TEMİZ ÇEVRE TEMİZ İNSAN
İnsanların bu âlemde ilişkili olduğu herşey; teneffüs ettiği hava, içtiği ve kullandığı su, üzerinde yaşadığı yeryüzü, Güneş, Ay ve yıldızlar, bitkiler, hayvanlar ve diğer canlı ve cansız varlıklar…
Hepsi Çevre’dir. Tarihe bakarsanız insanlar hep çevresi temiz, havası temiz, suyu temiz, toprağı temiz, yeşili ve ağaçları bol olan temiz ve bereketli yerlere yerleşmişler ve oralarda medeniyetler kurmuşlar. Neden? Çünkü, havanın, suyun, toprağın ve çevrenin temiz olması insanın sağlığı ve hayatı için çok önemli de ondan..
Ve Yüce Allah mukaddes kitabımız Kur’anda: “Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı? Dağları da birer direk kılmadık mı? Sizleri birbirinize eşler olarak yarattık. Uykunuzu bir dinlenme yaptık. Geceyi bir örtü yaptık. Gündüzü geçim zamanı kıldık. Üstünüze yedi kat göğü inşa ettik. Ona ışık saçan bir kandil (Güneş) astık. Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl su indirdik. Onunla taneler, otlar ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler çıkaralım diye.” (Nebe-6-16) buyurduğu gibi Allah bizlerin yaşaması, beslenmesi, huzuru ve mutluluğu için evrende sayısız nimetler yaratmış. Su, hava ve toprak bunların en önemlileridir.
Rabbimiz Yüce Allah, bütün bu nimetlerin bulunduğu evreni ve evrendeki her şeyi belli bir ölçüye ve nizama göre tertemiz yaratmış ve faydalanalım diye bizlere emanet olarak ihsan etmiş... Ve insan eğer sağlıklı ve huzurlu bir hayat yaşamak istiyorsa, kendisini, çevresini ve çevresindeki hayat kaynaklarını temiz tutmak, temiz ve ölçülü kullanmak zorundadır. Çünkü insan ancak bu şekilde yaşarsa, hem kendi varlığını hem de dünyayı ve dünyadaki hayat kaynaklarını temiz ve sağlıklı olarak koruyabilir. İnsan ancak bu şekilde bedenen ve ruhen temiz, sağlıklı ve huzurlu olabilir. Ama ne yazık ki, insanlar Allahın tertemiz olarak yarattığı ve insanlığa emanet ettiği Arz ve Semayı, Suyu ve Havayı, Toprağı ve diger nimetleri zamanla kirleterek hem tabii güzelliğini bozdular hem de bize olan faydalarını yok ettiler.
Daha kötüsü; zararlı hale getirdiler. Rabbimiz Allah Kur’anda: “İnsanlar kendi elleriyle yaptıkları kötülükler nedeniyle karada ve denizde felaketler meydana gelir. Belki hatalarından dönerler diye Allah onların bazısını onlara tattırır.” (Rum-41) buyurduğu gibi insanlar çevreye yaptıkarı kötülüklerin karşılığını yaşadıkları maddi ve manevi sıkıntılar, açlıklar, kıtlıklar, kuraklıklar, âfet ve hastamlıklar olarak yine kendileri gördüler ve maalesef bunları bizler de görmekteyiz.. Öyle değil mi? Bütün bu olumsuzlukların müsebbibi kim? Tabî ki insan!.. İnsanın sorumsuzluğu, düşüncesizliği ve cehaleti. Şöyle, etrafınıza bir bakın!...
Çevresi temiz, havası temiz, suyu temiz bir yer bir mekan bulabilirmisiniz?.. Çok az. Neden?.. Çünkü çevrede temiz ve sağlıklı bir mekan bırakmadık ki!.. Tüm çöplerimizi ve atıklarımızı çevreye atarak veya dökerek tabiatı ve çevreyi kirlettik. Çöpleri, atıkları sokaklara, caddelere attık, akarsu kaynaklarına, su kenarlarına veya orman içine döktük ve boşalttık. Çevremizi ve çevremizdeki yeşil ve temiz alanları çöplüğe ve mikrop yuvasına dönüştürdük.. Ağaçları ve ormanları kesip kesip yaktık, tahrip ettik veya o bölgeleri kirlettik. En verimli arazilere, ağaçlık ve ormanlık yerlere fabrikalar yaptık, bacalı veya bacasız sanayi veya nükleer santral tesisleri kurduk.
Böylece nerdeyse çevrede temiz, sağlıklı ve yaşanabilir temiz ve sağlıklı yer bırakmadık!.. Ve yukarda Rabbimizin de buyurduğu gibi yaptığımız bu kötülüklerin karşılığını felakektler olarak yaşıyoruz. Daha yakın zamanda yaşadığımız depremler, sel felaketleri, Koronavirüs hastalığı bunun en bariz acı örneğidir. Şunu iyi biliniz ki; tüm psikolojik ve fiziki hastalıkaların ana nedeni kirli hava, kirli ve mikroplu sular ve kirli çevredir. Bu nedenle diyoruz ki, Çevre kirliyse insan da kirlidir. Kirli bir çevrede yaşayan insan istediği kadar: “Ben temizim.” desin. Aslında o kirlidir, ama farkında değildir.
Zira O, bilmelidir ki; içinde yaşadığı o kirli çevre, bir gün onu da kirletecek ve nihayetinde onu da hastalandıracak, sağlığını bozacak ve yok edecektir. Çünkü kirli bir çevrede temiz ve sağlıklı kalmak mümkün değildir!.. Biliniz ki, Çevre kirliyse, insan da kirlidir!. Çevre temizse, insan da temizdir! Başka bir ifadeyle; Eğer inisan kirliyse, çevre de kirlidir. İnsan temizse, çevre de temizdir.
Oysa Peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselam bir hadisinde: “Temizlik imandandır” buyurduğu gibi temizlik; imanın şartıdır. Ve dinimizde temizlik bir ibadettir. Buna çevre temizliği de dahildir. Çünkü Allah temizdir, temiz olanı sever. Yüce Allah’ın insanlara mükafat olarak vaad ettiği Cennet temizdir ve temizlerin gideceği saadet yeridir.
Cehennem ise; kirlidir. günahkarların kirlilerin gideceği azab yeridir. Sizler dünyamızın Cennet gibi temiz olmasını istemez misiniz? Öyleyse! Temiz olalım. temiz yaşayalım ve çevremizi temiz tutalım. İsraftan, aşırılıktan ve haddi aşmaktan vazgeçelim. Allahın bizlere emanet ettiği güzellikleri koruyalım.
Doğanın güzelliğini ve ölçüsünü bozmayalım. Ölçülü, temiz ve düzenli yaşayalım. Böylece hem çevremiz temiz olsun, Hem sağlığımız iyi olsun hem ömrümüz sağlıklı, huzurlu, feyizli ve bereketli olsun. Böylece hem dünyamız temiz olsun, Hem de ahiretimiz!..
Cumanız mübarek olsun!
(muallimosman)
























































Yorum Yazın