylüyor: “Ben bu lanet sigaradan çok çektim. Yıllarca bu lânet şeyin tiryakisi oldum. Sigaradan dolayı ayak topuğum kesildi. Sonra yataklara düştüm kalkamaz ve yürüyemez oldum. Kimsenin sigara yüzünden benim durumuma düşmesini istemem. Aklı olan sigara içmez.” Bilindiği gibi Erol Taş sigara yüzünden ağır hastalığa yakalanmış, yatağa düşmüş ve bu yüzden ölmüştür!.. Yine bir başka sigara tiryakisi ünlü tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan da sigara ile ilgili olarak şunları anlatır: “Ben bir sigara tiryakisiydim. Sigara yüzünden boyun damarlarım tıkanmıştı, çok ağrı ve çok acı veriyordu. Doktora gittim. Tıkanan damarı doktorlarım bir operasyonla açtılar. O damarı bana gösterdiler. Keşke siz de bir görseydiniz. Neydi o öyle!.. İçi kömür isiyle kararmış ve tıkanmış soba borusu gibiydi. Doktorum âcilen sigarayı bırakmamı istedi. Oysa ben sigarayı bırakmayı hiç istemiyordum. Ama bırakmazsam öleceğimi söylenince ve bana gösterilen o tıkanan damarı görünce doktorumun sözünü dinledim ve sigarayı bıraktım. Şimdi sigara içmiyorum ve gayet sağlıklıyım. Sigarayı hiç bırakamayacağımı sanıyordum. Aslında bırakmak o kadar da kolaymış ki!. Yeter ki insan istesin.” Bu izahattan sonra sigara içenlere deriz ki; “Size de bir hastalık ve felaket gelmeden önce siz de sigarayı hemen bırakın! Ve gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine tüm dostlara deriz ki; Rabbimiz Allah Kur’anda: “Kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın! İşlerinizi iyi yapın! Şüphesiz ki Allah iyi iş yapanları sever.” (Bakara-195) buyurduğu gibi sigara içerek veya sigara içilen ortamlarda bulunarak sağlığınızı ve kendinizi tehlikeye atmayın! Sigarasız bir hayat yaşayın ki, sağlığınız ve huzurunuz yerinde olsun, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun.
Çok bilgilendirici bir yazı teşekkürler