HAYAT VE SABIR
Hayat sürprizlerle dolu, bazen sert, bazen katı, bazen gürültülü, bazen sessiz ve en önemlisi sırlarla dolu bir yolculuktur esasında.
Ne zaman, nerede, neyle karşılaşacağımız bilinmez. Belli olan tek şey, yaşadıklarımıza verdiğimiz tepkilerin hayatımızı belirlediğidir.
Ne hissediyorsak, işte biz oyuz; başka bir ifadeyle kendi iç dünyamızın yansımasıyız bu hayatta.
Hayat yolculuğunda sabra ihtiyaç duyarız zaman zaman, en çokta daralıp sıkıldığımızda.
Sabır, sadece beklemek değildir. Kalbi ve ruhu koruyan bir kalkan, insanı olgunlaştıran bir öğretmendir. Zorlukların içinde sabretmeyi bilene, her deneyim bir mesaj, her olay bir rehber olur. Yaratıcı’nın gönderdiği hikmetli işaretleri, gönlümüzle okuyabilmek gerekir. Gözler görür, ama asıl gönüller anlar.
Hayatın sırlarını çözmek için durmak, düşünmek ve hissetmek gerekir. Sabırlı olan ders alır, olaylara doğru tepki verene yeni yollar açılır birbir.
Tepkilerimiz seçimlerimiz olduğu gibi seçimlerimiz, hayatımızın mimarıdır. Her tepki bir tercih, her sabır kocaman bir zaferdir.
Ve unutma: Hayatın akışında kaybolmuş gibi görünsen de, kalbinin rehberliğinde yürüdüğün her adım seni olgunlaştırır, her his seni hikmetle buluşturur ve kazanan sen olursun.
Sabır, sessiz bir öğretmendir; gönlündeki hikmet, görünmez bir pusula. Onları takip eden kaybetmez. Kaybeden, çoğu zaman kendi tepkilerinin esiri olur, gönlünü dinlemeyi unutur.
Milli Mücadelemizin sesi Mehmet Akif ne güzel demiş:
“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol.
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”
İnsan başı boş yalnız ve amaçsız bir varlık olmadığı gibi bu dünyanın en şerefli yolcusudur, yolunuz açık sınavınız kolay ve her şey bütünün hayrına olsun.
Eyvallah.
























































Yorum Yazın