KUŞATMAYI YARMAK
Gezi olayları ile başlayan Türkiyeyi çevreleme ve kuşatma hareketi 15 temmuz darbe teşebbüsü ile ivme kazanmış ve son günlerde artarak devam eden intihar saldırilari ve reina saldırısı ile artık zirve noktasına ulaşmış bulunuyor..
Dünyanın efendileri yükselen ve oyun kurucu olma yolundaki ülkemizin artık kontrol edilemez bir noktaya evrilmesine mani olmak için son kirli oyunlarina başvuruyorlar. Ne kadar perde arkasından vursalar da ihanetleri deve kuşu gibi doğudan batiya her fani tarafindan apaçık gözükmektedir.
15 temmuz darbe girişimi göstermiştir ki; içi boşaltımış bir devletin içinde yaşamışız yıllarca. .. Emniyetinden yargısına, istihbaratından maliyesine kadar her tarafından kuşatılmış bir ülke ile adeta mayin tarlasinda var olmaya çalışmışız. Çok şükür ki bir savaşa girmemişiz.
Emperyalizmin uşakları gelinen noktada artık güç kaybetmeye başladığı için telaşa kapıldılar ve var güçleri ile saldırıyolarlar.
Şurası unutulmasın ki bu son kuşatmayı yarabilir ve bertaraf edebilirsek dünyanın en süper 5 ülkesinden biri olacağız.
Bunu nereden anlıyoruz bize yönelik saldıriların niteliği, niceliği ve yaşanan panik havasından.
Zira dünyanın efendileri hiç bir düşman ülkeye karşı bu denli örtülü ama açıktan bir savaş ilan etmemiştir.
Sayın cumhurbaşkanının seferberlik çağırısı boş değil. İşin ne kadar tehlikeli ve riskli olduğunu ortaya koyan bir çağrı bu.
Reina saldırısını tek başına incelediğimizde işin vahametini görmek mümkün. Zira dünyadaki hiçbir terör örgütünün böyle bir eylem yapacak gücünün olmadigi açık. Bu tam bir emperyal servis işi ve en baş şüpheli Emperyalizmin kalbi olan ülkelerdir. Belki de katil şu an o ülkelerin elinde yeni operasyon planlarının hazirliğindadir.
Süper güçlerin can damarlarını iyi tespit eder ve o noktalara yüklenirsek onları boşa çıkarıp çaresiz bırakabiiliriz. Başta ekonomik savaş adına bir ambargo seferberligi başlatmalıyız. Bunun yanında petrol üreten islam ülkelerini işbirligine dahil ederek bu ülkeleri zora sokabiliriz . Büyük bir boykot seferberliği yapabilmeliyiz.Çünkü bizdeki vatan sevgisinin karşılığı onlarda paradır.
15 Temmuzdan itibaren yaşanan hadiselere an be an baktığımızda; Türkiyenin hiç olmadigi kadar çok büyük bir kuşatma altında olduğunu İç ve dış düşmanlarla birlikte her açıdan kompleks bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu görürüz.
Gerek ekonomik, gerek sosyolojik ve psikolojik, gerekse metafizik saldırıların yanında fiziksel terör saldırılaryla karşı karşıya olan bir ülke var önümüzde .
Hakikat o ki tarihin kırılma noktalarından birini yaşıyoruz .Ya kirilacağız ya kuşatmayı yaracağiz.
Emperyalizmin bize dogrultmadiğı tek silah, ellerindeki nükleer silahlardır artık.
Bu nedenle bizim de artık bu güne dek kullanmadığımız veya nadiren kullandigimiz silahları! gün ışığına çıkarma ve cepheye sürme vakti gelmiştir diye düşünüyorum.






















































