LÜTFÜ SAVAŞ NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
ŞEMSETTİN GÜNAY
Son günlerde gördüğümüz kadarıyla dişe dokunur bir hizmet yapamayan Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş kaosa oynamaya, oradan kendine bir ikbal çıkarmaya çalışıyor.
Önce kendisinin bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı olduğundan dem vurarak kendisine ve partisine yandaş medyayı kapı kapı dolaşarak şunları söyledi.
“Corona virüsü aslında Ocak ayından bu yana Hatay’da var. Ben bile Ocak sonlarında bu virüse yakalandım. Şimdiye kadar her ne kadar bu virüsten Hatay’da 2 ölü var deniyorsa da aslında 7 ölen insan var. Bunlar bulaşıcı hastalıktan gösterilmiş, Corona olduğu söylenmemiştir.”
Şimdi bizler bu sözlerin neresinden tutalım, neresinden konuşalım.
Ocak sonu itibariyle Corona’ya yakalandığını söyleyen Sayın Savaş Şubatta ziyaret ettiği Uzunçarşı esnafına sarılıp, öpüşerek Corona bulaştırabileceğini düşünmüyor muydu?
Bir enfeksiyon hastalığı uzmanı olarak bunu bilmemesi mümkün müydü?
Madem bu hastalığın Ocakta Hatay’a geldiğini biliyordu, Uzunçarşı ziyaretinde mikrofonlara “Hatay’a herkes gelebilir, burada Corona yok” beyanatlarını nasıl veriyordu? Bilmeden mi konuşuyor, yoksa toplumu bilerek mi aldatıyordu?
Şubatta “Hatay’da Corona yok” diyen Savaş, hangi aydınlanmadan geçerek Hatay’da Ocak ayından beridir Corona’nın olduğunu söylüyordu?
Hekimlerin tuttuğu raporlara kendisi hangi bilgilerden ulaşarak diğer ölenlerin Corona’dan öldüğünü iddia edebiliyordu? Hastane hekimlerinden daha farklı elinde hangi bilgiler vardı ki bu iddiasını kanal, kanal gezip dillendiriyordu?
Kendi hastalığının bile Corona olduğunu sonradan keşfedebilmiş bir insan ölenlerin hastalığını şippadanak nasıl keşfedebilmişti?
Yoksa niyet bilgilendirmekten ziyade korku ve panik oluşturmak mıydı?
Neyse ki çok geçmeden Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel açıklamayı yaptı da Hatay halkı gerçek rakamları öğrendi.
Buna göre Corona’dan ölen insan sayısı İskenderun, Reyhanlı ve Defne’den olmak üzere 3 kişiydi. Hatay’daki vaka sayısı ise açıklama yapıldığı gün itibariyle 133 idi.
Bir diğer konu Savaş’ın Yayladağı’nda çilek fidesi dağıtımında sarfettiği sözlerdi.
Hatay’ın kardeşlik ortamına dinamit koyacak, insanları birbirine düşman edecek sözler şöyleydi:
“Suriyeliler ekine uygun toprak arazi almaya başladı”
Böylece halkın bir kısmını kışkırtıyor, Hatay’daki dengeler üzerinde oynuyordu.
Neyse ki bu hezeyanlara yanıt gecikmedi ve Hatay milletvekili Lütfi Kaşıkçı cevabını verdi.
Yayladağın’da Suriyeli dediği insanlar yine Yayladağının sınır komşusu ve iç karışıklıktan kaçan akrabaları olan Bayır Bucak Türkleriydi. Aynı kültürün fertleri olan bu insanlar devletin yol göstericiliğiyle arazi kiralayarak çilek ekimi yapıyorlar, ayakta kalmaya çalışıyorlardı. Böylece kimseye yük olmadan Yayladağı ekonomisine de katkıları oluyordu.
Peki kendini aynı zamanda milliyetçi olarak lanse eden Lütfü Savaş’ın bunu bilmemesi mümkün müydü?
Bence hayır!
Peki böyle söylüyerek ne yapmaya, nerelere mesajlar ulaştırmaya çalışıyordu. Onu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Kısacası arazi satın alan Suriyeli yok, kiralayan Bayır bucak Türkleri var. Bu kötü bir şey mi?...
Eski Milletvekili Adem Yeşildal “ Bu gerçek dışı beyanatın esas sahibi olan Büyükşehir Belediye Başkanı dikkatten kaçmamalıdır. Ülkemizin birliği, kardeşliği her türlü siyasi hesabın üzerindedir” diyor.
Doğru söze ne denir.
23.04.2020
Yorum Yazın