TÜRK OLMAK 

TÜRK OLMAK 

Türk olmak, binlerce yıllık bir tarihin, zengin bir kültürün ve derin bir medeniyetin mirasını taşımaktır. Türk kimliği, tarih boyunca farklı coğrafyalarda şekillenmiş, pek çok milletle etkileşime girmiş ve zenginleşmiştir. Bu kimlik, Orta Asya'nın bozkırlarından Anadolu'nun bereketli topraklarına kadar uzanan bir serüveni içerir.

Türkler, Orta Asya'dan başlayan yolculuklarında birçok devlet ve imparatorluk kurmuş, dünya tarihine yön veren önemli olaylara imza atmışlardır. Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular ve Osmanlılar, bu büyük tarihi mirasın önemli duraklarıdır. Her bir dönemde Türkler, kendi kültürlerini ve değerlerini koruyarak, aynı zamanda bulundukları coğrafyaların kültürel zenginliklerinden  etkilenmişler ve etkilemişlerdir.
İslam dinini kılıç zoruyla değil, akıl ve mantık yoluyla seçmiş olan Türkler'in bu davranışları da son  derece manidardır.

Türk kültürü, birçok unsuru içinde barındırır. Geleneksel Türk müziği, halk oyunları, el sanatları, atıcılık, savaş oyunları ve mutfağı, bu kültürün önemli bileşenlerindendir. 
Türk mutfağı, kebaplardan tatlılara, zeytinyağlılardan çorbalara kadar geniş bir yelpazeye sahiptir ve dünya çapında tanınmaktadır. Türk kahvesi ve çayı, misafirperverliğin ve dostluğun sembolüdür.

Türk kimliği, dil ve edebiyatla da güçlü bir şekilde bağlıdır. Türkçe, Ural-Altay dil ailesine mensup olup, zengin bir edebi geçmişe sahiptir. Divan edebiyatı, halk edebiyatı ve modern Türk edebiyatı, bu dilin farklı dönemlerdeki zenginliğini yansıtır.

Türk olmak, aynı zamanda cesaret, dayanıklılık ve özgürlük aşkıyla da tanımlanır. Türklerin tarih boyunca gösterdikleri kahramanlıklar ve fedakarlıklar, bu değerlerin birer yansımasıdır. Çanakkale Savaşı'ndaki direniş, Kurtuluş Savaşı'ndaki mücadele ve modern Türkiye'nin kuruluşu, Türk milletinin özgürlüğe olan tutkusunu ve bağımsızlık için verdiği mücadeleyi simgeler.

Türk olmak, zengin bir kültürel mirasa sahip olmanın yanı sıra, gelecek için umut dolu bir bakış açısını da içerir. Eğitim, bilim, sanat ve teknoloji alanlarında atılan adımlar, Türk milletinin geleceğe olan güvenini ve inancını pekiştirmektedir. 
Türk gençliği, bu mirası devralarak, daha aydınlık ve gelişmiş bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemektedir.

Sonuç olarak, Türk olmak, köklü bir tarihin, zengin bir kültürün ve güçlü bir kimliğin parçası olmaktır. Bu kimlik, geçmişten gelen değerleri ve gelenekleri koruyarak, geleceğe umutla bakmayı öğretir. 

Türk kimliği, dünyada barış, dostluk ve kardeşlik mesajlarını yayarak, insanlığa katkıda bulunmayı hedefler. 
Mazlum milletlerinin hamisi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti,  dünya coğrafyasına dağılmış Türk devletlerinin abisi konumundadır. 
Bütün bunlar bir Türk evladı olarak bizleri onurlandırmaktadır.
 "Ne mutlu Türküm diyene!" ifadesi, bu gurur ve onurun en güzel yansımasıdır.