HATAY’IN ÂLİ MENFAATLERİ VALİ MASATLI’DAN SORULUR
Hatay, sıradan bir şehir değildir. Binlerce yıllık tarihinin, çok kültürlü yapısının ve stratejik konumunun üzerine 6 Şubat depremlerinin ağır yükü binmiştir.
Bugün Hatay’da alınan her karar, atılan her imza; yalnızca bugünü değil, gelecek on yılları da şekillendirmektedir. İşte tam bu noktada şu gerçeği açıkça ifade etmek gerekir: Hatay’ın âli menfaatleri, kişisel hesaplardan ya da dar siyasi gündemlerden değil; devlet aklından ve kamu vicdanından sorulur.
Bu devlet aklının sahadaki en yüksek temsilcisi ise Hatay Valisi Mustafa Masatlı’dır.
Valilik makamı, sadece protokol gereği var olan bir koltuk değildir. Özellikle olağanüstü dönemlerden geçen şehirlerde vali; koordinatördür, denge unsurudur, gerektiğinde de millet adına “dur” diyebilen iradedir. Hatay gibi hem afetin yaralarını sarmaya çalışan hem de yeniden inşa sürecinde kritik eşikte duran bir şehirde bu sorumluluk katbekat artmaktadır.
Bugün Hatay’da konuşulması gereken temel mesele şudur:
Yapılan her iş, alınan her karar Hataylıların hayrına mı, yoksa günü kurtarmaya mı yöneliktir?
Vali Masatlı’nın görevi tam da burada başlar. Merkezi idare ile yerel dinamikler arasında köprü kurmak, kamu kaynaklarının doğru ve adil kullanılmasını sağlamak, farklı görüş ve baskılara rağmen Hatay’ın uzun vadeli çıkarlarını savunmak… Bunlar elbette kolay sorumluluklar değildir. Ancak Hatay halkı, makamların ağırlığını taşıyabilecek bir duruş beklemektedir.
Deprem sonrası yeniden yapılanma süreci; ihale süreçlerinden kentsel dönüşüme, sosyal yardımlardan kamu düzenine kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu süreçte yaşanacak en küçük hata, telafisi zor sonuçlar doğurabilir. O yüzden Hatay’da kim ne söylüyor, hangi çevre ne istiyor sorusundan önce şu soruya cevap aranmalıdır:
Bu, Hatay’ın âli menfaatlerine hizmet ediyor mu?
Vali Masatlı’dan beklenen de tam olarak budur. Günübirlik tartışmaların, kulis dedikodularının, siyasi çekişmelerin üzerinde durabilmek… Devlet ciddiyetini ve tarafsızlığını, halkın güvenini zedelemeden sürdürebilmek…
Unutulmamalıdır ki Hatay, kimsenin deneme tahtası değildir. Bu şehir, acıyı da umudu da derinden yaşamıştır. Bugün Hatay’ın geleceğine dair söz söyleyen herkesin, önce bu ağır sorumluluğun farkında olması gerekir.
Son tahlilde;
Hatay’ın âli menfaatleri; sosyal medyada, kulislerde ya da kişisel ajandalarda değil, devletin temsil makamında aranır.
Ve bu sorumluluğun merkezinde, bugün için, Hatay Valisi Mustafa Masatlı vardır. Sayın Masatlı ise bu sorumluluğun altından kalkabilecek ferasette bir devlet adamıdır.
Halil Kadir İŞÇİOĞLU

























































Yorum Yazın