ADAMLAR BİLİRİM
Bazı insanlar oturdukları koltuktan güç alırlar.
Bazıları taşıdıkları rozetten, bazıları dünyalık servetlerinden, bazıları da isimlerinin önüne eklenmiş unvanlardan!
Bilmem ne müdürü, bilmem ne başkanı, bilmem ne patronu, bilmem ne profesörü!
Bir de adlarının sağında solunda hiçbir unvan olmayanlar vardır.
Adsız kahramanlar, gerçek adamlar, adam gibi adamlar!
Milletin dertleriyle dertlenmiş, halkın sıkıntılarını dillendirmiş ve halka mal olmuş isimler vardır. Mehmet Akif Ersoy, Cemil Meriç,Neşet Ertaş, Sezai Karakoç, Arif Nihat Asya, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Abdurrahim Karakoç gibi…
Bu isimlerin önüne istediğiniz unvanları yerleştirin.
Hiçbir şey değişmez. Değerlerini artırmaz o unvanlar.
Onlar öylece değerlidirler çünkü.
Değeri olanların hiçbir unvana ihtiyacı yoktur.
Bıraktıkları eserleriyle yaşarlar.
Gücünü unvanlarından alanların ise, isimlerinin önündeki unvanları çıkardığınızda boş teneke gibi ses çıkardıklarını görürsünüz. Ya da yaprakları dökülmüş, kurumuş, odundan başka bir işe yaramayan ağaca dönüştüklerini görürsünüz.
Arif Nihat Asya ne güzel söylemiş:
Adamlar bilirim coşkun
Adamlar bilirim durgun
Adamlar bilirim adları
Boylarından uzun
Adamlar bilirim sönük
Adamlar bilirim çürük
Adamlar bilirim rozetleri
Yüreklerinden büyük
Yorum Yazın