Öncelikle hepinize, hemşerilerime, aziz milletime merhaba diyerek yazıma başlamak istiyorum.
Bu aziz, her tür takdirin üstünde övgüyü hak eden fedakâr, vefakâr, cesur, canını ve malını; vatanı, bayrağı, devleti için gözünü kırpmadan vermekten çekinmeyen yiğit millet… Allah bu direnişin, duruşun ecrini versin inşallah. Verdiğini de hep beraber görüyoruz ve göreceğiz.
Bu millet 1071 Malazgirt zaferinden bu yana nelerle cebelleşti, hangi iç ve dış düşmanlarla uğraştı, müsait bir zamanınızda şöyle bir tarih karıştırırsanız gayet net anlamış olacaksınız. Fakat ben kısaca bir özetleyeyim. Bu aziz ve övülmüş millet tarih boyunca Haçlı seferleriyle ve dolayısıyla ordularıyla, ardından Moğol saldırılarıyla, 100 yıl öncesinde 1.cihan harbinde müttefik kuvvet denilen düşmanlarıyla savaştı. Yakın zamanda ise tarihin görmediği ve inşallah bir daha göstermez diyeceğimiz bir 15 Temmuz güzelim Anadolu’yu işgal darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalan bir millet…
Benim Türkiye’m öyle bir ülke ki; mazlum ve mağdur coğrafyanın hamisi, koruyucusu, kalkanıdır. Benim Türkiye’m olmadan Ortadoğu olmaz, İslam ülkeleri, mazlum ülkeleri bir hiçtir. Benim Türkiyemin içinde olmadığı hiçbir formül hiçbir strateji hayırlı değildir. Benim aziz Anadolu topraklarına top yekun savaş açıldı. Neden mi? Nedeni çok açık. “BAĞIMSIZ BİR DIŞ POLİTİKA YÜRÜTMEYE BAŞLAMASI”…
İşte asıl mesele bu ya! ABD, İngiltere, Fransa, İsrail ve Türkiye dışında dost ülkelerin dışındaki tüm batı ülkeleri Türkiye’nin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik yönden hamlelerini, istikrarını hazmedemediler ve edemiyorlar. Ben de bu hazımsızlığınız boğazınızda dursun inşaallah! Diyorum…
2023, 2053, 2071 ve tüm hedeflere varmak istiyorsak, bedel ödememiz gerektiğini biliyorduk. Tarih boyunca bu bedelleri ödedik. Halen ödüyoruz. Fakat artık yeter diyoruz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Çünkü biz tarih boyunca esir olmayı, boyunduruk altına girmeyi sevmedik ve asla kimseye itaat etmedik. Bundan sonrada itaat etmeyeceğiz inşallah. Yeter ki bizler farklı fikirlere sahip olsak dahi “Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet” mefkûresinden vazgeçmeyelim.
Yakın zamanda sınırlarımıza dayanan ABD VE PYD’nin beraberce mücadele ediyoruz denilen DAEŞ terör kuvvetlerini tabiri yerinde ise bulundukları yerden kovduk. Fakat ilginçtir, birileri bundan rahatsız oldu. Kim mi? Tabiî ki ABD’si PYD’si vs…
Türkiye doğru ve stratejisi yerinde. Planların, hesapların üstünde hesap yapan, tuzak kuranların en hayırlısı olan Yüce Rabbimi unutmuşlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye göbek bağlamadan, kurtlar sofrasında kendi bağımsız politikalarını oluşturabileceğini hep beraberce gördük.
Dengeleri okumaya, akılcıl stratejik politikalar üretmeye, planlı programlı cesur adımlar atmaya, temel ve ortak noktalarda fikir ayrılıklarına boğulmadan ortak paydalarda buluşmaya, birlik ve beraberliğe ve her şeyden önemlisi samimi, cesur, Allah’tan başkasına boyun eğmeyen mevcut liderimizle yola devam etmeye ihtiyacımız var…
Cengiz YILDIZ
Bağ. Denetçi-Mali Müşavir HBŞ Meclis üyesi
