HARESE

HARESE

Dikenli bir çeşit otun adıdır harese.

Arapça eski bir kelimedir.

Hırs, ihtiras, haris, muhteris gibi kelimelerin köküdür.

Develerin çölde gördükleri yerde kopartıp, çok severek büyük bir iştahla çiğnemeğe başladığı bir otmuş...

Bu dikenli otu yedikçe, ağzı kanarmış devenin...

Kanının tuzu dikene karıştıkça, büyük bir hoşnutluk ve iştahla kendi kanına doymaksızın, kendi kanının sarhoşluğu ile kendine verdiği zararı anlamaksızın yedikçe yermiş dikeni...

Tıpkı kendi kendilerini yok eden, birlik olmayı başaramayan menfi kanaatlerin ve çıkarların iç kanamaya neden olduğu toplumların ve iktidarların kaderine benzeşen bu durum; yeni seçenekler ile, siyasal ve ekonomik şiddetin, sert politikaların ve yöntemlerinin kullanılması, hırsın, ihtirasın körleştirdiği akılsalları da gözler önüne serer...

Nitekim bu sarhoşluk ile kendi bünyesine verdiği büyük zararın farkında olmayan devenin durumu nasılsa, bağımsızlığı ve güvenliği risk altında olan toplumların durumu da işte öyledir.

Kendi döngüsü içinde her şey normal, olması gereken olağanlar gibi görülse de; toplumların kendi değerlerine ve standartlarına yabancılaştırılması, yaptırım/ yasak egzersizleri ile belirlenen yeni yaşam koşulları ve kutuplaşmalar, kendi kanından sarhoş karar mekanizmalarını da kontrol altına alan ve mutlak itaate zorlayan fikirlerin ürünleri değil midir?

Birilerinin çıkarları, diğerlerine zarar veriyor ise; kurgunun sonucu her zaman felaket olmuştur...

"Bir yer var; iyiliğin ve kötülüğün ötesinde, Seninle orada buluşacağız." der Mevlana...

İyiliğin ve kötülüğün ötesi, Menfaatin olmadığı yer midir? Acep!

Zor mudur? İhtiraslardan kurtulmak...

'BİZ' olmayı sağlamak...

Vaktiniz hayrolsun...


Not: Yusuf Ziya Cömert yaptığı araştırma yazısında, devedikeni öyküsünün gerçek olmadığının anlaşıldığını, birisinin, bir kaynak bulup gerçekliğini gösterdiği takdirde memnun olacağını ifade etmektedir.

“Ancak hiç şüpheniz olmasın. ‘Hırs’ denilen afetin, insanı, aynı devenin öyküsündeki gibi yiyip bitirdiği bir gerçek”tir, diye de yorumunu yapmaktadır. (Y. Z. Cömert, 08/05/2018-Karar gazetesi)