ELLERİMİN HAKKINI ŞİİR DİYE YAZ KIZIM
Yelkovandan akrebe hüzünlü ay doğarken
Yıllarımın hakkını şiir diye yaz kızım
İkindi sularında düşler canı boğarken
Yollarımın hakkını şiir diye yaz kızım
Efkarım kirpiklerde ömrümün tüm anında
Derbederi olduğum sevdamın yangınında
Gündüz geceye gebe, her şafağın sonunda
Küllerimin hakkını şiir diye yaz kızım
Bahtım dibe vursa da, defteri kapatmadım
Sevdama sahip çıktım, onurumu satmadım
Can evim yangın yeri, hâle isyan etmedim
Dillerimin hakkını şiir diye yaz kızım
Hayaller direnirken bulutların dizinde
Umutlar can verirken, Nurseli’nin gözünde
Aşk denen ibadette, vuslatın niyazında
Ellerimin hakkını şiir diye yaz kızım
NURSELİ – Nursel SEÇER
























































Ellerinin hakkını şiir diye yaz demişsin, ne güzel… Emek var burada, yürek var, hayat var.Ama o hüzünlü ay, yelkovan, akrep… Vallahi saatin tıkırtısı gibi, insanın kalbini hafiften hüzünlendiriyor, değil mi?Şiir biraz da ilaçtır, biraz da nefes.Bak, efkar kirpiklerdeymiş, o kirpiklere biraz tebessüm kondurmak da gerek.Defteri kapatmamışsın, vay canına, hayat böyle devam ediyor işte.Yangın var ama sen isyan etmemişsin, onurundan vazgeçmemişsin.Ellerine sağlık, kızım, böyle dirayet lazım.Nurseli’nin gözünde umut varmış, işte hayatın tatlı yanı da o.Aşk ibadet, vuslat niyaz… Demek ki sevgi kutsal, yüce bir şeymiş.Sonunda yine “Ellerimin hakkını yaz kızım” demişsin…Evet, yaz kızım, yaz ki, hem kendin rahatla, hem de biz dinleyelim.Şiirinle hem gülelim, hem düşünelim.Ama unutma, bazen biraz da hafiflik iyi gelir.Şiir yük taşır ama güler yüzle taşırsan daha hafif olur.