EKREM İMAMOĞLU’NU KİM LİDER YAPTI?
ŞEMSETTİN GÜNAY
Artık nur topu gibi yeni bir lider doğdu.
Her ne kadar gelir gelmez ilk icraat olarak adında Diyanet geçen ve her yıl Sultanahmet Meydanında kurulan kitap fuarını geleneksel CHP’liliği nüksederek yasakladıysa…
Her ne kadar hiçbir CHP’li belediyenin düşünemediği ismin önüne TC koyarak zımnen diğerlerini Cumhuriyet karşıtı olarak nitelendirdiyse…
Her ne kadar Fetö’cüleri anımsatan gelir gelmez bilgi kopyalatma işlemlerine giriştiyse…
Ve birkaç sandık itirazında Binali Yıldırım’ın 17.000 oyunun iç edildiğine itiraz etmediyse de…
YSK’nın verdiği karar kamuoyunu tatmin etmemiştir.
Aynı zarftan çıkan üç oyun doğru, Büyükşehre verilen oyun hatalı olduğu kararı kamuoyu tarafından anlaşılmamış, yeni bir mağdur doğurulduğu kanaati pekiştirilmiştir.
Bu olay hemen akıllara Anayasa mahkemesinin bir hukuk cinayeti olan 367 olayını hatırlatmış, o günkü karara destek veren CHP’nin yerini ne yazık ki geçmişin mağduru Ak Parti almıştır.
Hukuk’a güven yeniden zedelenmiş, adalet konusunda şüpheler oluşmuştur.
Elbette ki Ak Parti’nin haklı gerekçeleri vardır.
İtiraz hukuki bir süreçtir. YSK’ya verilen 3 valiz dolusu belge önemli deliller içerebilir.
Ama hep söylenegeldiği gibi seçim sandıkta kazanılır, sandıkta kaybedilir.
Belli ki İstanbul Ak Parti teşkilatları iyi çalışmamış, denetimlerini düzgün yapamamışlardır.
Müşahitler iyi eğitilmemiş, sandık kurulları zamanında kontrol edilmemiştir.
Belki de bunda gerçek dava adamlarının kaybedilip, sandık kurulunda görevalıp üç beş kuruş kazanacağının hesabını yapanlar etken olmuşlardır.
Dava ehli insanlar yerine profesyonellerin teşkilatları doldurması bu sonucu hazırlamış olabilir.
Ancak bunların hesabı teşkilatlardan sorulur.
Seçim sonrası kazanandan sorulmaz.
Bindelik bir farkla da olsa demokrasilerde sandık sonucuna razı olunur ve kazanan tebrik edilir.
Keşke böyle kalsaydı da Ak Parti 5 yılın sonuna kadar aslında kaybeden değil kazanan olup, sandık oyunlarıyla elinden başkanlık alındığını haykırsaydı.
Bindelik farkla “galip sayılır bu yolda mağlup” diyebilseydi.
Mağduru Binali Yıldırım ve Ak Parti oynasaydı.
Ama YSK kararıyla bu olmadı.
23 Haziranda yapılacak bir seçimde Ak Parti kazansa da, kaybetse de kamuoyu nezdinde kaybetmiş olacaktır.
Kaybetse Ekrem İmamoğlu başkanlığını ve liderliğini pekiştirecek, ülke gelecekte Tayyip Erdoğan’ın karşısına yeni bir Cumhurbaşkanı adayı çıktığına şahit olacaktır.
Kazanırsa kamuoyu nezdinde İmamoğlu hep elinden başkanlık alınan bir insan olarak muamele görecek önce CHP’nin başkanlığına, daha sonra da cumhurbaşkanlığına en güçlü aday olarak çıkacaktır.
Ak Parti kendi eliyle bir ilçe belediye başkanlığından yeni bir lider oluşmasına öncülük etmiştir.
Bundan sonrasını hep beraber bekleyecek ve göreceğiz. 08.05.2019






















































