Reklamı Geç
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Ceviz Ticaret
Mevlüt Yanmaz Bungalov
Hatay
BIST10.972
DOLAR42.076
EURO48.6246
ALTIN5430.6
BTC/USD107592.57
HÜLYA İSKİFOĞLU

HÜLYA İSKİFOĞLU

Mail: [email protected]

ONU TANIMAK DEMEK!

ONU TANIMAK DEMEK!
Bir millet düşünün ki, geleceklerinin ihyası ve inşası için, varlık ve yokluk savaşı verdiği bir dönemden geçiyor... Ve bir şair düşünün ki; güçlü bir imanın yansıttığı bir ruh hali, dizeleri ve duyguları ile milli mücadele ruhunun imtiyazına önemli katkılar sunuyor... Sonuçları itibari ile tesirlerinin süregeldiği bir çağ olan 19. yüz yıl, İslam dünyasının, bu günkü yaşananları doğru analiz etmesinde önemli bir zaman dilimidir.
Düşünce muhtevasının ana eksenin de İslam birliği fikri olan milli şairimiz M. Akif Ersoy, o sancılı dönemeçte İslam ülkelerini bölmeyi hedefleyen bilinçli projelerin olduğunu düşünüyor, bunları engellemeye çalışıyordu. Ziya Gökalp'in kavmiyetçilik ve milliyetçilik düşüncelerini tehlikeli buluşu, İslam birliği düşüncesinin sıhhatini bozacağı endişesindendi... Bu mücadelesi ile bütün İslam coğrafyasından kendini sorumlu tutan Akif, çöküş ile ilerleyişin boğuştuğu bir çağda, inanç ve düşünce estetiği ile adeta toplum mühendisliği yapmış, toplumun en ücra boşluklarına inmeyi başarmış, milli şuur ve mücadele ruhunun oluşmasına imkân sağlamış, günümüz neslinin numune-i imtisali olması gereken mümtaz bir şahsiyettir... Birinci Cihan Harbi'ndeki yokluğun bile menfaati öğretemediği Akif, haksızlıklar karşısında dik duran, küresel güçlerin yok etmeye çalıştığı kaderine terkedilmiş, kimsesiz, sahipsiz insanların, mazlumların, bir milletin çetin mücadelesinin en derin tanığıdır. Onu yalnızca şair-yazar olarak tanımak, ele almak, sadece İstiklal Marşı ile sınırlamak, ona yapılabilecek en büyük haksızlık ve vefasızlık olur. Onun hayatı, eserlerinden çok daha muazzam bir şiir oluşu, dik duruşu, dini hassasiyeti, doğruluğu, dürüstlüğü, uğradığı haksızlıklar ve sürgün edilişi, bu kuşaklardan bilerek ya da bilmeyerek gizli tutulmuş yahut hiç anlatılmamış olması nitekim ayrı bir muamma ve merak konusudur.
Zihinsel ve kültürel yeniliklerin değişim ve dönüşümünün yaşandığı bu kaotik ve sıkıntılı süreçten doğru mesaj alan toplumlar, gelişmiş, yükselmiş, süreci doğru değerlendiremeyen ve algılayamayan toplumlar ise, bölünmüş, çökmüş ve yok olmuştur. Bir taraftan süregelen bir gelenek, diğer taraftan dini, dünyadan ayıracak, seküler merkezli bir değişimi öngören ikilik ve bölünmüşlük durumu... Akif, bu bölünmüşlüğe karşı tepkisini şu dizelerle ortaya koyar;
Zavallı milleti Vahdet- cüda eden ikilik
Sırıtmıyor mu? O pis dişleriyle karşında
Nasıl tükürmesin insan şu hale baksın da...
İşte İslam dünyasında karmaşa ve dağılmışlığa neden olan başıboşluğun temelini, seküler bir gelişme ve dönüşüm algısına dayandıran Akif, Batılılaşma mesajının doğru okunmamasından dert yanar...
Gelişmenin, seküler algılanmasına etki eden, çok yönlü dini, ilmi ve fikri saldırılara karşın, duygularını bu dizeler ile dile getirir...
Yazdıkları ve anlattıkları ile yaşam biçimi, yani söylem ve eylemleri bir olan Akif’i, bilinci, dili, ruhu, ahlakı, vefası, mütevazılığı, dürüstlüğü, azmi ve insan sevgisi ile anlamak ve anlaşılmasını sağlamak, özellikle günümüz nezdinde önemli bir sorumluluktur.
Duygularına sirayet eden Kur’an’dan aldığı ilham ile yazdıkları ve yaşadıkları, hayatında, hep birbirinin tamamlayıcısı olmuştur. "Akif'in harp arabasını iki at çeker... Biri 'İman ve İslam', diğeri ise 'şiir" der Necip Fazıl... tabi esas olan birincisidir diye ilave eder...
◦ Akif' i tanımak demek, onun kronolojik hayat hikâyesini bilmek değildir... Tarihin önemli bir zaman dilimini onun şahsında analiz etmek, dönemin zaman, mekân, sosyal ve siyasal hadiselerini irdelemek demektir... İçinde bulunduğun konjonktürü doğru tespit edip, tecrübe ve istifade ile geleceğe kararlı, emin ve hızlı adımlarla yol almak demektir... Vermiş olduğu destansı gayreti, dava yolunda yaptığı önemli seyahatleri, attığı adımları bilmek demektir... İstiklal mücadelesinde kendisinin de bulunduğu cephede verdiği ilham ve milli şuur ile rol model olduğu bir dönemi çözümlemek, günümüz şartları ile karşılaştırmak, bu milletin vicdanına dokunmak demektir...
◦ "Sahipsiz olan memleketin batması haktır, Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır." dizelerini idrak etmek, sorumluluk bilinci ile değerlerimize sahip çıkmak demektir.
◦ Bu günün hakkını verebilmek, yol haritamızı sağlam oluşturabilmek, hem yaşadığımız zaman, hem de gelecek kuşaklar için izinin sürülmesinde, önemli bir ihtiyaç ve sorumluluktur.
◦ Milletin birlik ve beraberlik ile bağımsızlık arzusunu ve azmini yüce bir imanla, aşkla dile getiren İstiklal Marşımızın yazarı M. Akif Ersoy'u, D. 20 – Ö. 27 Aralık, yıl dönümünde saygı, minnet ve rahmetle anıyorum...
Kaynaklar;
Bizim Akif: Yusuf Tosun
Akif'i Anlamak: Yusuf Tosun

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu