Reklamı Geç
OZART Yapı Sami Altınöz
Yükseliş Koleji
Nissan Arslanoğlu’ndan son fırsat!!
Diva Otel
Sucan

Sucan

Mail: [email protected]

GÜNEŞ ÇARIĞI, ÇARIKTA AYAĞI SIKAR

GÜNEŞ ÇARIĞI, ÇARIKTA AYAĞI SIKAR

Ne güzeldi fasıllar eski şarkılar her zaman dostluğu beraberliği kardeşliği anlatarak söylenirdi dinlerken mest olurdu insan kavuşmayan sevgililer çeşme başında su dolduran kızlar 

 Asker yolunu gözleyen sevdalılar hep böyle geçerdi hele yeni yıllar yılbaşılı 2-3 kişiyle değil onlarca kişiyle kutlanırdı kocaman bir yer sofrası içinde hep yerel yemekler köye özgü yöreye özgü yemekler olurdu

Tüm Aile çoluk çocuk konu komşu toplanır

Gece boyunca sabahlara kadar Anılar hikayeler fıkralar anlatılır çocuklar bağdaş kurmuş anlatılanları pür dikkat dinler Analar hizmet eder

Berker bir işin ucundan tutmuş koşuşturur dururdu 

Gençler bir arada toplanır ama uzaklaşmazdı.

 Hoş sohbetler yapılırdı televizyon değil radyolar genelde ses verirdi tabii televizyon çıktıktan sonra saat 00'ı gösterince ekranlarda dansöz çıkardı Yeni yılda olduğumuzu ne kadar güzel anlardık hiç uzaklara gitmeyelim birkaç sene öncesine kadardı bunlar.

 Şimdi  telefondaki siri'ye aşık olmuş çocuklarımız gençlerimiz 

Şeker ekmek kuyruğunda değil telefon kuyruğundalar evlatlarımız.

şarkılar ihanet aldatmalar uzaklaşmalar ve hesap sormalar üstüne olmuş hiç de uzaklara gitmeyelim h

angimiz yaşamadık ki bunları hangimiz yaşamıyoruz ki ?

 Çocuklarımız eskiden bizim ekmek kuyruğuna geçtiğimizi anlatsak mümkün değil inanmazlardı Rahmetli Kemal Sunal'ın filmleri olmasa,

 Hatta  orada senaryo gereği olduğunu sürekli söylüyorlar Bir değil iki değil tüm gençlerimiz aynı mı olur tüm gençlerimiz aynı şeye mi aşık olur futbol da kalmadı halı sahada tek düşündükleri şey ellerindeki telefonlar içindeki vurdumulu kırdımlı oyunlar artık telefon  duşlarını çevirmekten bile acizler iki kelime söyleyerek akıllı dediğimiz telefonlar arayacaklar iki kişiyi arıyorlar peki şu anda kim akıllı telefonlar mı çocuklar mı?

 Eskiden şunu derdik ne mutlu size geleceğiniz çok parlak bizim  geçmişimizde televizyon yoktu AVM'ler yoktu bir telefonla eve gelecek yemekler yoktu çapa vardı pamuk vardı ev işi vardı işten geldikten sonra akşamın hangi saati  olursa olsun hamurlar yapılır ekmekler pişirilir yemek yapılır yemekten sonra da bu çamaşır da yıkanırdı

 Ne mutlu size sizin geleceğiniz çok parlak tek istediğimiz sizin okumanız başarılı olmanız 

Vatana Millete hayırlı bir evlat olmanız

biz yemedik siz yiyin biz içmedik siz için biz giyemedik siz giyin hep bunu derdik şu anda öyle bir gözlem var ki bunu söylediğimizde ne mutlu size gençler dediğimiz de çok mu acele ettik acaba öyle uzaklara daldığım zaman akşam hani telefon da yoktu ya iletişimde 5 dakikada bir çaldırıp neredesin çocuğum dediğimiz telefonları yoktu ya

 çıkar sokaklara arardık hangi sahadalar ama halı saha değil futbol sahası dediğimiz birkaç taşla çevrilmiş ya da telle çevrilmiş veyahut da arkasında çevresinde hiçbir şey olmayan tarlada futbol oynayan çocuklarımız vardı kızlarımız vardı komşuların kızlarla oturup dantel işleyen veya kitap okuyan ya da okuldaki macerasını anlatan şimdi dışarı çıkartamıyoruz çocukları çıktıkları zaman direkt AVM'ye koşuyorlar

 Ellerindeki beş kuruşu bitirmeden de gelmiyorlar

Çoğu zamanda arayıp yolda kaldım param bitti demeliri...

 Okuldan sırf okula gitmek için gidiyorlar

 Nerede yanlış yaptık nerede hata yaptık onları çok düşünerek elimizdeki avucumuzdaki her şey sıfırlayarak onların kucağına ellerine bırakarak kendi gençliğimizi bile onların ellerine bırakarak çok mu acele ettik 

Hangi anne hangi baba hangi birey ister çocuklarının üzülmesini istemedik  yürüsün istemedik

 yağmurda ıslansın istemedik karda üşütsün istemedik hiçbir şeyi istemedik aslında biz bir fidanı ekerken toprağa onu rüzgardan sakındık ve ilk rüzgarda kırılacağını düşünemedik ilk soğukta kuruyacağını düşünemedik

 Elbette ki çocuklar şu anda bizim yaşadığımız geriye dönük zamana geri dönmeyecek ne akılları ne düşünceleri mümkün değil dönmeyecek ama biraz olsun ortasını bulmamız lazım biraz durulmamız lazım  zaman iyi değil bizim çocuklarımız bizim geleceğimiz Bizim her şeyimiz koşuşturmamız çalışmamız başarımız başarısızlığımız hepsi çocuklar için bunu biliyorlar bizim onları üzmeyeceğimizi biliyorlar çünkü daha öncesi olmadı ki şimdiden sonra olsun fidanı ektik kendimize göre budamadık bıraktık tüm dallarını sarktı yere değdi uzadı sağa sola çarptı şimdi her fırsatta dallar suratımıza çarpıyor  bizim iyi yaptığımızı düşündüğümüz hatalar yüzümüze çarpıyor bazen kanatıyor bazen de gözümüzü yaşartıyor

Eleştirdiğimiz çocuklar, gençler ve yetişkinler bu ülkede bir günde ortaya çıkmadı, 

gökten zembille de inmedi. 

Hep eleştiriyoruz, kızıyoruz zaman zaman ama sonuç değişmiyor. 

Ben derim ki;suçlamak,

yakınmak yerine nedenler üzerinde odaklanalım, ülkemizin geleceği adına uzun erimli çözümler bulalım.

Aslında çözümlerin ne olduğunu da çoğumuz biliyoruz fakat kurulan çarkın dişlileri karşısında kendimizi çaresiz hissediyoruz.

Güneş çarığı, çarıkta ayağı sıkar demiş atalarımız. Çekilen ya da çekilecek olan sıkıntıların şiddetiyle orantılı bir iyileşme ve akıllanma dönemine girebiliriz, diye düşünüyorum.

youtube

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Alo Böcek