MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ YOK MU ?

MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ YOK MU ?

Yine toplumsal asimilasyonun yeni zirvesini yaşayarak bir dizi yılbaşı karmaşasını geride bıraktık çok şükür...

Artık yavaş yavaş “Batı gelenekleri toplumda yayılıyor" söylemleri son buldu. Bu batılılaşma furyası öyle hızlı yayılıyor ki geleneksel kültüre sahip anne-babalar dahi farkında bile olmadan "çocuktur heves ediyor" , "gençtir özeniyor " bahaneleri arkasında evlatlarını bu furyaya dahil ederek çağdaş, gelişmiş, yenilikçi çocuklar yetiştirdiğini sanıyor.

Çocuk sevinsin diye evinde çam ağacı süsleyip kırmızı elbiseleri ile çektiği fotoğrafını çocuğunun hatıralarına katan ebeveynler kendini gelişmiş, sosyal biri olarak addediyor. Hele bir de o fotoğraf sosyal medyadaki yerini de aldı mı artık kimseden eksik kalınmamış, kendini tamamlamış hissediyor.

Bu madalyonun tek bir yüzü mü var, öbür yüzü akıllara hiç mi gelmiyor?

Bugün heves ediyor diye evde ağaç süsleyen çocuklar yarın yılbaşı diye barlarda, kulüplerde alkol ve uyuşturucu batağına düşerken, sabahlara kadar polisleri nöbet bekleten gruplara dahil olurken yahut evinde verdiği partiler ile komşularını rahatsız ederken ya da kendini neyin beklediğini bile bilmediği bir yıla girişini, hastalar yatağındayken, kuşlar ağaç dallarında, diğer hayvanlar sokakta uykudayken bencilce patlatılan havai fişekler ile kendi görsel zevkini tatmin etme bencilliğini göstererek kutlama yaptığını sanarken, o çocuklara bunları temel manada aşılayan ebeveynler aynı sosyal doyum ve yeterliliği hissedecek mi?

Bu nasıl bir cehalettir ki; bir sembolü evine yani mahremine kadar alıp onu kendinden bir parça yaparken onun mahiyetini, anlamını, aileye kattığı yahut alıp götürdüğü şeyler bilinmesin.

Bu nasıl bir gaflettir ki; hiç bir açıdan insanı beslemeyen bu ritüel, kendi kültürümüzün dahi önüne geçsin. Bir modernite, bir çağdaşlık sembolü olarak görülsün.

Bu nasıl bir yozlaşmadır ki; kendi kültürünü yaşamak ya da Batı kültürünü yaşamamak bir bağnazlık, gericilik olsun.

Hiç mi okumuyor, okurken hiç mi seçmiyoruz?

Sosyal medyanın zihin oyalayan, algı yöneten, insanları kalıplara koyan dünyasına nasıl oluyor da bu kadar dahil oluyoruz?

Gerçekten bu madalyonun öbür yüzü yok mu?

Meryem Nurcan Şinikoğlu Çömez