ARILAR BİTERSE KİMLER TÜKENİR!
ARILAR BİTERSE KİMLER TÜKENİR!
Seneler önce ünlü bilim adamı Einstein’ in söylemi, gündemin arılar üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuş;
“Eğer arılar yok olursa insanlık en fazla dört yıl yaşayabilir.”
Şu sıralar yaklaşık 100 milyon yıldır dünyada var olan bu canlıların sayısı azalmaya ve bazı türlerinin nesli tükenmeye başlamış bile. Arıların yok oluş sebebi, dünya kirliliği ve iklim değişimi. İnsanlığın dünyadaki geçmişi ise yaklaşık 300 bin yıla dayanmakta.
Arıların yediğimiz besinlerin oluşumu üzerindeki etkisi oldukça fazla. Belki de her dört besinin üçü, arıların polenleri taşımasının etkisi sayesinde oluşmakta. Yapılan bilimsel araştırmalara göre arıların kovanları tam bir ilim-fen yuvası gibi çalışmakta ve de onlarla ilgili bazı veriler şöyle;
Tüm arılar; birbirleri ile olan iletişimlerini salgıladıkları feromon adlı kimyasal sıvılarla sağlamakta. Ayrıca kovanlarının içi 35 derece civarı ve yıl boyunca değişmemekte. Sıcaklık ayarını, titreyerek veya kanat çırparak dengelemekteler. Belirtilen sıcaklık dışına çıkıldığında ölümleri veya sakatlanmaları kaçınılmaz.
Propolis, arı sütü, polen gibi ürünlerinin tedavide kullanılmasının adı “Apiterapi”. Bu arada arıların sokması bizi her zaman ürkütmekte. Oysa onlar, o kadar da korkulası hayvanlar değiller. Ortada alerji yoksa, bir insanı ancak 1000 civarı arının aynı anda sokması öldürmekte.
Yunan mitolojisindeki baş tanrı Zeus, Arılar Kralı diye de anılmış. Bununla beraber bu ülkede bal; bilgeliğin ve üreticiliğin kaynağı olarak kabullenilmiş. Bal, tabi ki arıların var oluş nedenlerinden biri.
İbni Sina balı; “yiyeceklerin yiyeceği, içeceğin içeceği ve ilaçların ilacı” diye tanımlamış. Mısır firavunlarından 2. Ramses döneminde bu ürün, memur maaşı ödemekte de kullanılmış. Balın içeriğindeki koruyucular oldukça doğal ve üründe bakteri yetişmemekte. Asırlar sonra Mısırlıların mezarlarında bulunan bal, yenilebilme özelliğini koruyabilmiş durumda.
Çeşitli dinler ve inanışlar, arıların önemi konusunda mutabık kalmış görünmekteler. İslamiyet’in kitabı Kuranı Kerim’ de de arılardan bahseden bir sure mevcut. Allah arılar ile ilgili "ince" sanatından, Nahl Suresi 68. ve 69. Ayetlerinde söz etmiş;
68. Rabbin bal arısına şöyle vahiy etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve onların yaptıkları bal kovanlarından kendin için evler edin.” (16/Nahl, 68)
69. “Sonra tüm meyvelerden ye ve Rabbinin senin için kolaylaştırdığı yollarda seyret.” Karınlarından çeşitli renklerde içecek/bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz ki bunda, düşünen bir topluluk için ayet vardır. (16/Nahl, 69)
Özetle, arıların dünya için ehemmiyeti tartışılmamalı. Arıların nesli yok olup da döngüden çıkacak olurlarsa dünya dengesinin alt-üst olacağı muhakkak. Elbette her canlı, yaşam dengesine katkı sağlamakta; ama galiba arıların yaşam sarmalındaki rolü tartışılmamalı.
Hatta, önemlerinden dolayı arılara yönelik bir gün de atfedilmiş; 20 Mayıs “Dünya Arı Günü”.

Yorum Yazın