Ramazan Bitiyor, Ahlak Kalıyor

Ramazan Bitiyor, Ahlak Kalıyor

Bir Ramazan ayının daha son günlerine yaklaşıyoruz.

Ruhlarımızın arındığı, gönüllerimizin yumuşadığı, nefislerimizin terbiye edildiği bu mübarek günler, aslında bize bir ay boyunca öğrendiklerimizi hayatımızın geri kalanına taşımamız için bir fırsat sunuyor. Ramazan sadece oruç tutmak, sadece sahurda uyanmak veya iftarda aç kalmak değildir. Ramazan, aynı zamanda kendimizi Kur’an’la yeniden inşa etmenin, ahlakımızı Kur’an’ın ışığında şekillendirmenin ayıdır.

Kur’an-ı Kerim, bize hem ilahi kelâmı öğretir hem de nasıl bir insan olmamız gerektiğinin rehberidir. Rabbimiz kitabında defalarca “Aklınızı kullanmaz mısınız?” buyurarak, düşünen, anlayan ve öğrenen bir kul olmamızı ister. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) en güzel ahlâk üzere olduğunu yine Kur’an’dan öğreniriz: “Ve şüphesiz sen yüce bir ahlâk üzeresin.” (Kalem, 4)

Ne yazık ki zaman zaman Kur’an öğrenimini sadece bir ibadet, bir çocukluk dönemi faaliyeti veya lafızdan ibaret bir okuma olarak algılıyoruz. Oysa Kur’an’ın asıl maksadı, hayatımızın her alanına sirayet edecek bir ahlak sistemi inşa etmektir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin şu sözü bu noktada çok anlamlıdır: "Nice insanlar gördüm, üstlerinde elbise yok; nice elbiseler gördüm, içlerinde insan yok." Bu söz bize gösteriyor ki, insanı insan yapan; makamı, unvanı, dış görünüşü değil, içindeki ahlaktır, erdemdir, insanlıktır.

Ramazan ayı boyunca tuttuğumuz oruçlarımız, okuduğumuz Kur’an hatimleri, kıldığımız teravih namazları, işte hep bu ahlâkı kazanmak için bir vesiledir. Eğer Ramazan bittikten sonra da dilimiz doğruluğu konuşmaya devam ediyorsa, kalbimiz kin ve hasetten arınmışsa, elimiz yetime, fakire uzanıyorsa işte o zaman Ramazan bizde gerçek anlamda bir iz bırakmıştır. Mevlânâ bir başka sözünde şöyle der: "Testinin içinde ne varsa dışına o sızar." Kalbimizde Kur’an varsa, dışımıza yansıyan da merhamet, adalet, tevazu olur.

Ramazan bitiyor olabilir, ama asıl mesele Ramazan’da kazandığımız güzellikleri hayat boyu taşıyabilmekte. Kur’an’ın sadece okunmak için değil, yaşanmak için indirildiğini unutmamalıyız. Bunu başarabildiğimizde Ramazan’ın bereketini bir aya değil, bir ömre yaymış oluruz.

Gelin, Ramazan'ın son günlerini fırsat bilip hem Kur’an öğrenimimizi artırmaya hem de Mevlânâ’nın deyimiyle "içi dolu bir insan" olmaya niyet edelim. Çünkü oruç biter, sahur biter, iftar biter... Ama güzel ahlak kalır.

17/Ramazan/1446

17/Mart/2025