HAYATA DAİR
"Başkası düştü mü, "çürük tahtaya basmasaydı" deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük çıkmasından şikayet ederiz." Cenap Şehabettin
Hepimiz hata yapabiliriz. Siz de yaptınız. Çocuğunuz da yapabilir. Yaptığı hataları elinize geçmiş bir koz olarak kullanmak yerine yaşadığı hayal kırıklığı ve suçluluk duygusu ile baş etmesi için yanında olun. Eleştirirken çocuğunuzu değil yaptığı davranışı eleştirin. Hata yaptığında bile onunla kalacağınızı bilmek sizi çocuğunuzun “güvenli limanı” haline getirecektir. Bu güveni ona sağlayın.
Aksi halde bu güveni başkalarında arayacaktır. Netice itibariyle telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.( Bağımlılık, evden uzaklaşma v.s)
Başarı, sevdiğiniz işileri ne kadar severek yaptığınıza değil,
Sevmediğiniz işleri ne kadar bilinçle yaptığınıza bağlıdır. Bu dünya hayatı bir fuar alanı değil ki sadece istedigimiz istasyonlara uğrayalım. Hayat ciddi bir projedir tekrarı ve telafisi yoktur. Emeksiz ve kolay kazanılan hiç bir şey kalıcı olmaz.
Hayat şartlarınızı, hareketlerinizi, konuşmanızı, kahve içmek veya yemek yeme gibi davranışlarınızı yavaşlatın. Hayatı ve zamanı arkasından kovalamak yerine, yavaş hareket ederek şimdiki anın tadını çıkarın. Çünkü günü anlamlı kılan o günü yaşamanızdır.
Dengeli bir yaşam stresinizi azaltacaktır. Yemek, uyku ve yaşam düzenine dikkat edin. Her şeyin çoğu ve azı arasındaki dengeyi kendi ihtiyaçlarınıza göre ayarlayın.
Mükemmeli yapmaktan ve mükemmel bir eş, baba, çalışan ya da öğrenci olmaktan çok; iyi eş, iyi anne, iyi çalışan veya sadece iyi bir öğrenci olmaya gayret edin. “Sadece iyi” olarak kendinize hata yapma hakkı tanıyabilirsiniz.
Hayatı sadece bir şeylere sahip olmak için yaşamayın. Hayat sizlere sunulan bir sermaye ve haktır. Bu hakkı sadece sahip olmak için yaşamak sizi mutsuzluğa götürecektir. Bu yüzden “sahip olmak” için değil “olmak” için yaşayın. Olmak derken güçlü kuvvetli varlıklı olmayı kastetmiyor, hayat sermayenizi baki bir alemde varlığınızı sürdürmek için harcamaktan söz ediyorum.
En önemlisi "nereden geldim, nereye gidiyorum? Hayat yolculuğunda görevlerim neler?" Sorularının cevabını vermek en büyük mükellefiyetiniz olduğunu hatırlayın.
Sevilmek için değil sadece sevme eyleminin verdiği mutluluğu hissetmek için sevin” önerisinde bulunan Psikologlar, sağlıklı bir psikolojiye sahip olmak için öncelikle iş ve özel hayatın dengelenmesi gerektiğini söylüyorlar. Denge hayatınızın vazgeçilmezidir, lütfen bu gerçeği pas geçmeyin. Her adımda lütfen denge.
Son olarak, olmuş bitmiş, geçip gitmiş şeylere takılıp kalmak birşey kazandırır mı? Haydi biraz tefekkür edelim.
" Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım."
Mevlana
Her şey bütünün hayrına olsun.
Eyvallah Canlar..
Yorum Yazın