Reklamı Geç
Güneş Güzellik
Tulpar
Güneyler
Hatay
BIST10.914
DOLAR42.1008
EURO48.4266
ALTIN5372.0
BTC/USD101726.74
Halil kadir İşçioğlu

Halil kadir İşçioğlu

Mail: [email protected]

HUBRİS SENDROMUNUN ACI BİLANÇOSU

HUBRİS SENDROMUNUN ACI BİLANÇOSU

     1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Karadeniz havzasında egemenliğini yitiren Rusya, Soçi ile Novorossisk arasındaki 300 km'lik sahil şeridine sıkışıp kaldı. Karadeniz'in büyük bir kısmı, NATO üyesi olan Romanya ve Bulgaristan ile Batı yanlısı politikalar izleyen Ukrayna ve Gürcistan'ın hakimiyetine girdi.

     Rusya'nın baskıcı politikalarından kurtulmak amacıyla Ukrayna ve Gürcistan 2008 yılında yapılan Bükreş zirvesinde NATO'ya katılma taleplerini dile getirdiler. NATO'nun doğuya doğru ilerleme stratejisine çıkar sağlayan bu talepler değerlendirilerek, ilgili ülkelere gereken sözler verildi. Bu görüşmelerin sonucu olarak, bugünkü Rusya - Ukrayna savaşının o tarihlerde fitili ateşlenmiş oldu. Bölgede tekrardan süper güç olma hevesinde olan Rusya, NATO'nun Karadeniz havzası üzerinden yapmış olduğu bu hamleleri boşa çıkarmak adına, önce Gürcistan'ı parçaladı, ardından Kırım'ı ilhak etti. Daha sonra da Ukrayna 'yı ele geçirme çabasına girişti. 2014 yılında Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki Rus yanlısı ayrılıkçılara silah ve mühimmat desteği vererek kışkırttı. Bu yardımları sayesinde ayrılıkçılar bölgelerin yönetimini ele geçirmiş oldular.

     ABD' nin Karadeniz'e kıyıdaş ülkeler olan, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Gürcistan'ın içinde olacağı, kendi idealleri doğrultusunda,NATO deniz gücü kurmayı hedeflediği hamlelerini boşa çıkarmış oldu. Bölgede zaman zaman ufak çaplıda olsa çatışmalar devam ediyordu. Çatışmalara son vermek amacıyla 9 Aralık 2019'da Paris'te normandiya dörtlüsü liderler zirvesi yapıldı. Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının katıldığı zirvede Minsk antlaşmasına bağlılık sözü verildi. Ardından 27 Temmuz 2020'de Rusya, Ukrayna ve AGİT'ten oluşan üçlü temas grubu kapsamlı ateşkes kararı aldı. Asıl amacı Ukrayna 'yı işgal etmek olan Putin' in bu karar pek işine gelmemişti. Bu durumu lehine çevirme planları yapan Putin, eski bir KGB ajanı olma avantajını kullanarak derin bir siyasetle kışkırtmalara girişti ve netice aldı. Nitekim 26 Mart 2021'de Rus ayrılıkçıların dört Ukrayna askerini öldürmelerinin ardından gerginlik tekrardan tırmandırılmış oldu. Bu durumu fırsat bilen Rusya, Ukrayna sınırı ve ilhak ettiği Kırım'a askeri yığınak yaptı. Tüm dünya'nın olası bir harekata tepki göstereceğini bilen Putin, işgal girişimine kılıf uydurmak amacıyla, Ukrayna yönetimini "Amerikan kolonisi" olmakla suçladı ve Ukrayna halkının mevcut yönetimin zulmü altında ezildiğini savundu. Kıvrak zekasını kullanarak, işgal girişimine gerekli zemini hazırlayan Putin, her türlü yaptırım tehditlerine rağmen saldırı talimatını verdi ve bombardımana başlamış oldu. Ne uluslararası anlaşmalar, ne de NATO'nun tehditleri Putin'i kararından döndüremedi. Tam da burada Çeçen'lerin efsane komutanı Cevher DUDAYEV'in "Ruslar'la yapılan anlaşma suya yazılan yazı gibidir" sözü aklıma geliverdi. Ne kadar da haklıymış meğer...

     Savaşın sebepleri ve nasıl gelişme gösterdiğini anlamış olduk. Nasıl sonuçlanacağına dair benim okumam ise; KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetiştirilmiş eski istihbaratçı Putin'in karşısında, TV dizileriyle popüler olan, hiç bir şekilde devlet tecrübesi olmayan, ABD ve Batılı emperyalistlere güvenilemeyeceğini bilmeyen ve sonucunda yalnız bırakılan Zelensky'nin pek bir şansının olmadığıdır.Putin doktrini adlı güvenlik konseptini uygulayarak ezber bozan ve yayılmacı politikalar izleyen Putin'in, ABD ve batılı emperyalistler tarafından dizginlenemeyeceği kanaatindeyim. Rusya bu işgal girişimini tamamlayacak ve istediğine ulaşacaktır. Dileğim odur ki; bu savaşın bir an evvel nihayete erdirilmesi, tek bir canlıya dahi zarar  gelmemesidir. Her ne sebep ile olursa olsun işgal benim nazarımda kabul edilemez bir barbarlıktır.
                                  Kalın sağlıcakla

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu