KRİSTAL

Bir önceki yazımızda bu illetin tarihsel sürecini azda olsa bilgimiz dâhilinde anlatmaya çalışmıştık. Tehlikenin önemine binaen bir yazı daha yazma zaruretini kendimizde gördüğümüzden bu yazıda kaleme aldık.

Bir önceki yazıyı okumadıysanız konuyu anlamak mahiyetinde önce onu sonra bunu okumanızı tavsiye ederiz.

Dünyamızda teknoloji acayip bir konuma sahip. Üretenler zararlarından bahsederken, kendileri ve çevreleri kullanmakta imtina etmesine rağmen avam halka pazarlamaya devam ediyor. TV programlarından tutun da sosyal medyadaki reelsvidolarına kadar tamamı bu bahsettiğimiz ekibin tekelinde. Doğru kullanımı hayatımızda çok şey kadarken, yanlış kullanımda kullanıcılarını bataklığa sürüklüyor. Tam manasıyla kontrol altına alınmayan bu platformda her türlü ürün sergilenmekte ve kolayca adrese teslim edilmektedir. Arkadaş edinme programları ile evde oturduğunu zannettiğimiz gençlerimizin sanal âlemde farklı bir dünyalarının olduğunu birçok ebeveyn farkına bile varmamakta. Her an uçurumun dibinde bıraktığımız gençlerimizi düştükten sonra kurtarmak ta o kadar zor bir süreç ki anlatamam. Öte yandan kendi iğrenç ideolojilerini gençlere aşılamak için ilk etapta kendisi uğruna mücadele eden ailesi ile düşman ediliyor. Çeşitli kimyasal maddelerle de bu vaziyeti tırmandırmaktadırlar. Ne yazık ki ülkemizde bu maddelerin kullanım ve pazarlaması ileri derecededir. Öte yandan müptelalıları da sosyal medyadaki programlarla desteklenmektedir. Bir takım diziler ve çeşitli kanallar gerçek hayatta yaşanması imkânsız olayları sergileyerek gençleri sahte bir özentiye sürükleyerek bir kargaşa ortamı oluşturmaktadır.

Etrafta büyümekte olan bir yılan dolanmaktadır. Herkes ‘’bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ edasında ortalıkta dolanmaktadır. Unutmayın ki yılan büyüdükçe bir yerden size dokunacak. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Yapılması gereken ise; tehlikenin farkına varılmalı, destek alınmalı ve destek verilmelidir. Süreç iyi yönetilmelidir. Bu belaya düşen geçleri kınayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine hatalarından döndürmeye ikna ederek topluma yararlı hala gelmeleri için mücadele edilmelidir. Anne baba olarak çocuğunuzun arkadaşlık ortamına, sanal ortamına müdahale etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bir ajan gibi onu takip etmenizden bahsetmiyorum. Doğru yolan münasip bir lisan ve güzel bir örneklik ile güzel ahlakın tohumlarını atmaktan bahsediyorum.

Biz ne Fırat’ın kıyısındaki koyundan, nede bir Müslüman evladından vazgeçtik. Güçlendikçe hepsini dava edeceğiz.

Ve umudumuz ilk yıllarda ki gibi sadece gençler olacaktır…