EVCİLLEŞTİRME ÜZERİNE
Hâkim medeniyet mensupları, başladığını kabul ettikleri andan günümüze kadar zamanı, kendi ideolojik anlayışlarına göre tanzim ve tasnif etmişler, hâkimiyetleri sebebiyle de insanlığa kabullendirmişlerdir.
Bu zaman içerisinde cereyan eden olaylar için de aynı şeyleri söylemekte beis yoktur çünkü onlar hâkimdirler, dedikleri dedik, çaldıkları düdüktür.
Bu anlayış, İslâmî anlayışlara meydan ve fırsat bırakmadığı için kendi değerlerimize sahip olmakta behemehâl güçlük çekiyoruz.
Tarihin yazının icadıyla başladığını öğrettiler, yazının Sümerlerin icadı olduğunu anlattılar.
İslâmî bilgilere göre Müslümanlarca ilk insan ve ilk Peygamber olduğuna inandığımız Hz. Âdem (AS)efendimize Yüce Allah tarafından 10 sahife verildiğine inanıyoruz.
Bu inanca göre Hz. Âdem (AS)min okuryazar olduğuna inanmak lâzım.
Hâkim medeniyet hâkimlerinin böyle bir derdi olmadı, olmayacak da. İnsanları, ırklarına, renklerine sahip oldukları iktisadî güçlerine, velhâsıl her türlü nüanslarına göre ayırmayı bilimsel kalıba dökerek dış dünyaya takdim eden hâkim medeniyetin beyanlarına inanmakta hiç sakınca görülmedi.
Onların bu durumu, insanların hâkim medeniyet hâkimlerinin istedikleri gibi hareket etmelerini temin etmekten başka bir maksada matuf olmadığını kabul etmek bilimsel bir keyfiyet olacaktır.
Bu medeniyetin anlayış ve yayımlarına göre ilk insanların halen yaralandığımız hayvanları evcilleştirdikleri yalanını bilimsel bir kalıba koyarak beşeriyete sunduklarına inanmak lâzımdır.
Niçin?
Eğer öyle olsaydı, zamanımız insanları sahip oldukları bilimsel ve teknik imkânları kullanarak enva-i çeşit hayvanı evcilleştirmeliydi.
Bugün bunu yapmak, yağmurlu havada tavuklara su vermekten daha kolaydır ama günümüzde şu çeşit bir hayvanın evcilleştiğine dair hiçbir bilgiye rastlanamıyor.
Diğer taraftan, bakıcısına saldıran arslan ve kaplan haberleri pek de az sayılmaz
Hal böyleyken zamanımızdan 11 bin yıl önce insanların köpeği evcilleştirdiği bilgisi ilgili kitapların sayfasında gözüküyor.
Burada, sürülerle gezen ve tek tek güçlerinin yetemeyeceği hayvanları takım halinde avlayıp yiyen yaban köpeklerinin hâlâ evcilleşmemesine neden şaşılmıyor?
Bunun tam moda tabiriyle bir algı operasyonundan ibaret olduğu gerçeği apaçık meydanda.
Cenab-ı Allah, Kur’an-ı Kerim’inde bu konuda şöyle buyuruyor:
“71- Görmezler mi ki kendi kudretimizin eserlerinden olmak üzere onlar için sahip oldukları nice hayvanlar yarattık.
72- Bunları kendilerine boyun eğdirdik ki bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
73- Bunlarda kendileri için içecekler ve başkaca yararlar da vardır.
Hâlâ şükretmeyecekler mi?
“ Yâsîn 36.sûre.
Bu kayıt Diyanet mealinde ama Elmalılı, Ömer Nasuhi Bilmen ve Hasan Basri Çantay meallerinde de anlam aynı.
Neymiş?
Bazı hayvanlara Cenab-ı Allah, insanların yararlanması için insanlara boyun eğdirmiş, iteatkâr, musahhar kılmış.
Demek ki hayvanlar, Allah’ın emriyle insanların işine yarar hâle gelmişler.
Zoraki bir işlem yok.
İzni olmadıkça bir yaprağın bile kıpırdayamayacağını haber veren Allah izin vermezse yapılacak bir iş yoktur.
İnanmayanlar, dev başarılarını, Allah’a rağmen kazandıklarını zannettiklerinden bazı problemlerini çözmede başarı gösteremiyorlar.
Allah’ın dediği olur!
Şakir Albayrak ,Çekemköy,30.05.2021,17.27
Yorum Yazın