15 TEMMUZ: MİLLETİN İMANLA TANKLARI DURDURDUĞU GECE

15 TEMMUZ: MİLLETİN İMANLA TANKLARI DURDURDUĞU GECE

15 Temmuz 2016… Devletin tüm damarlarına sinsice sızan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), o gece millete doğrulttuğu silahlarla sadece bir darbeye değil, aynı zamanda milletin geleceğine, istiklâline ve iradesine kast etti. Türk demokrasisinin en karanlık ama aynı zamanda en aydınlık gecelerinden biri yaşandı. 251 vatandaşımız şehit düştü, 2 bini aşkın insan gazi oldu. O gece, Türkiye sadece bir kalkışmayı bastırmadı; bir millete kefen biçmeye kalkanlara tarihi bir ders verdi.

İLK İHBAR: 16.16’DA MİT’E ULAŞTI

15 Temmuz 2016 günü saat 16.16'da Kara Havacılık Komutanlığı’ndan bir subay, MİT’e gelerek FETÖ’cü askerlerin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik bir operasyon yapacağı bilgisini verdi. Bunun üzerine MİT yetkilileri, saat 18.00 sularında Genelkurmay Başkanlığı’nı bilgilendirdi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Genelkurmay’a giderek konuyla ilgili görüşmeler yaptı. Bu hareketlilik, darbecileri paniğe sevk etti. Planladıkları darbe saatini erkene çektiler: 16 Temmuz sabahı saat 03.00 yerine, aynı gün 20.30'da harekete geçmeye karar verdiler.

DARBE BAŞLADI: KÖPRÜLER KESİLDİ, UÇAKLAR HAVALANDI

20.30’dan itibaren Ankara semalarında savaş uçakları alçak uçuşlara başladı. İstanbul’da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri tanklarca kapatıldı. Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, TBMM ve TÜRKSAT gibi stratejik kurumlar işgal altına alındı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalandı. FETÖ’cü askerler, düşmana karşı kullanılmak üzere verilmiş silahları Türk halkına doğrulttu.

FETÖ'nün darbe girişiminde;

• 8 bini aşkın askeri personel,
• 35 savaş uçağı,
• 37 helikopter,
• 3 gemi,
• 74 tank,
• 246 zırhlı araç,
• ve 4 bine yakın hafif silah kullanıldı.

YÖNETİME EL KOYMA BİLDİRİSİ TRT'DE OKUTULDU

Saat 00.13’te TRT spikeri Tijen Karaş’a zorla darbe bildirisi okutuldu. “Yönetime el konulduğu” ilan edildi. Fakat milletin buna cevabı, ekranlarda biraz sonra duyulacaktı.

Sadece 11 dakika sonra saat 00.24’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CNN Türk’e telefonla bağlanarak tarihi çağrısını yaptı:

“Bu gelişme, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir azınlığın kalkışmasıdır. Milletimi meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum. Bu, paralel yapının üst akıl tarafından yönlendirilen bir kalkışmasıdır.”

MEYDANLAR DOLDURULDU: MİLLET DİRENİŞE GEÇTİ

Erdoğan’ın çağrısı, yüzyılın en büyük halk direnişine dönüştü. Kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle, üniformalı teröristlere karşı canını hiçe sayarak sokağa dökülen halk, tankların altına yattı, namlulara göğsünü siper etti. İstanbul Atatürk Havalimanı’na iniş yapan Erdoğan, “Milletimizin iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur” diyerek kararlılığı vurguladı.

KRİTİK NOKTALARA BOMBALAR: GÖLBAŞI VE TBMM

Saat 23.18’de Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı F-16’larla bombalandı; 7 kişi şehit oldu, 5 kişi yaralandı.
16 Temmuz’un ilk dakikalarında, Emniyet Özel Harekât Daire Başkanlığı da vuruldu; 44 polis şehit oldu, 36 kişi yaralandı.

