HATAY’DA SAĞLIK SİSTEMİ NASIL ÇÖKERTİLİYOR?
ŞEMSETTİN GÜNAY
Hatay’da Sağlık sistemi İl müdürü Tunga Barcın eliyle adeta bir kaosa sürüklenmiş durumda. Devletin hızla yaptığı hastaneler il Müdürü eliyle işlevsiz hale getiriliyor, başarılı hekimler idari görevlerden alınıyor, malzeme eksikliğinden hastalar ameliyat ve anjiyo için il dışını tercih etmek zorunda kalıyor.
Sayın İl Müdürü sanki her şey yolundaymış gibi makamında oturup gece yarıları atama yapmak ve ihale pay etmekle meşgul oluyor.
Araştırma Hastanesi Başhekimi Sıtkı Sönmez. Hataylıların yüreğinde bir kahramanlık abidesi gibidir. Depremde çocuklarını kaybettiği yetmiyormuş gibi, kendisi de ayağından ciddi yara almış ve büyük acılar yaşamış bir insan.
Normalde böyle bir insan aylarca kendine gelemez, köşesine çekilir ve acısını yaşar değil mi?
Hayır, Sıtkı Sönmez tüm acılarını içine gömerek deprem günlerinde hastaneye koşuyor. Kimsenin olmadığı ortamlarda hastalara yardımcı olabilmek için gecesini gündüzüne katıyor.
Bir kişiyi daha yaşama döndürebilmek adına uykuyu unutuyor, kendini Hatay insanına hizmete veriyor.
Yüzündeki gülümseme ve tebessüm hiç eksilmiyor. Yanına gelen hastalarla ilgilenirken acısını karşısındakine hissettirmemek için olağanüstü bir gayret sarf ediyor.
Gelen hastanın kimliği onu hiç ilgilendirmiyor, O sadece görevine odaklanıyor ve o günlerde gayreti ve yaşadıklarıyla Hataylıların gönlünde ayrı bir yer tutuyor.
Hatay’da Sıtkı Sönmez ismini kim duyarsa sevgiyle ve övgüyle anarken duasını eksik etmiyor.
Böyle bir insanı ne yaparsınız?
Baş tacı eder olabileceği en iyi makamda oturtursunuz değil mi?
Gönlünü kırmamak için elinizden ne gelirse yaparsınız değil mi?
Ama hayır!
Sayın İl Müdürü Beyefendi kendisinden çok daha fazla tanınan ve sevilen bu insana bile tahammül edemiyor.
Bir gece yarısı operasyonuyla en nobran bir şekilde görevden alınıyor, yerine bir başkası atanıyor.
Bu da yetmiyor, 12 idari makama yine gece yarısı operasyonuyla liyakatleri ve kriterleri ne idüğü belirsiz insanlar getiriliyor, atamaları yapılıyor.
Tüm bu kafadan işlemler yapılırken ne Hatay milletvekillerinin haberi oluyor, ne de iktidar partisinin İl başkanı kendisi de uzun yıllar başhekimlik yapan, sağlık sistemini çok iyi bilen Mustafa Erdoğan’ın haberi oluyor.
Toplumun tepkisi siyasetçilere ulaşıyor, sopayı siyasetçi yiyor ancak İl Müdürlüğü makamını işgal eden beyefendi “Ben istediğimi atarım” moduna giriyor.
Şimdi bir Hatay’lı olarak soruyorum.
Sayın Müdür siz kimsiniz, bu kadar özgüveni nereden alıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı “Milletten daha üstün irade yoktur” derken siz millete rağmen bu icraatları nasıl yapabiliyorsunuz?
İhaleleri 21/D’ye göre makamınıza çağırdığınız bir kısım il dışından gelenlere verdiğiniz söyleniyor. Bu ne kadar doğru?
Depremde yıkılmayan ve tıbbi aletleri sağlam kalan Araştırma hastanesinin malzemelerini nerelere peşkeş çektiniz?
Niçin ameliyat odasındaki ve anjiyo odalarındaki tıbbi eşyalar il dışına ulufe olarak dağıtıldı.
Niçin devletin 8 ayda yapıp bitirdiği Araştırma hastanesi 8 aydır malzeme eksikliğinden çalışamıyor haldedir.
Lütfen hak etmediğiniz makamınızı kendi isteğinizle istifa ederek boşaltınız. Yoksa Hataylıların iradesi orayı size zorla boşalttırmayı çok iyi bilir.
Hiç kimse layüsel değildir bunu bilesiniz. Gün gelir bunun hesabını çok acı hukuk önünde de verirsiniz. Zaten kamuoyu vicdanında mahkum olmuş durumdasınız.
07.05.2024
























































Yorum Yazın