TUTUMLU OLUN Kİ HUZURLU OLUN
Muallim Osman - Geçmişte bizlere öğüt verilirken tutumlu ve kanaatkâr olmamız istenirdi. Evlerde anne ve babamız, okulda öğretmenlerimiz, camilerde imam ve vâizlerimiz sokakta büyüklerimiz bizlere hep tutumlu olmayı öğütlerlerdi. “Tutumlu ol ki, mutlu olasın” “Ayağını yorganına göre uzat” “Elindekilerle yetinmeyi bil ki, el âleme muhtaç olmayasın”, “Her şeyin azı yarar, ortası karar, çoğu zarar” derlerdi. Bunun için Okullarımızda “Yerli Malı ve Tutum Haftası ” düzenlenirdi. Tutumlu olma ve düzenli yaşama alışkanlığı kazandırılırdı.
Ancak, dünya genelinde sanayinin ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, insanların inanç, kültür ve hayat anlayışları da değişti. Buna paralel olarak; ‘Daha çok harcama daha çok tüketme ve daha lüks ve daha gösterişli yaşama’ istek ve arzusu yaygınlaştı. Bunun neticesi olarak da insanlarımız tevâzuyu, ölçüyü, kanaatkârlığı ve sadeliği terk etti. Gurur ve kibirle, lükse ve gösterişe yöneldi. Dinimizin haram kıldığı İsraf; ihtiyaca, faiz; krediye dönüştürüldü. İslamın hayat ve inanç anlayışına uymayan bu ölçüsüz hayat tarzı; insanlarımızın hayat düzenini alt üst etti. İnsanlarımızın birçoğu; görüntülü ve yazılı gazete ve yayın reklamlarının etkisiyle, inancımızın ve kültürümüzün dışına çıkarak; gördüğü her şeyi almayı ve kullanmayı, gördüğü her şeye özenmeyi ve onu alışkanlık haline getirmeyi, lüks ve ölçüsüz yaşamayı, çok harcamayı ve çok tüketmeyi bir medenilik, bir üstünlük ve bir erdemlilik sandı ve bütün varlığıyla bunlara yöneldi!.. Ama insanlar yanıldı!.. Çünkü; bu gün insanımız; öyle bir israfın, öyle bir lüksün ve öyle bir tüketimin tiryakisi oldu ki; ne kurtulabiliyor, ne de huzur bulabiliyor!.. Kredi kartı ve diğer borç bataklığında; gösterişli, fakat sıkıntılı bir hayatı yaşayıp gidiyor!... Nefsinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ne, zaman yetiyor, ne de para!.. Gelişen teknoloji ve sanayi; görünüşte insanlara pek çok yenilikler, kolaylıklar ve değişimler getirdi, ama, bütün bu yeniliklerin ve gelişimlerin insanlara daha çok huzur ve daha çok mutluluk getirdiğini söylemek pek de mümkün olmadı. Teknolojiyle birlikte tüketim maddelerindeki çeşitlilik ve cazibelik insanları tüketim manyaklığına itti.
Zira, gelişen sanayi ve teknolojiyle birlikte insanlarda; çok kazanma, çok harcama, çok tüketme, görkemli ve gösterişli yaşama istek ve arzuları frenlenemez hale geldi. Bu doyumsuzluklar insanları birbirinden uzaklaştırdı. İnsanların birbirine olan merhameti ve sevgisi çıkara dönüştü. Ve toplumda yolsuzluk, sahtekarlık, hile, rüşvet, gasp, hırsızlık, tecavüz, soygun, cinayet, intihar gibi ictimâi ve ahlakî felaketler, zulüm ve haksızlık gibi toplumda barış ve huzuru, dostluk ve kardeşliği, adalet ve güveni yok eden ictimai çöküntüler toplumun ve insanların başına bela olmaya başladı!... Ayrıca bu aşırı israf alışkanlıkları nedeniyle ortaya çıkan parasal ve ekonomik sıkıntılar ile çeşitli bedenî ve ruhsal hastalıklar; insanları, aileleri ve toplumu perişan etmeye başladı!.. Biliniz ki; israfa, aşırılığa, gösterişe ve lükse yönelik her türlü harcamalar israf olduğu gibi, insanın mali gücünün dışında borçlanarak yaptığı her türlü harcamalar da israftır. Yüce Allah, bu konuda insanları Kur’anda şöyle uyarır: “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz Zira Allah israf edenleri sevmez” (Araf-31), “Elini boynuna bağlayıp cimri olma. Elini büsbütün açıp da saçıp savurma. Yoksa ihtiyaç içine düşersin ve kınananlardan olursun.”(İsra-29)
“Bir dere kenarında abdest alıyor olsanız dahi suyu ölçülü kullanın” buyuran sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed aleyhisselamın bu öğüdünü ve Yüce Rabbimizin yukardaki ayetlerini iyi düşünün ve; “Ben zenginim, benim param çok, benim kredi kartlarım var, istediğim gibi yaşarım, istediğim gibi harcarım gafletine düşmeyin. Çünkü Allah israfı sevmediği gibi kibirlenip, böbürlenen ve gösteriş yapanları ve israf edenleri de sevmez. Eğer mutlu ve huzurlu olmak istiyorsanız; Siz Rabbimizin ve Peygamberimizin öğüdünü dinleyin ve yine tutumlu ve ölçülü olmaya, düzenli ve sade yaşamaya özen gösterin,. İsraftan, gösterişten ve aşırı harcamalardan uzak durun ki, huzurlu ve mutlu olun!. Her zaman ve her yerde ölçülü ve tutumlu olmayı, ölçülü, düzenli ve sade yaşamayı ilke edinin ki, Allah’ın sevgisi, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun, İmanınız kavi, amelleriniz sâlih, kazancınız bereketli, ömrünüz huzurlu ve feyizli olsun.!..






















































