KADER EN İYİ ÖĞRETMENDİR

Küçüktüm kendimi bildiğimde üzerimde kaldıramayacağım yükler olduğunu fark ettim..  

Bana karşı yapılan

Hareketlerin kötülük olduğunu biliyor ancak bunun bana neden yapıldığını anlayamıyordum.

Tüm çocukların benzer hareketlere maruz kaldığını ve bunun yetişme sürecinde bir kural olduğunu sanıyordum. 

Biraz büyüdükçe başka çocukların bu kötülüklerden azade olduğunu anlayınca bana
Yapılanların mahiyetini biraz deşmeye ve önündeki perdeleri aralamaya çalıştım çocuk aklımla.

Biraz aklım erdiğinde yapılanın büsbütün bir zulüm ve barbarlık olduğunu çaresiz bir insana zulmetmenin ancak insanlıktan nasibini olmamış haydutlar tarafından yapılacağını öğrendim. 

Tüm bunlar olurken
Beni bu haydutlardan koruyacak bir Kudret  olmadığınin farkına vardığımda çok girift duygular ve derin bilmecelerle baş başa kaldım. Anladım ki içinde bulunduğum çaresizlik çok daha derin ve kompleks.

Ölçüsüz bir savaşın içindeydim ve elimdeki silahlarla bu savaşı yenecek bir kudrete sahip değildim.

Bir müddet sonra bunların kaderin bir tasarrufu olduğunu Zira beni korumakla görevli olanların zulme çanak tuttuğunu anladığımda üzerimdeki sorumluluğun ve yapılması gereken savaşın ne kadar derin ve ne kadar uzun soluklu olduğununun bilincine vardım.

Tüm bunlar olurken sadece zalimin değil
 mazlumun da bir kader kurban olduğunu anladım. 

Kaderin beni bu zulümle Bir plan dahilinde baş başa bıraktığını,  Tıpkı geçmişte bir iş adamının özürlü çocuğunun galeyana getirdiği şefkat ve merhametle bütün özürlü çocuklara yardımcı olacak imkanlar sunması gibi .Ancak kafamda hala belirsizlikler olduğunu bunun sebebini ve hikmetini çözmenin kolay bir şey olmadığını anladım.

Bir zaman geçti bu zulümlerin beni pişirdiğini  beni her iki cihanda alacaklı yaptığını beni hayata karşı daha dayanıklı yaptığını öğrendim. Karşımdakilerin bir firavun vicdanına sahip olduğunu kaderin bu kadar olumsuzluğu bir araya getirmesinin sebepsiz olmayacağını anladım..

Bir zaman geçti Bana yapılan haksızlıkların. İçimde doğurduğu öfkeyle benliğimdeki ve ruhumdaki adalet duygusunun dirilmesine yardımcı olduğunu keşfettim.

Tüm bunların akabinde hukuk eğitimi alarak adalet içinde görev aldım ve bu tip zalim ruhlu yaratıklarla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ve bu tür zulümlerle nasıl başa çıkılacağına dair fikirler yürütmeye ve kitaplar yazmaya başladım.

Anladım ki Allah aciz ve zavallı bir kulunu çaresiz  bir musibet ve ağır bir sorunla baş başa bırakıyorsa gelecekte onunla ilgili bir tasarrufa  hazırlıyor demektir..

Necati Daştan 
Hukukçu yazar