Reklamı Geç
Doğru Taşımacılık Şaban Doğru
Tulpar
Avula Hikmet Hatunoğlu
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Mehmet Haşmet Kolağası

Mehmet Haşmet Kolağası

Mail: [email protected]

İSKENDERUN KANALİZASYON VE GELECEĞİN SU SORUNLARI

 

İSKENDERUN KANALİZASYON VE GELECEĞİN SU SORUNLARI

İskenderun genel olarak düz bir arazi üzerine kurulmuş olduğundan, yeterli bir su akışı sağlanamamakta ve kanalizasyon sorunları İskenderunluları canından bezdirmektedir.

Yaşanılan sorunlar arasında bu konunun bir uzmanıyla tanıştım; Burhan usta, bu işin profesörü olarak anılıyor. Kanalizasyon sorunları üç aşamada oluşuyor; Dairelerden aşağı doğru inen ince borular ve dirsekleri, diğeri Apartmanın yatay seyreden ana borusu, üçüncüsü ise belediyenin kontrolündeki kaldırım üzerindeki mazgallarla cadde altından bulunan mazgal ve Ana burularda… Bu işe ömrünü vermiş Burhan usta, “Tıkanma aşağıdan yukarıya doğru başlar!” diyerek, bilge bir insana yakışır şekilde sorunu özetledi. Bana kalırsa Burhan Usta gibiler belediye başkanı olsaydı mükemmel şehirler oluşurdu, ancak bu çağda belediye başkanlarına kişi ve sınıfların günlük menfaatleri arasında denge kurmaktan başka şeye zaman kalmamış...

Başlangıçta şunu söylemeliyiz, bilhassa eski binalardaki ve caddelerdeki ana borular gereği kadar geniş değildir. Güya motorla emileceği için ince döşenmişti.

Belediyenin vidanjörü geldiğinde kaldırım mazgalı içindeki boruların balçıkla gömüldüğü görüldü. Basınçlı su vermek için önce balçık birikintisinin kürekle çıkarılması gerekti. O zaman Burhan Usta’nın sözü aklıma geldi. Borunun önü kapalı olduğu için suyun akış hızı düşmüş ve tortular boruların içinde aşağıdan yukarı doğru birikip betonlaşmış. Basınçlı su verildiğinde ana boru açıldığında bez, tuvalet kâğıdı, saç, çay gibi atıklar da dışarı çıkmış oldu. Çok etkili olan bir atık ta yağların boru duvarlarına yapışıp donmasıdır. Bazı belediyelerin yağ toplama ağı oluşturduğunu biliyoruz. Atık yağ 10 kg olduğunda belediyeye haber veriyorsunuz gelip alıyorlar. Yakında plastik atıklar ayrıca toplanacak.

Apartman ana borusu açıldı ancak yukarılar açılmadı. Ana boru açıldıktan sonra dökülen kostik ve kaynar su iki gün içinde boruları açtı. Ana boru açılmadan önce yukarıdan yapılan hiçbir müdahale sonuç vermemişti.

Bu savaştan sonra geriye enkaza dönmüş kaldırım ve beton(!) mazgal kapağı kaldı. Zor müdahale edilmesinin bir sebebi de mazgal kapaklarının beton ve standart dışı olmasıydı. Şehirde gördüğüm 10 mazgal kapağının 4’ü plastik ve menteşeli, 6’sı beton ve standart dışı… Tüm ısrarlara rağmen, uzun süredir stoklarda plastik mazgal kapağı bulunmadığı söylenmekteymiş. Böyle önemli bir konu ikinci sınıf görev olarak görülmemeli.

Bu şikayetlerin sona ermesi için bir an önce mazgal kapakları değiştirilmeli, cadde ve kaldırımdaki yağmur ve kanalizasyon mazgalları en geç 4 ayda bir şikayet vuku bulmadan vakumlanıp emilerek temizlenmelidir. Belediyeler muhtarlarla birlikte Apartman yöneticilerini belirlemeli ve bilgi ağı oluşturularak sorunların üzerine, sorun oluşmadan gidilmelidir.

Dünyanın bundan sonra gündemini su sıkıntısı ve kuraklık oluşturacağa benzemektedir. Bu nedenle su kaynaklarımız verimli olarak kullanılmalıdır. Su tasarrufu konusunda bilgilendirme dahil hane halklarıyla diyaloga geçilmeli, bilgilendirici afiş ve broşürler kullanarak yüz yüze görüşmeler yapılmalı, su kaybını önleyici yapısal çalışmalar kullanıcılarla istişare ederek yapılmalı, su faturası kabarık gelen aboneler ve hane kişi sayısı göz önünde bulundurularak aile reisleriyle ve bireylerle bilgilendirme çalışması yapılmalıdır.

Çölleşme yeraltı suyu kaybıyla başlar, yağmur azalışıyla değil. Belediyelerce yeraltı suyu değil baraj suyu tedarik edici planlamalar yapılmalıdır. Bu şekilde hem yeraltı suları korunmuş olur ve hem de kullanılan sularla yeraltı su rezervi artar. Bu da önce bitkiler sonra da genel ekolojik dengeyi korur ve yağışları da artırır. Bu durumda İskenderun’a getirilmiş baraj suyunun verilmemesi konusundaki inatlaşmadan vazgeçilmelidir. Şu unutulmamalıdır, yeraltı sularının bir önceki kaynağı kanalizasyonlardır, Yağmur suyu olan baraj suları mı daha temiz, yoksa her türlü ağır metal, zirai ilaç, gübre vs bulaşmış yeraltı suları mı? Bugün ABD’de ineklere dahi yeraltı suyu içirilmemektedir.

Trakya’da yeraltı sularının %95’inin tüketildiği, Amik Ovası’nda 15 metreden su çıkarken şimdi 350 metreden su çıktığı, Dalaman’da kıyıya yakın tarlaların verimsizleştiği ve yeraltı sularının aşırı kullanmadan dolayı deniz suyu yürümesi sonucu tuzlandığı, yer altıdan çekilen tuzlu sularla buradaki tarlalarda artık deniz balığı yetiştirildiği açıklanmıştır. Lütfen araştırmacıların sözlerine de kulak verin. Unutmayın, şu anda dünyada 2 milyar insan suya ulaşamamaktadır. 2030 yılında 5 milyar insan suya ulaşamayacaktır.

Bu konuda hüküm verilmeden önce konunun uzmanlarıyla istişare edilip komisyon raporu oluşturulmalıdır. Bunun için sadece ateşli hastalıklar uzmanı olmak yetmez. Lütfen… Çevre mühendisleriyle de görüşün. Karbon salınımına karşı gerekli tedbirler 30 seneye kadar alınamayacak ve küresel ısınma artmaya devam edecektir.

Bizim gönlümüz sadece İskenderun değil, Antakya ve tüm Hatay ilçelerinin baraj suyuna kavuşmasıdır. Unutmayalım yeraltı suyu demek obruk demektir, çölleşme demektir. Suyuma dokunma…

Sağlık ve Esenlikler Mehmet Haşmet KOLAĞASI

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel