BİLLUR
Bazı gerçekler vardır göz ardı edilir. Göz ardı edenler için o gerçek daha şahsına ulaşmamıştır da ondan göz ardı edilir. Bazen de kurulu düzenin ta ortasındadır o gerçek, düzen değişmesin diye göz ardı edilir. Her gerçek toplumu ilgilendirir. Bazen iyi, bazen de kötü ama muhakkak ilgilendirir.
Toplumu tehdit altına alan büyük bir gerçek ise madde bağımlılığıdır. Başta karakter oturtma aşamasında olan gençlerimiz olmakla birlikte toplumda her yaş gurubunu bizatihi veya dolaylı ilgilendirmektedir. Özellikle ergenlik dediğimiz dönemde aile ile yaşanan sorunlar, kötü arkadaşlar edinme ve genel manasıyla İslami hayattan kopukluk gibi nedenler geleceğimiz olan gençlerimizi bu gibi kötü alışkanlıklara sürüklemektedir. Bu akıntıya kapılan çoğu gencin sonu yıkım olmaktadır. Az bir kısmı ise erken davranan ebeveyn ve erdemli birkaç insanın etkisiyle bu işten kurtulmaktadır. Bu sayının mümkün oldukça çoğaltılması ve üzerine durularak radikal kararlarla önlemler alınması gerekmektedir.
Met amfetamin, bu maddelerin en bilindiği ve en çok tercih edilenidir. Halk içerisinde ‘’kristal’’ olarak nitelendirilen madde, doğrudan sinir sistemini hedef alıyor ve zihinde gerçek olmayan hadiseleri müptelasına gerçekmiş gibi yansıtarak birçok hataya sevk etmektedir. Kimyasal bir madde olduğundan insan sağlığını büyük oranda tehdit etmekte ve vücutta büyük yıkım oluşturmaktadır. İlk kez Amerika’nın Afganistan’a sözde demokrasi getirdiği yıllarda kendi askerlerinin insani vasıflarını kaybetmeleri için üretilen madde daha sonralarında Amerika’nın da başına bela olmuştur. Sadece 2020 kayıtlarına göre 93 bin kişi madde kullanıma bağlı aşırı dozdan hayatını kaybetmiştir. Bunun yanı sıra sokaklar adeta ‘’zombi’’ insanlarla doludur. Ülkemizde ise uyuşturucu madde kullanım sayısının yaklaşık 1 milyon 700 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler "2021 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre, en fazla kokainin yakalandığı ülke ise 20 ton ile Türkiye olmuştur. Ülkemizin doğal konumu bu konunu en büyük etkenlerinden sadece biridir. Gerçekler her ne kadar gün yüzünde olsa da hiçbir şey yapmadan ahu vah etmenin bir faydasının olmadığı da bir gerçektir. Yapılması gereken aslında çok kolay ve basittir. Evlatlarımızı iyi yetiştirmeli ve bunu takibinde olmalıyız. Her güzelliğin kaynağı olan İslam’ı benimsemeli ve evlatlarımızı da onun istediği yaşam modeli ile şekillendirmeliyiz. Onları sıkmadan, tehditkâr bir dil kullanmadan takip etmeli ve gerçekler ile yüzleştirmeliyiz.
Bu illete düşenler için süreç zorlu ve yorucu olacaktır. Tıbbı tedavi muhakkak ve kaçınılmazdır. ‘’Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ mantığı kısır bir döngüdür. Devletimizin kurumları ile el ele verilerek bu süreç en az hasarla atlatılmalıdır. Madde bağımlısı kişiler kınanmamalı, aksine ibret alınmalıdırlar. Topluma kazandırılmaları için her türlü mücadele verilmelidir. İbrahim Hakkı Hazretlerinin de dediği gibi ‘’harabat ehlinin hor görme Şakir, defineye malik viraneler var’’…
Muammer GEZER
Yorum Yazın