NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR OLMAK
Toplumun hızla benzeştiği, kalabalıkların tek tip davranışlar ürettiği bir dönemde “nevi şahsına münhasır” olmak, her zamankinden daha kıymetli bir hâle geliyor. Çünkü özgünlük, sadece farklı görünmekten ibaret değil; sağlam bir kişilik üzerine inşa edilen bir duruşun dışarıya yansımasıdır esasında.
Kişilik dediğimiz yapı, yılların emeğiyle, deneyimlerle, acılarla ve kazanımlarla şekillenir. Olumlu düşünceleri ayakta tutmak çoğu zaman zor olsa da insanın hayat yolculuğunda en güçlü dayanak noktalarından biridir.
Yılmayan bir mücadele anlayışı ise bu yolculuğun temel itici gücüdür. Ve elbette herkesin içinde bir yerlerde var olan o mucit ruh.
Hayata yeni bir gözle bakmayı sağlayan, sıradanın dışına çıkaran o kıvılcım…
İşte nevi şahsına münhasır insanlar, bu ruhu diri tutabilenlerdir.
Hayat, başlangıcı ve sonu belli bir çizgiden ibaret.
Bu çizgi doğumla başlar ecel ile son bulur.
Hepimiz bu dünyadan bir gün çekip gideceğiz bir şekilde.
Bununla beraber geriye ne kalacak?
Bu sorunun cevabı, insanın nasıl yaşadığını ortaya koyar. Çünkü asıl güzel olan, ardında iz bırakabilmektir. Bir gönülde yer edinebilmek, birinin hafızasında iyi bir hatıra olarak kalabilmek, toplumun hafızasında anlamlı bir cümleye dönüşebilmektir.
İz bırakmak için büyük işler yapmak şart değildir. Bazen nazik bir davranış, bazen küçük bir iyilik, bazen de doğru zamanda söylenen tek bir cümle bile insan ömründen daha uzun yaşar.
Nevi şahsına münhasır kişiler; sesini yükseltmeden, gösterişe ihtiyaç duymadan, kalabalığın dikkatini toplama derdi ve gayreti olmadan da iz bırakmayı başarırlar.
Onların izleri sessizdir; fakat kalıcıdır.
Bugün toplumun en büyük ihtiyacı da belki budur:
Kendi değerlerine sahip çıkan, kimseye benzemek zorunda hissetmeyen, duruşuyla farklı insanlar.
Çünkü özgünlük, kişisel bir tercih değil; aynı zamanda toplumsal bir zenginliktir.
Sonuçta herkes bu dünyaya gelir ve gider.
Geride kalan ise yalnızca izlerimizdir.
Ve iz bırakanlar, hep nevi şahsına münhasır olanlardır.
Her şey bütünün hayrına olsun.
Eyvallah.
Yorum Yazın