Reklamı Geç
Haas Taş Sanatları
zeno
Diyor Pastanesi Umut Vural
Hatay
BIST10.837
DOLAR42.0751
EURO48.7444
ALTIN5410.7
BTC/USD109886.27
Aslıhan Toksoy

Aslıhan Toksoy

Mail: [email protected]

GAZZE’DE YARDIM GÖRÜNÜMLÜ TEHLİKE: UN ÇUVALLARINDA UYUŞTURUCU HAP İDDİASI

 

 

GAZZE’DE YARDIM GÖRÜNÜMLÜ TEHLİKE: UN ÇUVALLARINDA UYUŞTURUCU HAP İDDİASI

 

                                                                                                                                             Aslıhan Toksoy

 

GAZZE – İsrail’in Gazze’ye gönderdiği un yardımlarında uyuşturucu içerikli haplar bulunduğu yönündeki iddialar bölgede infial yarattı. Gazze’deki Hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, bazı yardım noktalarında dağıtılan un çuvallarında "Oksikodon" adlı güçlü bir opioid türevi ilacın bulunduğu bildirildi. Söz konusu un çuvallarının ABD ve İsrail’in desteklediği sözde “insani yardım merkezleri” tarafından dağıtıldığı öne sürülüyor.

Gazze hükümeti yetkilileri, en az dört farklı kişiden gelen ihbar üzerine yapılan incelemelerde, bazı un çuvallarının içerisine gizlenmiş haplar tespit edildiğini duyurdu. Bazı vakalarda ise hapların öğütülerek unun içerisine doğrudan karıştırıldığı iddia ediliyor. Gazze Medya Ofisi, bu durumu “kirli savaşın bir uzantısı” ve “toplum sağlığına yönelik kasıtlı bir tehdit” olarak nitelendirdi.

 

İDDİALARIN PERDE ARKASI: AMAÇ NE OLABİLİR?

Bu olay, sadece bir “tesadüf” değil, uzmanlara göre stratejik bir planın parçası olabilir. Bölgedeki gözlemciler ve insan hakları aktivistleri, bu tür girişimlerin arkasında üç temel amaç olabileceğine dikkat çekiyor:

  1. Toplumsal Çözülme: Uyuşturucu bağımlılığı, özellikle abluka altındaki Gazze gibi kriz bölgelerinde hızla yayılabilir ve genç nüfusu hedef alarak sosyal dayanışmayı zayıflatabilir.
  2. Yardım Kanallarının Sabote Edilmesi: Yardımların içine uyuşturucu yerleştirilmesi, yerel halkın insani yardım kuruluşlarına olan güvenini sarsabilir. Bu da özellikle BM ve STK’lar eliyle yürütülen yardım çalışmalarını sekteye uğratabilir.
  3. Yumuşak Güç Stratejisi: Fiziksel saldırılar dışında, halkı içten çökertmeyi hedefleyen bu yaklaşım, “sessiz bir işgal” yöntemi olarak değerlendiriliyor.

 

ULUSLARARASI CAMİADAN TEPKİ VE SORU İŞARETLERİ

Şu ana dek olayla ilgili bağımsız bir uluslararası soruşturma başlatılmış değil. Ancak Gazze'deki yetkililer, Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç gibi uluslararası kurumları devreye girerek konuya müdahil olmaya çağırdı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’ndan resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, insan hakları savunucuları bu iddiaların acilen bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi gerektiği görüşünde.

İSRAİL TARAFI SESSİZ

İsrail makamları ise iddialarla ilgili herhangi bir açıklama yapmış değil. Yardım sevkiyatlarının güvenlik denetiminden geçtiğini savunan İsrail Savunma Bakanlığı kaynakları, benzer suçlamaları daha önce reddetmişti. Ancak son dönemde artan yardım kamyonları üzerinden tartışmalı içeriklerin taşındığına dair haberler, kamuoyunda soru işaretlerine neden oldu.

 

 

 

YARDIM DEĞİL, BAĞIMLILIK TUZAĞI

Gazze’nin aylardır süren kuşatma ve bombardıman altındaki dramatik koşulları, bu tür gelişmeleri daha da kaygı verici hale getiriyor. Temiz gıdaya, ilaca ve sağlık hizmetlerine erişimi olmayan bir halkın, şimdi de yardım görünümlü tehlikelerle karşı karşıya kalması, uluslararası hukuk nezdinde ağır bir insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor.

Gazze'de bir sağlık çalışanı, durumu şöyle özetliyor:

“İnsanlar gıdaya ulaşmak için kuyrukta saatlerce bekliyor. Şimdi o un çuvallarında zehir olup olmadığını sorgulamak zorunda kalıyorlar. Bu, sadece bir yardım krizi değil; bu, insanlık onurunun doğrudan hedef alınmasıdır.”

Yetkililer, Oksikodon’un bağımlılık yapıcı etkilerine dikkat çekerek, bu durumun toplum sağlığını uzun vadede felakete sürükleyebileceğini ifade etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İsrail, sadece bombalarla değil, sosyal dokuya sızan uyuşturucularla da savaş yürütüyor. Gazze halkının fiziki ve ruhsal direncini hedef alan bu tür uygulamalar, açıkça bir savaş suçudur.”

 

İNSANİ YARDIM GÖRÜNÜMLÜ TEHLİKELER: ALTERNATİF KORİDORLAR, ÖLÜM GÜZERGÂHINA DÖNÜŞTÜ

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler ve tanınmış uluslararası yardım kuruluşlarının gözetimi dışında, ABD destekli “Gazze İnsani Yardım Vakfı” adı altında yeni bir yardım mekanizmasını devreye soktu. Ancak bu girişim, ne BM ne de Filistinli resmi yapılar tarafından meşru görülüyor. Hamas başta olmak üzere birçok yerel yapı, bu dağıtım hattını “insani yardım maskesi altında kurulan ölüm tuzakları” olarak tanımlıyor.

Söz konusu yardım ağı, uluslararası kuruluşların standartlarını taşımadığı ve denetlenmediği için ciddi güvenlik ve sağlık riskleri doğuruyor. Aynı zamanda bu yapı, İsrail’in Gazze’deki abluka ve işgal politikalarını perdelemeye yönelik bir “meşruiyet aracı” olarak da değerlendiriliyor.

İsrail, 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye açılan tüm kara sınır kapılarını kapatarak, yüzlerce yardım tırının geçişini engelledi. Sadece Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan sınırlı sayıda yardım aracı geçişine izin veriliyor. Oysa kuşatma altındaki Gazze'nin günlük ihtiyacı en az 500 tır seviyesinde.

7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürülen yoğun saldırılar, sivil altyapının yıkımı, hastanelerin hizmet dışı kalması ve yerinden edilen yüz binlerce insanın temel ihtiyaçlara erişememesiyle Gazze’yi bir açık hava felaket bölgesine dönüştürdü. Açlık, susuzluk ve sağlık krizinin yanı sıra, artık insani yardımın kendisi dahi potansiyel bir tehdit unsuru haline gelmiş durumda.

Uluslararası Adalet Divanı’nın ve küresel kamuoyunun art arda gelen ateşkes çağrılarına rağmen, İsrail’in askeri operasyonları ve abluka politikası sistematik biçimde devam ediyor. Uzmanlara göre bu durum, sadece bir savaş değil; aynı zamanda insan haklarının ve uluslararası hukukun en temel ilkelerine karşı açık bir ihlal niteliği taşıyıyor...

 

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Diva Otel