Reklamı Geç
Nuri Restaurant
Tulpar
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

TEVBE İLE HATÂDAN DÖNMEK FAZİLETTİR

TEVBE İLE HATÂDAN DÖNMEK FAZİLETTİR

 

Her insan hatâ yapabilir. Peygamberler dâhi.. Ama önemli olan hatâda ısrar etmemek ve doğruya ve hakikâte geri dönebilmektir. Hz.Mûsa Tûr dağından döndüğünde kavmini altın bir Buzağı heykeline taparken buldu ve kızgınlığından, ‘kavmine sahip olmadı’ diye kardeşine kızdı, onu hırpaladı ve azarladı. Hz.Mûsa burada hatâ yaptı. Çünkü kardeşi Hârunun bir ihmali ve suçu yoktu. Hz.Mûsa konuyu iyice araştırmadığı için hatâya düştü. Ama hatâsını anladı ve hatâsından döndü, kardeşinin gönlünü aldı ve bağışlanmaları ve yardım etmesi için Allaha şöyle duâ etti: “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi rahmet ettiklerinin arasına koy. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.” (Âraf-151) İsrailoğulları da Peygamberleri Hz.Mûsaya verdikleri sözü tutmayarak Sâmirinin yaptığı Buzağı heykeline taparak hatâ yaptılar. Onlar da Hz.Mûsanın uyarısı üzerine yaptıkları hatâyı anladılar ve Hz.Mûsanın ikazıyla hatâlarından döndüler ve: “Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa, mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz” diyerek Allaha tevbe ettiler ve Allahtan bağışlanmalarını istediler. Hz.Âdem aleyhisselam da eşiyle birlikte Allahın uyarısını unutarak Allahın yasak kıldığı meyveden tadarak hatâ etmişlerdi. Onlar da hatâlarını anladılar ve Kur’an ifadesiyle Allaha şöyle tevbe ettiler; “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz.” (Âraf-23) Ve Yüce Allah bu duâ sonrasında onları bağışladı. Bu gibi hatâlar her insanın hayatında sayılamayacak kadar çoktur. Biz burada birkaç tanesini zikrettik ki, ibret ve ders alınsın diye..

Yüce Allah kullarının hata yapma ve günah işleme zâfiyetini bildiği için kullarına hatâlarından vazgeçip doğru yola geri dönmelerine fırsat vermiş ve onlar için “TEVBE” kapısını açmış ve Kur’anda: “Doğrusu ben, tevbe edeni, iman edeni, salih amel işleyeni ve doğru yolda gideni elbette bağışlarım.” (Taha-82) buyurduğu gibi Rabbimiz Allah hatâ yaparak günah işleyen kulunu eğer tevbe edip doğru istikamete geri dönerse ve sâlih amel işlemeye devam ederse bağışlayacağını müjdelemiştir. Tevbe nedir? Tevbe; Allahın haram kıldığı, günah saydığı, hoş görmediği, kötü ve çirkin olan bir şeyin yapılmasından sonra ondan pişmanlık duymak ve onu bir daha işlememek üzere o günahı terk etmek ve Allahtan af ve mağfiret dilemektir.” Eğer işlenen hata ve günah kul hakkını içeriyorsa ayrıca o kişi ile helalleşmektir. Tevbe yalnızca Allaha yapılır. Tevbe her zaman ve her yerde yapılabilir.Tevbeden önce şunları ypmak tevbenin faziletindendir. İşlenen günahı bir daha yapmamak üzere terketmek. İşlediği hata ve günah için pişman olmak. O günahı bir daha işlememeye azmetmek. işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda ayrıca hak sahibi ile helalleşmek. İnsanın isyanı ve hatâsı genelde üç boyutludur; İnsan, bazen kendi nefsine karşı hatâ yapar, bazen ailesine ve çevresine karşı hatâ yapar, bazen de Allaha karşı hatâ yapar. Ama biliniz ki, tüm hatâlar aslında Allaha karşı yapılan hatâdır. Çünkü her hatâ ve kusur Allaha karşı işlenmiş bir günahtır. Hatâsız kul olmaz. Ama fazilet; o hatâdan bir an önce dönmek ve bir daha aynı hatâya düşmemektir. Yapılan hatâ için zarar verdiği kişilerden özür dilemek helalleşmek ve günahının bağışlanması için Allaha tevbe istiğfarda bulunmak ve bağışlanmayı dilemektir. Bu her insan için bir fazilet ve bir erdemliliktir. Ama birçok insan bunu yapmaktan uzaktır. Allah bu konuda insanları şöyle uyarır: “Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibi olduğu halde onlar hâlâ tevbe edip, günah işlemekten vazgeçerek Allaha yönelip af dilemeyecekler mi?” (Maide-74) Birçok akıl sahibi insan, aklını doğru kullanarak; aklın ve vahyin gereğini yaparak Allaha tevbe ederek hatâlarını, kötülüklerini ve günahlarını terkederek Hak yola geri döner. İşte kurtuluşa erenler bunlardır. Bazı insanlar da vardır ki, hatâ ve günahlara aldırmazlar, ölünceye kadar hatâ yapmaya ve günah işlemeye devam ederler ve kendilerini acıklı bir azabın içine atarlar!.. Bazıları da ölüm anında tevbe etmek ister veya tevbe eder. Hz.Mûsanın kıssasında Firavunun yaptığı gibi. Ama Yüce Allah Kur’anda: “Kötülükleri işleyip işleyip de içlerinden birine ölüm geldiğinde: 'Ben şimdi tevbe ettim' diyenlerin tevbeleriyle, kâfir olarak ölenlerin tevbesi geçerli değildir. Biz onlar için acıklı bir azap hazırladık.” (Nisa-18) buyurduğu gibi Allah ölüm anında yapılan tevbelerin kabul edilmeyeceğini bildirir ve kullarını uyarır.. Hz,Nûh’un oğlu için yaptığı dua gibi. Ama Yüce Allah, işlediği günahın, hatanın farkına varıp hemen tevbe ve duâ ile Allaha yönelip işlediği hata ve günahtan dönen, Hakka ve sâlih amellere yönelen her kulunu bağışlayacağını müjdeler ve şöyle buyurur: “Allaha tevbe eden, O’na kulluk eden, hamd eden , Allah için yolculuk eden, rükû ve secde eden, iyiliği öğütleyip kötülükten sakındıran ve Allah'ın hükümlerine uyan o mü’minler var ya, işte onları müjdele!” (Tevbe-112) imanınız kavi tevbeniz ihlaslı ve temiz, ameliniz salih, ömrünüz feyizli ve bereketli olsun. Cumanız mübarek olsun! (muallimosman)

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş