Reklamı Geç
Haas Taş Sanatları
Mehmet Akçay Petrol
Tulpar
Hatay
BIST10.837
DOLAR42.0751
EURO48.7444
ALTIN5410.7
BTC/USD109886.27
Necati Daştan

Necati Daştan

Mail: [email protected]

GAFLET VE AYDINLANMA 

GAFLET VE AYDINLANMA 

"Gaflet ihanete en yakın suçtur. "

 

Aydınlanma insanın körelmiş idrakini yahut düzgün  çalışmayan aklını makul ve pozitif  bir hale getirmek ve yaşadığı Her şeyin mahiyyetini çözmesi  ve rasyonel olarak  farkına  varmasini sağlamaktır.

Aydınlanma iki çeşittir: Birincisi yanlış bildiği bir mevzunun doğrusunu öğrenmek, diğeri hiç bilmediği bir mevzuya vakıf olmaktır.

Aydınlanma somut bir olaya haiz olabileceği gibi dünyaya bakış açısını değiştirecek nitelikte  tüm hayata şamil de olabilir. Esas aydınlanma budur zaten; insanın düşünce yapısını ,hayata bakışını , varlığının anlamını idrak edebilecek seviyede aklın, idrakin ve ruhun birlikte  uyanmasıdır. 

 

Aydınlıktan sonra karanlığa özlem duyanlar da az değildir şeytan gibi...Ancak tarih göstermiştir ki karanlıktan aydınlığa dönüşler çok daha fazladır . Zira insanın tabii mecrasıdır aydınlık. Akıl ,ruh, kalp ve vicdanın bir bütün halinde huzura ermesi kemal'e ulaşmasıdır aydınlanma.   Buna iman perspektifinden   baktığımızda hidayet terimini kullanıyoruz.    Akıl bir kez bu hazza nail olursa  bundan uzaklaşmak mümkün olmayacaktır.

 

Bir örnek vermek gerekirse kendi kızını diri diri toprağa gömen Hz Ömer bunun yanlış olduğunu müslüman olmadan önce idrak edemiyordu . Ne vicdanı sızlıyor ve  ne de rahatsiz oluyordu.   Belki vazifesini yaptigi düşüncesiyle memnun oluyordu.   Ne vakit  imanla müşerref oldu yaptığının ne kadar kötü ne kadar aşağılık ne kadar büyük bir dalalet olduğunun farkına vardı ,geçmişine bakarak hüzünlendi, pişman oldu göz yasi döktü. Ancak geç de olsa imanla tanışmanın mutluluğunu ve şuurunu yaşadı .Peki neydi Ömeri 360 derece döndüren dünyaya bakışını alt üst eden.  Bir sihir veya büyü olabilir mi? Asla ve kat'a.   

İmanı bir lambaya dokunuş eylemine benzetebiliriz.   Eylem küçük ancak neticeleri çok büyük.   Bir parmak dokunuşu ile zulmet içindeki bir oda aydınlanıveriyor.    O ana kadar görmediğimiz her şeyi görür hale geliyoruz değil mi? Başka bir şeye gerek . İnsanın insan olma sırrını yakalamasıdır aydınlanma.   

 

 İnsan yeter ki nefes alırken  imani yakalasin. Er geç veya geç olmasının bir önemi yoktur .

 

  Bunun gibi insanların pek çoğu henüz aklını rasyonel olarak  kullanmaktan uzak, uyanmayı bekleyen gafiller görünümünde.    

Peki niçin  aydınlanamıyoruz.? Neden rasyonel düşünemiyoruz? Niçin   hatalarımızın farkına varamıyoruz?Niçin  hakikati göremiyoruz .

 

Bunun pek çok sebebi var :Önyargılarımız ,yetiştiğimiz aile çevresinin bize yüklediği ön kabuller ,inatçılığımız, alışkanlıklarımızın bize olan aşinalığı ve bu ünsiyetin kör bağlılığı,   hakikatin hep yanimızda,  bulunduğumuz ortamda olduğuna dair yanlış  kanaatimiz.   

Oysaki hakikat uzağımızda da olabilir .Hz Peygamber ilim Çin'de de olsa alınız diyor. Bu başka bir pencereden  hakikatin dünyanın başka bir ucunda da olabileceğini bize gösteriyor . O yüzden insan arayış içinde olmalı , o yüzden insan aklını kullanmalı ? sorgulamalı 

.  Elinde olan ve sahip olduğu tüm bilgileri test etmeli ve nerede eksik varsa onu tamamlamaya uğraşmalı. Bu sorgulama ecel gelmeden önce olmali ki anlamı olsun.   

 

 O yüzden okumalı, araştırmalı ,sorgulamalı.  İslam'ın ilk emri oku degil mi? Okumayan İnsan neyi bilebilir ki yaşadığımız bu fitne çağında aklını vicdanını ve şuurunu kaybetmiş dumura uğramış nice gafillerin da aydınlanmasına vesile olması temennisiyle

 

Necati Daştan  

Hukukçu Yazar

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler