HATAY’IN ŞEHREMİNİNE AÇIK TEŞEKKÜR
6 Şubat sabahı Hatay, yalnızca binalarını değil; düzenini, güvenini ve alışkanlıklarını da bir çırpıda yitirdi.
Böylesine yaralı bir şehirde belediye başkanlığı yapmak, siyasi kimliklerin çok ötesinde bir vicdan meselesidir. Sessiz ama kararlı, kucaklayıcı ama net bir duruş ister.
Şehremini olmak tam da budur:
Şehri kendine ait görmek değil, kendini şehre ait bilmektir.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Öntürk’ün duruşu, bu anlayışla örtüşen bir çizgide ilerlemektedir. On beş ilçeyi bir bütün olarak gören; siyasi ayrımları değil, insani ihtiyaçları merkeze alan bir yaklaşım sergilemektedir. Deprem sonrası Mehmet Öntürk dönemde belirginleşen bu tarafsızlık, belediyeciliğin özünde bir hizmet ve emanet bilinci olduğunu yeniden hatırlatmaktadır.
Böylesi kırılma zamanlarında şehirler, yüksek perdeden konuşanlara değil; sessizce işini yapanlara yaslanır. Kriz anlarında sergilenen soğukkanlılık, gösterişten uzak ama sahada karşılığı olan bir yönetim dili, Hatay’ın yeniden toparlanma sürecinde insanlara güven vermektedir.
Elbette bu büyük yapının her parçasının aynı hassasiyetle hareket etmesi, şehrin iyileşme hızını artıracaktır. İlçe belediyelerinin büyükşehrin kanatları altına sığınmak yerine; kendi dokularına, kendi ihtiyaçlarına uygun projeler üretmesi, büyük resmin tamamlanmasına katkı sunacaktır. Bu satırlar bir eleştiriden ziyade, ortak bir temenninin ifadesidir.
Bugün Hatay’da hissedilen şey; tartışma üreten değil, yarayı saran bir belediyecilik anlayışıdır. Sayın Mehmet Öntürk’ün ortaya koyduğu vizyon, siyasi kimliğin önüne geçen bir şehir bilincini işaret etmektedir. Bu da onu yalnızca bir yönetici değil; emanetin ağırlığını bilen bir şehremini kılmaktadır.
Bu yazıyı herhangi bir siyasi kimlikle değil; bu şehrin sokaklarını bilen, acısını yaşayan, iyileşmesini dert edinen ve her gün sahada olan bir Hataylı olarak kaleme aldım. Yıllardır insanla, toplumla ve yarayla temas eden bir yönetici olarak; adaletli, tarafsız, vefalı ve kucaklayıcı duruşların görünür olmasının bu şehir için hayati olduğuna inanıyorum. Bu satırlar bir övgüden çok, doğruya şahitlik etme niyetinin mahsulüdür. Bu düşüncelerden hareketle biz doğruyu dile getirerek iyiliğin ve güzelliğin yayılmasına katkı sağlamakla görevli hissediyoruz kendimizi.
Hatay’ın ayağa kalkma süreci uzun ve meşakkatlidir. Bu yolda adaletli, kucaklayıcı, vefalı ve dengeli bir duruş sergileyen Sayın Mehmet Öntürk’e başarılar diliyor; attığı her adımın bu kadim şehre bugünden sonrada umut ve ferahlık getirmesini temenni ediyorum.
Her şey bütünün hayrına olsun.
Eyvallah.























































Yorum Yazın