En son medyaya düşen ette sütte en çok tüketilen gıdalarda kimyasallar, çamaşır suyu boya bile var alınan süt içildiğinde yapılqn sebze yemeğinde facia yaratabilir ,önlemler alınıyor başka yerden yine patlak veriyor.
Hiç ders almıyoruz Yakın zamanda ıspanaktan zehirlenen Vatandaş, artık ne yiyeceğini şaşırmış durumda .
Misafir olduğum bir imalathanede tesadüfen şahit olduğum baklavanın üstüne serpilen sözde Antep fıstığı olması gerekirken öğütülmüş bezelye olması beni şaşırttı ,
peki pul biber boyalı talaş üçü bir arada Nescafede palamut olması yoğurtta nişasta şaşırdığımı söyleyemem hep duymuştum ama tanık olmak ayrı bir suçluluk.
Annelerimiz Büyüklerimiz eve erzak alırken beş
Kilogramdan fazla alırdı ,
üstelik dolaplar derin dondurucular yoktu sebzeyide bol bol alırlardı bayağı dayanırdı çünkü içinde kimyasal zehirler yoktu .
Etin saklama koşulları ya kavrulur cam kavanozda muhafaza edilirdi veya tuz zeytinyağı sürülüp her parçanın arasına asma yaprağı dizilerek kamıştan veya sazlıktan yapılan sepetlerin içinde gölgede havadar bir yerde asılırdı aylarca kalırdı öyle tadı unutulmayacak kadardı .
Ya şimdi et tavuk ve bu gibi gıdaları alır almaz dolaba yerleştirmezsek bozulmuyormu ?
ya ıspanak gibi sebzeler üç gün kalsa yosun halini almıyormu ?
Meyvelerimiz çürüyüp kurtlanmıyor sadece çürüyor çünkü içindeki kimyasallar kurtlaşmasına izin vermiyor .
Dikkat etmemiz gerektireken önemli konulardan biride domates salçası yaparken doğranan çuvallda tuza yatırılan domatesler , kalan artıklar dökülmeden iki üç gün bekletin kurtlanmayacaktır çünkü organik değil içi hormon denilen kimyasallarla doludur .
En güzel örneğı hala tezgahtayken içinin filizlenmesi .
Önüne geçebiliyormuyuz ne yazıkki hayır öyle yaygınlaştıki önüne geçilemiyor .
Yazı içerik olarak güzel ama başlık uymamış ikiside cok farklı konular