DEPREM YIKIMLARI TÜRK İZLERİNİ YIKMAK OLMAMALI
DEPREM YIKIMLARI TÜRK İZLERİNİ YIKMAK OLMAMALI
Tarihte yerini alacak olan 6 Şubat 2023 depremi Hatay’ı silindir gibi ezdi ve bilhassa Antakya en büyük yıkımı yaşadı. Bu deprem değil adeta bir kıyametti.
Yıkılan Antakya ikametliler nereye gitti? Çoğu Hatay’ı terk etti, ama büyük bir kısmı köylerin yıkılmayan evlerine göç ettiler. Nüfusu 1200’e düşmüş Şenköy’ün Nüfusu 12 bine ulaşmış. Antakya’dan getirdikleri kendi cenazelerini Şenköy mezarlığına defnetmişler. Neredeyse mezarlık iki katına çıkmış. Her evde 15-20 kişi oturuyor. Konteyner kent yok, çadır yok, ihtiyaç ta duymuyorlar, bunu şikayet olarak ta yazmıyorum, sadece durumu yansıtmaya çalışıyorum. Onların en büyük korkusu bu serhat şehrinde 150 civarında çoğu koruma altında tarihi eser olan eve yıkım kararı çıkmış… Halbuki bu köyde betonarme ev yapılması yasaklanmıştı!
Şenköy halkı, Miladi 1494 yılında Türkistan Savran Şehrinden tuğ ve sancaklarla gelmiştir. Aynı göçte Kerkük’e, Diyarbakır’a, Trabzon’a ve Bosna Hersek’e de yerleşenler olmuş. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinde Beylerbeyi Ordusu Şenköy’de, Anadolu Beylerbeyi Ordusu Yayladağı’nda konaklamış. Hatta ‘bre’ kelimesi de oradan bu yöreye yerleşmiş.
Bu konuları daha önce uzun uzun anlatmıştım, bu nedenle kısa keseceğim. Ne yazık ki Sultan Baybars’ın figürünü taşıyan taş süslemesi ve Mimar Sinan’nın Çarkıfelek Fiğuru taşıyan taş süslemesi Şenköy’ün tarihi evlerini süsleyen eserlerden birkaçı. Yerleri sorulursa gösteririm. Ancak ne yazık ki yakın bir tarihte bu evler ve eserler kepçelerle moloz olarak bir yerlere dökülecek. Nereden mi biliyorum, çünkü birkaç hafta önce komşu köy olan Yoncakaya (Cindallı) kepçelerle eşyalarıyla birlikte yıkıldı, direnenler jandarma tarafından kelepçelenerek götürülmüş. Olayı yaşayanlar ve görgü şahitleri böyle anlatıyor.
Antakya Ulucami ne kadar tarihi eser ise, Habibi Neccar Camisi ne kadar tarihi eser ise Şenköy Camisi ve tarihi evleri de o kadar tarihi eser ve kültür varlığıdır. Elbette her şey bir gün yok olmaya mahkumdur. Balkanlar’da birçok kültür eserimiz yıkıldı, ama bizim eserlerimizin, tarihi ve kültürel dokumuzun bizim egemenliğimizde yıkılacak olması çok acı.
Yıkılacaksa da Şenköy’e sığınmış; yakınlarını, evlerini, işlerini kaybetmiş 12 bin kişiye önce barınacak yer gösterilsin, ondan sonra izlerimiz silinmesi gerekiyorsa silinsin. Burada, yakın geçmişte çevremizde restore edilmiş kilise ve Roma eserlerinden de memnunuz. Bizim diğer kültürlere bir düşmanlığımız olduğu anlaşılmasın.
Bu konuda art niyetli birçok provokatöre deprem bölgesinde zaten yeteri kadar rastladık, onlara malzeme taşımayalım. Bu yanlıştan dönüleceğine inanıyorum.
Sağlık ve esenlikler.
Mehmet Haşmet KOLAĞASI

Yorum Yazın