TBMM binası, milletvekilleri içindeyken bombalandı. TÜRKSAT’a yapılan saldırı ile televizyon ve internet yayınları kesilmeye çalışıldı. Ancak darbeciler, halkın kararlı direnişini kırmayı başaramadı.

KOMUTANLAR ALIKONULDU, HEDEF DEVLETİN KALBİYDİ

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve birçok üst düzey asker darbecilerce alıkonuldu. Amaç, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tamamen FETÖ kontrolüne almak ve demokratik yapıyı yıkmaktı.

BAŞBAKAN YILDIRIM: “BU ALÇAKLAR EN AĞIR BEDELİ ÖDEYECEK

Saat 23.02’de dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, televizyonlara bağlanarak kalkışmayı resmen ilan etti:

“Bu, bir kalkışmadır. Kanunsuz eyleme karışan herkes, en ağır şekilde bedelini ödeyecektir.”

HALKIN DİRENİŞİ, DARBEYİ BASTIRDI

Sabaha karşı darbeci askerler teker teker teslim oldu. Tankların içinden çıkarılan FETÖ’cüler gözaltına alındı. Komuta kademesi kurtarıldı. Türkiye tarihinin en büyük ihanet girişimi, milletin imanla ördüğü irade duvarına çarptı.

15 TEMMUZ’UN ARDINDAN: TEMİZLİK VE ADALET SÜRECİ

Darbe girişiminin bastırılmasının ardından, FETÖ’ye yönelik kapsamlı bir temizlik süreci başlatıldı.

• On binlerce kamu görevlisi ihraç edildi,
• FETÖ bağlantılı okullar ve kuruluşlar kapatıldı,
• Binlerce kişi yargılandı ve ceza aldı.

Türkiye, yalnızca iç tehditleri değil, uluslararası düzlemde de FETÖ yapılanmalarına karşı mücadeleye başladı.

15 TEMMUZ: BİR BAĞIMSIZLIK BİLDİRGESİ

15 Temmuz, sadece bir direniş değil; yeni bir istiklâl mücadelesidir. O gece Türk milleti bir kez daha "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi. Tanklara karşı duran çıplak eller, modern çağın en güçlü darbe teşebbüsünü durdurdu.

“Kaçımızı susturabilirler imanımızı yitirmedikçe…
Kaçımızı öldürebilirler, Al bayrağımız elimizden düşmedikçe…”

TARİHİN SATIRLARINDA YERİNİ ALDI

15 Temmuz, sadece bir kalkışmanın bastırılması değil; aynı zamanda Türk milletinin kendi iradesine sahip çıkma kararlılığının sembolü haline geldi. Bu tarih, 2017’de yasayla “Demokrasi ve Millî Birlik Günü” ilan edildi. O gecenin kahramanları olan şehitler ve gaziler, her yıl dualarla ve anma törenleriyle yâd ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu sözlerle milletin destansı mücadelesine işaret etti:

“Bu millet, tanka, tüfeğe, ihanete boyun eğmedi. 15 Temmuz, istiklâl ve istikbâlimize kast edenlere karşı dik durduğumuz gündür.”

O gece yaşananlar, milletin yazdığı bir destan olarak tarih kitaplarında yerini aldı. Bugün, aradan 9 yıl geçmesine rağmen, her 15 Temmuz’da meydanlar yeniden doluyor. Her yıl yapılan anma programları, nöbetler, dualar ve konuşmalarla bu unutulmaz gece diri tutuluyor.

UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

Aradan geçen 9 yıla rağmen bu gece, tüm yönleriyle hafızalardaki yerini koruyor. Bir ihanetin gölgesinde doğan bu direniş destanı, gelecek kuşaklara aktarılmak üzere devletin ve milletin ortak hafızasında yer almaya devam ediyor. 15 Temmuz gecesi, milletin yazdığı bir bağımsızlık bildirgesidir. FETÖ’nün devlete, halka ve iradeye kast ettiği bu ihanet; iman, cesaret ve birlik ruhuyla bastırılmıştır.

Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.