DİRENÇ YASASI
“Neye bakarsan, o olursun. Neyi ararsan, o da seni arar.”
Bu söz, hayatımızın temel bir gerçeğini açıklıyor: Düşüncelerimiz ve hislerimiz, hayatımızın yönünü belirler. Ama çoğumuz, istemediğimiz şeylerden kaçmaya çalışırken, farkında olmadan tam da onlara tutunuruz. "Fakir olmak istemiyorum", "Asla onun gibi olmayacağım" gibi düşünceler, bizi kurtarmak yerine o şeylere daha çok bağlar. Bu durumun nedeni, zihnimizin çalışmasıyla ilgilidir ve buna "Direnç Yasası" denir.
Direnç Yasası, enerjimizi nereye yönlendirirsek oranın büyüdüğünü söyler. Ne kadar kaçmaya çalışırsak, o kadar derine batarız. Tıpkı atalarımızın dediği gibi: “Düşünce bir tohumdur, ne ekersen, o büyür.” İşte bu yüzden hayatımızda istemediklerimize değil, istediklerimize odaklanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Gelin, direnç yasasını ve bu döngüden nasıl kurtulacağımızı birlikte inceleyelim.
Zihnin Çalışma Mekanizması:
Zihin, olumlu ya da olumsuz ayrımı yapmadan yalnızca odaklandığımız şeyleri büyütür. “Bu evde yaşamak istemiyorum” dediğimizde, zihnimiz “bu ev” kısmını alır ve dikkatimizi oraya yöneltir. Bu yüzden, "fakirlik" kelimesini ne kadar çok kullanırsak, o kadar çok fakirliği hayatımıza çekeriz. Oysa bir kural var “Kendini neyle meşgul edersen, kalbin ona dönüşür.”
Zihninizi neyle meşgul ederseniz, hayatınıza onu çekersiniz. O yüzden kaçındığınız şeylere değil, olmak istediğiniz şeylere odaklanın.
“Fakir olmak istemiyorum” demek yerine, “Bolluk dolu bir hayat yaşıyorum” demek, zihninizi ve enerjinizi olumluya yönlendirecektir inşallah.
Direnç Gösterdiğiniz Şeyler Neden Hayatınıza Tutunur?
Bir şeye direnç gösterdiğinizde, ona enerji vermiş olursunuz. Bu enerji, o şeyin hayatınızdaki varlığını güçlendirir. Tıpkı bir düğümü çözmeye çalıştıkça daha çok sıkılaştırmak gibi. Hayat da böyledir; savaştığınız her şey, enerjinizle beslenir ve daha çok büyür.
Belki de direnç gösterdiğiniz şeyler, size bir ders öğretmek için karşınızdadır. Ama savaşmak yerine kabul etmeyi ve şefkatle yaklaşmayı öğrenmelisiniz. Çünkü mücadele etmek yerine şükür ve kabulle yaklaştığınızda, o dert kendiliğinden çözülmeye başlar.
"Asla"ların Gizli Tuzağı:
“Asla onun gibi olmayacağım” dediğinizde, zihniniz o kişinin özelliklerine odaklanır. Bilinçaltınız, kaçınmaya çalıştığınız bu özellikleri size bir mıknatıs gibi çeker. Farkında olmadan, tam da o kişi gibi davranmaya başlarsınız.
Eğer hayatınızda huzur, sevgi ve bolluk istiyorsanız, enerjinizi bunlara yönlendirin. Kaçınmaya çalıştığınız şeyleri düşünmeyi bırakın, çünkü düşündükleriniz sizin hayatınızı şekillendirir.
Dirençten Özgürleşmenin Yolu:
Direnç Yasası’ndan kurtulmanın yolu, odağınızı değiştirmekten geçer. İşte bunu başarmanın yolları:
1. Pozitif Düşünce Geliştirin:
Ne istemediğinizi değil, ne istediğinizi dile getirin. “ Yiksul olmak istemiyorum” yerine, “Bereket içindeyim” demek daha faydalıdır.
Bunu anlamak için sadece sahip olduğunuz nimetlerle bakmanız ve görmeniz yeterli olacaktır.
2. Şükran ve Kabul Pratiği:
Direndiğiniz şeyleri reddetmek yerine, var olanı kabul edin ve sahip olduklarınız için şükredin. Sizde biliyorsunuz ki "Şükür, nimetlerin bereketinin kaynağıdır.”
Bu anlayışla her daim Yaradan'ımıza şükür halinde olmalıyız.
3. Olumsuz Söylemleri Bırakın:
“İstemiyorum” ya da “Asla” gibi kelimeler kullanmayın. Bunun yerine, “İstiyorum” ve “Seviyorum” kelimelerini hayatınıza katın ve olumlu değişiklikleri görmeye hazır olun.
4. Farkındalık Geliştirin:
Hayatınızdaki olayların ve insanların, iç dünyanızın bir yansıması olduğunu fark edin. İçsel huzuru sağladığınızda, dış dünyanız da dönüşecektir. "Küpte ne varsa dışarı o sızar" deyişini hatırlayın.
Ezcümle: Hayatınıza Yeni Bir Yön Verin
Direnç Yasası, bize zihnimizin bir aynadan farksız olduğunu gösteriyor. Neye odaklanırsak, hayatımıza onu çekeriz. Mevlana’nın şu sözleriyle son noktayı koyalım: “Güzeli ara, iyiyi ara; ne ararsan, o da seni arar.”
Hayat bir mücadele değil, bir akış sürecidir. Kaçınmaya çalıştığınız şeylerden korkmak yerine, istediklerinize odaklanarak büyütün.
Sevgi, şükür ve kabulle dolu bir hayat yaşayın. Çünkü direnç gösterdiğiniz şey değil, kucakladığınız ve şükrettiginiz şey sizi özgürleştirir. Ve unutmayın, neye gönül verirseniz, hayat size onu er ya da geç getirecektir.
Her şey bütünün hayrına olsun.
Eyvallah.
Yorum Yazın