AKIL VE İDEOLOJİLER
Saplantlılı her ideoloji insanı yanıltır. Zira insan onun farkedilmez esareti altındadır ve başka ideolojilerin doğrularına kapalıdır. Çünkü insan bilmediği her hakikate düşmandır. Esaret virüs gibidir, insanın doğru düşünme ve doğru hareket etme yeteneğini elinden alır, aklını ve kalbini kör eder. Her haliyle esaret hakikati perdeleyen bir işleve sahiptir.
Dünyada yüzlerce ideoloji var ve onların milyonlarca savunucuları.. Ne sayıdır ideolojiyi iyi ve hakiki kılan, ne de onun güçlü sesi. Sadece başarı da ideolojinin iyi ve değerli olduğunu göstermez bize. Amerikan devleti bugünkü koşullarda en güçlü ve en başarılı devlet.. Peki Amerikan ideoljisine başarılıdır diyebilir miyiz? Asla..
Zira sömürü ve zulüm üzerine kurulmuş asalak bir başarıdır bu.. Başka milletlerin kazançlarını sömürerek kendi milletini zenginleştirmek hakikatin ve insani olmanın bir gereği olabilir mi? Bu ilkeyi sömürülen hiçbir dünya insanına kabul ettirebilir misiniz? ..Din ırk veya coğrafi aidiyeyet gözetmeksizin Kimseyi incitmeyen ve adaletin ilkelerini gözeterek ulaşılan zenginliktir onu değerli kılan.
Öyle ise iyi ve faydalı bir ideolojinin tespiti için başka kriterlere ihtiyacımız var. İnsanın doğuştan gelen tabi hak ve özgürlüklerine müdahale etmeyen onu sadece insan olduğu için yücelten onu başkalarının esiri yapmayan onun varlık nedenine saygı duyan ve onun baki hedeflerine uygun bir yaşam tarzı geliştiren dünyaya zulmün değil adaletin ve saadetin meyvelerini taşıyan ideolojilere hakikate en yakın ideolojiler diyebiliriz.
Denemediğiniz ve denenmeyen her ideoloji sizin için mayınlı bir arazidir. Saplantılı ideolojiler başka insanların bu doğrulara nasıl baktığını bilmez. Varsa yoksa kendi kör ideolojileridir. Bu yüzden onları kendi yönetim şeklinize ikna edemezsiniz. Art niyetli olmayan başkalarını ikna edemediğiniz yönetim ise eksiktir..Sorsanız İŞİD taraftarlarına dünyanın en iyi ideolojisi olduğunu söylerler. PKK , El kaide hakeza. Bir kısım insanlara zulmü reva gören hiçbir ideoloji kabul edilebilir olamaz..
Lakin demokrasinin kötü bir ideoloji olduğunu söyleyen bir çoğunluk olmadı bu güne kadar. Sadece demokrasinin yöntem ve araçları tartışıldı, yani eksik ve mükemmel olup olmadığı sorgulandı veya yetersiz olduğu söylendi.
Demokrasi bir yönden de tüm ideolojilere eşit mesafede durur ve onlara da yaşam fırsatı verir. Başka ideolojilerde bu geniş imtiyazı görmeniz mümkün olamaz. Demokrasi bunu yaparken asla kendini yok edecek girişimlere kapı açmaz.. O düşüncenin başka ideolojileri boğmasına da fırsat vermez. İşte demokratik özgürlüğün sınırı budur. Bu aynı zamanda onu değerli kılan önemli bir işlevidir.
Saplantılı insanlar başka ideolojinin hiç bir formülünü denememiş ve sorgulamamıştır. Kendini manipüle eden liderini ve ideolojinin temelini de.. Başka kaynakların eleştiri ve sorularına muhatap olmamış ve onları akıl süzgecinden geçirmemiştir. Bu yüzden ham ideoloji insanı yanıltmaya mahkumdur..
Saplantılı ideolojiye sahip insana göre dünyaya kendi ideolojisi hakim olursa dünya gülük gülistanlık olacaktır. Sormak gerek senin ideolojini evrensel kılan nedir. Hangi özelliği onun evrensel yapar. Bu ideolojiyi başka ülkelerde deneyip de başarılı olma şansı var mı? Bu sorulara verilecek cevaplar aslında o düşünce sahibinin tabi olduğu ideoloji ile olan kozmik bağının boyutlarını da sorgulamasına neden olacaktır...
Bu yüzden eleştiri, müzakere, iletişim ve sorgulama faydalıdır ve çoğunlukla yeni ufuklara ve yeni kazanımlara kapı açar..
Özgürce tartışılmayan, karşı argümanların değerlendirilmediği korku imparatorluğunun gölgesindeki her ideoloji insanı yanıltır ve felakete sürükler.. Kendine güvenen bir ideolojiyi kendini kanunla değil özgür bir tartışma ortamında korumaya alır.
Aklın ve bilimin olmadığı, tabuların esiri olmuş her düşünce eksiktir ve yanlıştır..Sizi akla değil, dogmalara çağıran düşüncelerden uzaklaşın. Sizi akla ve bilime çağıran her düşünceye merhaba deyin..
Saygı ile..






















































