İNSAN BİR YOLCUDUR

İNSAN BİR YOLCUDUR

İnsan, bu dünyada bir yolcudur ve hayatı, farklı duraklardan oluşan uzun bir yolculuğa benzer. 

 Bu yolculuk sıradan bir seyahat değil, bir imtihan ve anlam yolculuğudur. 

Esasında bu uzun sefer ruhlar âleminde başlar; insan, henüz anne karnına düşmeden önce var olan bir ruh iken, Allah’ın rahmetiyle hayata adım atar. Sonra annenin rahminde şekillenir, doğar ve çocukluğa adım atar. Çocukluk, masumiyetin ve keşiflerin dönemidir; insan, bu süreçte hayatın temel anlamlarını öğrenir.

Ardından gençlik gelir. Gençlik, heyecanlı bir dönemeçtir. Hayallerin büyüdüğü, ideallerin şekillendiği ve hayat yolunda ilk büyük adımların atıldığı bir dönemdir. Ancak gençlik, yanıltıcı bir bahar gibidir; geçip gittiğinde insan, o günlerin ne kadar kısa olduğunu fark eder. Daha sonra yaşlılık kapıyı çalar. İnsan, yaşlılıkla birlikte zamanın izlerini taşımaya başlar; bedeni yavaşlar, ancak yüreği daha derin düşüncelere dalar. Ve sonunda bu dünyadaki yolculuğunu tamamlar.

Fakat insanın hikâyesi burada bitmez. Asıl yolculuk, dünya hayatının ötesindedir. Kabirden başlayarak berzah âlemine, mahşer gününe, sırat köprüsüne ve nihayet ebedi bir hayata uzanır. Bu, sadece bir yaşam değil, bir anlam arayışıdır. İnsan, bu yolculuğun her bir durağında yaptığı seçimlerle kendi sonsuz geleceğini hazırlar.

Rabb'imiz, bu uzun yolculuk için her şeyi rahmet hazinesinden bize sunmuştur. Dünyada bedenimizi besleyecek nimetler verdiği gibi, ruhumuzu doyuracak ilim, hikmet ve inancı da lütfetmiştir. Her anımızda bize rehber olacak peygamberler göndermiş, içimize vicdan ve şuur yerleştirmiştir. İnsan, bu yolculuğu nasıl tamamlayacağı konusunda asla yalnız bırakılmamıştır.

Bu yüzden, bize düşen, yolculuğun her adımında Rabb'imizin lütuflarını fark etmek ve şükretmektir. Gençliğin enerjisini, yaşlılığın tecrübesini, dünyanın geçiciliğini unutmadan her anı bilinçle yaşamak… Unutmayalım ki bu yolculuk, sadece bir son değil; sonsuzluğa açılan bir kapıdır. Bu kapının ardında neyle karşılaşacağımız, bu dünyada nasıl bir yol izlediğimize bağlıdır.

Hayat, bir yolculuktur; ama aynı zamanda bir emanettir. Ve her yolculukta olduğu gibi, önemli olan varış noktasından çok, yolda nasıl yürüdüğümüzdür. O halde bu uzun ve anlamlı yolculuğun her adımını şükürle, bilinçle ve teslimiyetle atmak gerek. Çünkü bu yolculuk, hem bir sınav hem de Rabb'imizin bize sunduğu en büyük armağandır.

Her şey bütünün hayrına olsun.