Siyah beyaz fotoğraflar, bir kaç yıla kadar vardı ?
Ama yaşam , alabildiğine renkliydi.
Uçsuz bucaksız kırlar toplanan gelincik çiçeğiyle yapılan mürekkepler , sığmadı çocukluğumuz taştı ta buralara kaç yaşındayız sokakta oynayan çocuğa katılmak için ne can atıyoruz hemen vazgeçip kendine gel kaç yaşına geldin millet neder diye hemen toparlanıyoruz.
Biraz samimi olmak gerekirse yetmedi bize o yıllar , bitmedi uğruna yürüdüğümüz yıllar Hâlâ varmı ? Tahtadan sallancaklar, yemyeşil Ormanlar şarıl şarıl akan buz gibi sular burnumuzun direğini kıracak kadar tertemiz bol oksijenli havalar ,masmavi gökyüzü, sessizce kayıp oluyorlar.
Mevsimler bile şaşırmış durumda bu aralar, Bir haftaya kadar tozdan geçilmiyodu, Ekilen ürünler bile yerinde kalıyor hortlayan vampir kelebekler ve onlar gibi kemirgen haşeret yüzünden hasat edilemiyor ne yazıkki , İlaç kullanılırsa bu safer organik olmaz , Peki ne yapmalı nasıl davranmalı dağa bize küstü mü?
Bu aylarda Annerimiz semit otu toplar kimileri geçim kaynağı diye satar kimisi evde aş olsun diye. Peki semiz otunda bile kurtçuk bulunuyorsa vay halimize derdimizemi yanalım yaksa hiç bir şey yapamadığımızamı ?
Oksijenimiz tükeniyor sularımız kuruyor Ormanlarımız yok oluyor ama biz hala ne yapılabilir diye sadece konuşuyoruz . Bir nesil büyürken diğer taraftan neslin kaynağı yok oluyor , Bir kaç kişi toplanmış görelim meraktan hemen orada biteriz keşke diyorum merakımız daha yararlı konulara olsa, mesela diyorum , Eğitim gibi kültür gibi , ekip biçmek kendi sebzemizi kendi meyvemizi yetiştirmek gibi arada bir orman yürüyüşümüzde topladığımız orman meyve çekirdeklerini aralıklı şekilde gömmek gibi.
Yaşamak için yaşatmak lazım aslında , Hayatımız siyah beyaz olmamalı renklendirmeli Rengarek olmalı yaşama şeklimizle davranış biçimiyle geçmişi geriye dönemeyiz ama Geleceği geçmişle beraber yaşabiliriz umudumuz varsa yaşayacağımız çok şey var demek .
Dünya başedebileceğimizden daha hızlı gelisiyor, geç kalmış sayılmayız.
Yorum Yazın