Sevgili okurlarım,
Son sizler ile 2 Şubat 2023 de buluştuk aradan geçen 7 ayda yaşadığımız Deprem yaralarını sarmaya çalıştım . Bugün sizlere depremi ve yaşananları anlatmayacağım, benim hikayem ile sizlerin hikayesi benzer durumlarda. Deprem sonrası Antakya yı yazmak isterim. Üç ay Arsuzda kaldım zaman zaman Antakya ya gidip döndüm her Antakya ya gittiğimde morelsiz ve üzgün döndüm. Antakya da yıkımlar devam ederken bir yandan da inşaat lar yapılıyor Gülderen köyünde . Hayatlarını burada sürdürmek durumda kalanların zor yaşamlarına tanıklık ettim. Düzensizliği gördüm, önüne gelen konteyner da dönerci, kebapçı açmış hiç bir hijyen olmadan
, Takip eden yok, kontrol yok!! Sanayi de kafası esen bir yerlere konteyner koymuş, Elektrik kaçak, su kaçak , Her şey
Karmaşık durumda. Her gittiğimde yordu beni Antakya. Devletin kurumları her biri bir yerde bilen yok, trafik kilitlenmiş. Yıkım ekipleri laf anlamıyor yerlere vura vura demirle betonu ayrıştırma yapıyor. Antakya sahip çıkan da yok sanki. Antakya belediyesi ne iş yaparsın, Büyük şehir belediyesi, diğerleri Arsuz, Defne belediyeleri sahi siz neredelersiniz. Antakya için hiç bir şey net değil, halen nasıl bir yol izlenecek bilinmiyor dedikodu var sadece söyle böyle diye.Belen geçidine çözüm bulunmaz ise Antakya ya ne yapsanız da Koca bir boş.Ahh benim güzel şehrim ahhhhhh beni seni böyle mi görecektim. Kelimeler yazmak istemiyor fazlasını inanın. Kadim şehrim perişan.
Sessizlik lütfen!!!
Sesimizi duyan varmı!!!
























































Yorum Yazın